Spotçular müşteri bulamıyor
Yayınlanma:
Beyaz eşya ve ev ürünleri kampanyaları spotçuları da etkiledi. Bayi fiyatının daha düşük fiyatına satılan spot mallar, mağazaların kredi kartıyla taksit yapması sonucu elde kalıyor.
Yok olmaya yüz tutmuş mesleklerden biride spotçuluk. Büyük mağaza ve marketlerin ürünlerinde kampanya ve taksit uygulaması en çok spotçuları etkiledi. Eskiden yüksek fiyatlarla satılan buzdolabı, çamaşır makinası vb. ürünler artık çok cazip fiyatlarla, taksit imkanıyla müşterilere sunuluyor.
MEMLEKETTE GARİBAN KALMADI
Babasından devraldığı spot sektörüne 45 yılını veren Konya’nın en eski spotçularından Süleyman Dikili, geçmiş yıllara oranla işlerin kötülediğini ve sektörün bittiğini söyledi. Spot ürünlerin eskisi gibi kar getirmediğini de vurgulayan Dikili, ‘‘2. El ürün aslında gelir seviyesi düşük olanların tercih ettiği bir durumdu fakat artık memleketimizde garibanda kalmadı. İnsanların gelir seviyesi ve ekonomik durumu yükseldi. Ayrıca ayda 20-30 lira taksitle buzdolabı alabiliyor. Bizim sektörde de merdiven altı çalışan, tokatçı tabir ettiğimiz kişiler, bütün spotçuların ismini lekeledi. Sattıkları ürünler bir süre sonra arıza yaptığında karşısında muhattap bulamayan vatandaşta spotçuyu kötülüyor’’ diye konuştu
SPOTÇULUK IRGATLIK OLDU
Geçmiş yıllara oranla spotçuluğun artık ırgatlık olduğunu dile getiren Dikili, ‘‘Biz şimdi buzdolabını 4. Katta oturan birinden satın alıyoruz. Sonra 5. Katta oturan birine satıyoruz. Oradan alıyoruz, diğer tarafa taşıyoruz. Sırtında taşıyorsun. Kazandığın 20-30 lirayı geçmiyor. Merkezde kiralık ev olmaması da bizim işlerimizi etkiliyor. Ev tutan olunca bize muhakkak bir eksik eşya için geliyor. İhtiyacı olan diğer ürünlerden de alabiliyor. Şu an merkezde olan boş evlerin çoğuna Suriye ve Somalililer yerleşti. Öğrencide Bosna tarafına yerleşiyor. İşler olmayınca bizde zor durumda kalıyoruz’’ dedi
‘ÖĞRENCİLER İNTERNETTEN EŞYALARINI SATIYOR’
Öğrencilerin internet siteleri ve sosyal paylaşım siteleri üzerinden eşyalarını satmalarına da değinen Dikili, ‘‘Öğrencilerin kendi kullandıkları ürünleri giderken, başka öğrencilere sattıklarını duydum. Fakat aldığınız ürüne ne kadar güvenebilirsiniz. Ben sattığım ürüne 6 ay garanti veriyorum. Bir arıza verirse eleman göndererek tamirini yaptırıyorum. Öğrenciden alınan ürün bir arıza yapsa tekrar tamirci çağırarak, yüksek meblalarla onu tamir ettirmek zorunda kalacaksınız. Ayrıca öğrencilerin eşyaları hor kullandığını biliyoruz. Öğrencilerden aldığımız ürünleri tamir ederek, onararak satışa sunuyoruz. Her işi bilen kişi yapmalıdır. Daha ucuz fiyata ürün alıyım derken zarara uğramayın’’ ifadelerini kullandı.
