Sonu hüsran

Sonu hüsran

Boko Haram'ın peşinden Nijerya'ya 'işgal' çıkarması yapan ABD için kaçırılan kızları bulma girişimi 'mutlu son'la bitmeyecek gibi görünüyor. Hem Nijeryalı yetkililer hem de Amerikalı uzmanlar, Boko Haram'ın kalesi konumundaki Sambise ormanında yapılacak bir kurtarma operasyonunun fiyaskoya dönüşebileceğini savunuyor.

 

Nijerya'da bir ay önce 200'ü aşkın kız çocuğunu kaçırararak sansasyonel bir eyleme imza atan Boko Haram'ın beraberinde getirdiği işgal, 'yardım' adı altında devam ediyor. Olayın dünya kamuoyunda birinci sıraya yerleşmesi sonrasında Nijerya'ya işbirliği öneren ülkelerin başını çeken ABD'nin gönderdiği 30 kişilik FBI ekibi ile keşif uçakları çalışmalarını sürdürüyor. Nijerya ormanlarını tarayan ABD'nin insansız hava araçlarının çektiği fotoğraflar Abuja yönetimi ile paylaşılırken, konunun uzmanları ise, kaçırılan kızları arama girişimlerinin 'mutlu son'la bitmeyeceğini vurguluyor.

KAMPANYAYA TEPKİ

Washington'ın gönderdiği istihbarat, terörle mücadele, sağlık ve iletişim danışmanları Nijerya'da işbaşında. Ancak bazı yetkililer, olası bir kurtarma girişiminde büyük bir sorun yaşanabileceğini söylüyor. Üstelik daha önce zorlu düşmanları Boko Haram ile mücadele etmiş askerler de büyük çöküntü içinde. Adını gizli tutan Nijeryalı üst düzey bir askeri kaynak ise '#BringBackOurGirls (Kızlarımızı geri verin) kampanyasına katılanların çabalarını takdir ediyoruz ancak bu bizim karşı karşıya kaldığımız durumun ciddiyetine uymuyor' dedi.

İLK ABD HAREKETE GEÇTİ

Yabancı uzmanlar da kızların Boko Haram'ın elinden kurtarılması konusunda kötümser. Durumu değerlendiren ABD'li terörle mücadele kurumu CTC Sentinel'den Boko Haram uzmanı Jacob Zenn, 'Kızları kurtarmanın imkansız olduğunu düşünüyorum' dedi. Bazı üyelerinin CIA tarafından eğitildiği ve ABD'den destek gördüğü iddia edilen örgütün kaçırma eylemi büyük yankı uyandırmıştı. Olay sonrası ilk harekete geçen ABD'nin 'krizden istifade işgal peşinde olduğu' yorumları yapılmıştı.

 

Jonathan Paris'te

Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali operasyonları sonrası Afrika'da yeniden yapılanmaya giden Fransa, Nijerya'daki kaosta da başrolü kapmanın derdinde. Geçtiğimiz günlerde Mali, Nijer ve Çad'ı kapsayan Sahel bölgesine 3 bin asker sevk edeceğini açıklayan Fransa yönetimi, Boko Haram krizinde sınıfta kalan Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan ile birlikte Benin, Kamerun, Nijer ve Çad liderlerini başkent Paris'te ağırladı. Cumhurbaşkanı François Hollande'ın evsahibi olduğu toplantıya ABD ve AB'den temsilcilerin de katılması dikkat çekti.

Tarama alanı 60 bin kilometrekare

Boko Haram örgütü lideri Ebubekir Şekau'nun kızların görüntüsünü yayımlamasından sonra gözetleme uçakları ve kara kuvvetleri devreye girmişti. Bir kaynağa göre, görüntüler 10 gün önce çekilmiş ve kızlar grup halinde farklı yerlere dağılmış olabilir. İlk hedef Boko haram'ın kalesi olarak kabul edilen Ruanda'nın iki katı büyüklüğündeki Sambise ormanı. Orman, 60 bin kilometrekarelik bir alanı kapsıyor ve arama için elverişli değil. Boko Haram üyeleri bu alanı çok iyi biliyor ve güvenlik güçlerinin kızları bulamaması için onları çeşitli yerlere saklamış olabilirler. Bazı uzmanlar, kızların Kamerun sınırı yakınındaki dağlarda tutulduğunu savunuyor. Böylelikle bazı kızların diğerlerinden daha önce bulunabileceği düşünülüyor. Fakat düzenlenecek bir kurtarma operasyonunun esir olarak kalan diğer kızları tehlikeye atabileceği de gözardı edilmiyor.

KORKUTAN SENARYO

OAC'de hiç Müslüman kalmayacak

Fransa'nın öncülüğünde Orta Afrika Cumhuriyeti'nde geçtiğimiz yıl aralık ayından bu yana devam müdahale katliamların yanısıra Müslüman göçünü de beraberinde getirdi. Müslüman yerli halklardan Fulaniler, ülkede meydana gelen şiddet olayları nedeniyle yaşadıkları yerlerdeki çatışmalardan kaçarak, başkent Bangui'nin 200 kilometre uzaklığındaki Yaloke şehrine sığındı.

MECBURİ SIĞINMA

Hristiyan Anti-balaka çetelerinin saldırılarında büyükbaş hayvanlarını kaybeden Fulaniler, emniyet gibi en basit insani hayat şartlarından yoksun bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor. Bazıları göç sırasında hayatını kaybederken, sağ salim ulaşanlar ise Yaloke'de güvenlik endişesi taşıyor. Güvenlik yoksunluğu nedeniyle kendileri Müslüman olduğu halde bölgede etkin olan Anti-balakalardan korunma talep eden Fulaniler, ilk başta söz verildiği gibi zarar görmeseler de şu an Anti-balakaların baskısından rahatsızlık duyuyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.