Danıştay'ın, fizyoterapistlerin, fiziksel tıp ve rehabilitasyon (FTR) uzmanı hekimleri dışındaki hekimlerle de çalışmasına imkan tanıyan Sağlık Bakanlığı genelgesini iptal etmesi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve spor kulüplerini zora soktu.
Fizyoterapistler Derneği Başkan Yardımcısı Murat Dalkılınç, Sağlık Bakanlığı'nın kısa aralıklarla iki genelge yayımladığını ifade etti. Genelgenin biri, fizyoterapistlerin yalnız FTR uzmanı hekimlerle çalışabileceğini öngörürken, diğer genelgenin ise fizyoterapislerin diğer branş hekimleriyle de çalışabileceğine imkan tanıdığını anlatan Dalkılınç, Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Hekimleri Derneği'nin açtığı dava sonucunda Danıştay'ın, Sağlık Bakanlığı'nın 1 Eylül 2006'da yayımladığı ve fizyoterapistlerin FTR uzmanı hekimler dışındaki hekimlerle çalışmasına imkan tanıyan genelgeyi iptal ettiğini söyledi.
-''TFF, UEFA İLE DANIŞTAY KARARI ARASINDA KALDI''-
Bunun sonucu olarak fizyoterapist çalıştıran her kurumun bünyesinde FTR uzmanı hekim bulundurması gerektiğini ifade eden Dalkılınç, şunları kaydetti:''TFF tarafından Haziran 2009'da yayınlanan Sağlık Ekipleri Talimatında UEFA kriterlerine uygun düzenlemeler yapılmıştı. Yapılan düzenlemelerde Turkcell Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig takımlarının UEFA kriterlerine uygun olarak sağlık ekibinde kulüp doktoru yanında fizyoterapist ve beslenme uzmanının da bulunması gerektiği ifade edilmişti.
UEFA kriterlerine göre takım doktoru ve fizyoterapist zorunlu elemanlar arasında sayılırken, Danıştay kararı, fizyoterapistlerin sadece Fiziksel Tıp Hekimleri ile çalışabileceğini ifade ediyor. Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA ile Danıştay Kararı arasında kaldı. Milli takımlar ile Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'de mücadele eden bütün kulüplerin sağlık ekiplerinde takım doktoru olarak fiziksel tıp hekimi bulundurmaları gerekecek, aksi halde hukuk çiğnenmiş olacak. Kulüplerin lisanları da tehlikeye girecek.''
Danıştay kararında ifade edilen uygulamanın dünyanın başka hiçbir ülkesinde örneğinin olmadığını savunan Dalkılınç, şöyle konuştu:''Hekim tanıyı koyar, ilacı belirler, gerekirse cerrahi girişimde bulunur, daha sonra fizyoterapi ve rehabilitasyon ihtiyacını tespit ettiği sporcuyu fizyoterapiste yönlendirir. Fizyoterapist kulüpte takım doktorundan ya da cerrahiyi yapan hekimden aldığı bilgiler doğrultusunda sporcu için en uygun fizyoterapi programını belirler ve takım doktoru ile işbirliği içinde sporcunun bir an önce sahaya dönmesi için gerekli fizyoterapi yöntemlerini uygular. Bazen manuel terapi uygulamalar yapar, bazen özel egzersizler, bazen bantlama, bazen masaj, bazen de elektromekanik cihazlar kullanır. Bu dünyanın her yerinde böyledir ve bu yüzden UEFA kriterlerinde fizyoterapistlik mesleği kendine yer bulmuştur. Fizyoterapistler takımlarda çoğu zaman sakatlanmanın önlenmesine yönelik çalışmalarda da kulüp doktoru ile birlikte rol alırlar. Fiziksel tıp uzman hekimlerinin açtığı bir dava sonucunda Danıştay'ın bu yönde karar vermesinde en büyük etken meslek kanunumuzun olmayışı. Üstelik bu karar diğer hekimlerin fizyoterapistlerle çalışma hakkına da müdahale anlamı taşıyor. 1930'lu yıllardan kalma kanunlara göre karar veren Danıştay'da bu konuya vurgu yapmış, bir an önce kanuni düzenlemelerin yapılması gerektiğini karar metinlerinde ifade etmiştir. Başta Sağlık Bakanlığı ve TBMM'de görev alan bürokrat ve milletvekillerimizin bu sorunu çözeceklerine olan inancımız tamdır.''
-''FEDERASYON YETKİLİLERİ KONUYU DOĞRULADI''-
Türkiye Fizyoterapistler Derneği Avukatı İsmail Özoğul, Danıştay'ın kararında, fizyoterapistlerle ilgili hukuki düzenlemelerin yetersizliğine vurgu yapmasının oldukça anlamlı olduğunu ifade etti. Danıştay kararına uymamanın hukuken suç teşkil ettiğini belirten Özoğul, şunları kaydetti:''Elimizdeki Danıştay kararlarına uygun düzenleme yapmayan kulüpler suçlu duruma düşmektedir. Kulüpler böyle bir düzenleme yapmanın mümkün olmadığını ifade etseler de bu hukuken içinde bulundukları durumu değiştirmiyor. Fizyoterapistlerle ilgili kanuni düzenlemelerin eksikliği daha önce hastaneler ve sağlık kuruluşlarında da sorunlara neden oluyordu, maalesef bu sorun spor kulüplerine de sıçradı.''
Öte yandan, TFF yetkilileri konuyu doğrularken, sorunun çözümüne yönelik çalışmalar yaptıklarını belirttiler.
-''DİĞER TIP BRANŞLARI, FTR TEDAVİ PROGRAMI ÇİZEMEZ VE UYGULAYAMAZ''-
Danıştay'da genelgenin iptali istemiyle dava açan Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri Derneği Başkanı Prof. Dr Oktay Arpacıoğlu ise konuyla ilgi şunları söyledi: ''Hastalıkların tedavileri için fiziksel tıp ve rehabilitasyon uygulamaları gerektiğinde; uzmanlık eğitimini almadıkları için diğer tıp branşları fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavi programını çizemezler, bizzat kendileri veya gözetimlerindeki fizyoterapistler (hekim olmayıp uygulayıcı elemandır) ile bu tedavi programını uygulayamazlar. Zaten Danıştay gerekçeli kararında bu kavramların ve tıpta uzmanlık eğitimi ile verilen yetkilerin anlamını ayrıntıları ile açıklamıştır.''
Türkiye'de, sporcunun herhangi bir sağlık probleminde, takım hekimi tarafından yapılacak ilk müdahale sonrasında sporcunun, hastalığıyla ilgili tıp branşına yönlendirildiğini belirten Prof. Dr. Arpacıoğlu, FTR tedavi uygulamaları gerektiğinde sporcunun FTR uzman hekimine yönlendirilmesi halinde, takımlarda fizyoterapist bulundurulmasının, Danıştay kararına aykırı bir durum oluşturmadığını söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.