‘SEKTÖRÜMÜZ YOK OLUYOR’
Bir öğrencinin evini ortalama 500-600 liraya döşeyebileceğini ifade eden Dikili, ‘‘100-300 lira arası çamaşır makinası, 100-300 lira arası buzdolabı, 100-200 lira arası Tv, 100 liraya çekyat alınabilir. Bu saydığım ürünler kaliteli olarak satılan ürünlerdir. Daha vasat ürünler daha ucuz fiyata bulunabilir. Atalarımızın bir sözü var, ‘Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı’ derler. Şimdi yeni ürünler ucuz olunca, bizim sektörün sonunun olmadığını düşünüyorum. 45 yıldır yaptığım mesleğimin gün geçtikçe bittiğini görmek beni de üzüyor’’ şeklinde konuştu. SAMİ GEDİZ
MEMLEKETTE GARİBAN KALMADI
Babasından devraldığı spot sektörüne 45 yılını veren Konya’nın en eski spotçularından Süleyman Dikili, geçmiş yıllara oranla işlerin kötülediğini ve sektörün bittiğini söyledi. Spot ürünlerin eskisi gibi kar getirmediğini de vurgulayan Dikili, ‘‘2. El ürün aslında gelir seviyesi düşük olanların tercih ettiği bir durumdu fakat artık memleketimizde garibanda kalmadı. İnsanların gelir seviyesi ve ekonomik durumu yükseldi. Ayrıca ayda 20-30 lira taksitle buzdolabı alabiliyor. Bizim sektörde de merdiven altı çalışan, tokatçı tabir ettiğimiz kişiler, bütün spotçuların ismini lekeledi. Sattıkları ürünler bir süre sonra arıza yaptığında karşısında muhattap bulamayan vatandaşta spotçuyu kötülüyor’’ diye konuştu
SPOTÇULUK IRGATLIK OLDU
Geçmiş yıllara oranla spotçuluğun artık ırgatlık olduğunu dile getiren Dikili, ‘‘Biz şimdi buzdolabını 4. Katta oturan birinden satın alıyoruz. Sonra 5. Katta oturan birine satıyoruz. Oradan alıyoruz, diğer tarafa taşıyoruz. Sırtında taşıyorsun. Kazandığın 20-30 lirayı geçmiyor. Merkezde kiralık ev olmaması da bizim işlerimizi etkiliyor. Ev tutan olunca bize muhakkak bir eksik eşya için geliyor. İhtiyacı olan diğer ürünlerden de alabiliyor. Şu an merkezde olan boş evlerin çoğuna Suriye ve Somalililer yerleşti. Öğrencide Bosna tarafına yerleşiyor. İşler olmayınca bizde zor durumda kalıyoruz’’ dedi
‘ÖĞRENCİLER İNTERNETTEN EŞYALARINI SATIYOR’
Öğrencilerin internet siteleri ve sosyal paylaşım siteleri üzerinden eşyalarını satmalarına da değinen Dikili, ‘‘Öğrencilerin kendi kullandıkları ürünleri giderken, başka öğrencilere sattıklarını duydum. Fakat aldığınız ürüne ne kadar güvenebilirsiniz. Ben sattığım ürüne 6 ay garanti veriyorum. Bir arıza verirse eleman göndererek tamirini yaptırıyorum. Öğrenciden alınan ürün bir arıza yapsa tekrar tamirci çağırarak, yüksek meblalarla onu tamir ettirmek zorunda kalacaksınız. Ayrıca öğrencilerin eşyaları hor kullandığını biliyoruz. Öğrencilerden aldığımız ürünleri tamir ederek, onararak satışa sunuyoruz. Her işi bilen kişi yapmalıdır. Daha ucuz fiyata ürün alıyım derken zarara uğramayın’’ ifadelerini kullandı.
‘SEKTÖRÜMÜZ YOK OLUYOR’
Bir öğrencinin evini ortalama 500-600 liraya döşeyebileceğini ifade eden Dikili, ‘‘100-300 lira arası çamaşır makinası, 100-300 lira arası buzdolabı, 100-200 lira arası Tv, 100 liraya çekyat alınabilir. Bu saydığım ürünler kaliteli olarak satılan ürünlerdir. Daha vasat ürünler daha ucuz fiyata bulunabilir. Atalarımızın bir sözü var, ‘Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı’ derler. Şimdi yeni ürünler ucuz olunca, bizim sektörün sonunun olmadığını düşünüyorum. 45 yıldır yaptığım mesleğimin gün geçtikçe bittiğini görmek beni de üzüyor’’ şeklinde konuştu. SAMİ GEDİZ
Güncel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.