'Silahların gölgesinde barış olmaz'

Silahların gölgesinde barış olmaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede siyaset yapmak istiyorlarsa önce silahların gölgesinden kurtulacaklar. Silahların gölgesinde barış olmaz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki beşinci muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de Kürt sorunu kavramının geçerliğini yitirdiğini söyledi.

Sorunların kabul edilmesinin ardından çözüm çabasının başladığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Devletin sorunları kabul ederek, çözüm çabasına girmesiyle birlikte Kürt sorunu kavramı artık geçerliliğini yitirmiştir. Ben 'Kürt sorunu yoktur' dediğimde, bunu son derece art niyetli şekilde başka yerlere çekmeye çalışıyorlar. Oysa benim söylediğim son derece açıktır. Türkiye'de artık Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunları vardır. Sanki bu ülkede Kürt sorunundan başka bir mesele yok. Yatıyorlar, kalkıyorlar bunu konuşuyorlar. Bu, bir ülkeyi bölmeye gayret etmektir. Bu, ayrımcılıktır. Bu nüans son derece önemli. Kürt kardeşlerimize bakışımızda, Kürt kardeşlerimizin sorunlarına bakışımızda inanın 40 yıl önce neredeysek bugün de oradayız. Bizde hiç kırıklık göremezsiniz, istikametimizin sarsıldığını göremezsiniz. 40 yıl, 30 yıl, 13 yıl önce ne dediysek bugün de aynısını söylüyoruz."

"Silahların gölgesinden kurtulacaklar"

Erdoğan, çözüm süreci ile kardeşliği tesis etmenin mücadelesini sürdüreceklerini belirterek, "Şimdi söylüyorlar; 'Silahlar bırakılsın' diye. İfade olarak çok güzel, bir yıl önce Nevruz'da yine bunlar söylenmişti. Ne oldu? Uygulamaya bakarız, uygulama görmeden bunlara inanmak mümkün değil. Dolayısıyla uygulamayı görelim" dedi.

Türkiye'de 2,5 ay sonra seçim yapılacağını hatırlatan Erdoğan, 30 Mart'ta ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde tehditlerle işin yürüdüğünü söyledi.

"Artık bu tehditlerden halkımızı kurtarmak zorundayız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın milli iradesini serbestçe, özgürce kullanmak zorunda olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"Burada da muhatabım asla terör örgütü değildir. Bu çağrımı terör örgütüne değil, terör örgütünün vesayetinden kendisini kurtaramayan bu siyasi partiye yapıyorum. Eğer bu ülkede siyaset yapmak istiyorlarsa, eğer çözüme katkı sunmak istiyorlarsa önce silahların gölgesinden, önce silahların tasallutundan kurtulacaklar. Her ne pahasına olursa olsun, tek başımıza da kalsak, son nefesimize kadar bu ülkede çözüm süreciyle formüle ettiğimiz kardeşliği tesis etmenin mücadelesini sürdüreceğiz. Ancak hiç kimsenin de benim Kürt kardeşlerimi zehirlemesine, Kürt kardeşlerim nezdinde haksız bir meşruiyet kazanmasına, haksız bir muhataplık kazanmasına müsaade edemeyiz, etmemeliyiz. Silahların gölgesinde barış olmaz. Hele hele verilen sözlerin defalarca çiğnendiği, vaatlerin defalarca bozulduğu, itimadın tahrip olduğu bir ortamda somut adımları görmeden daha ileriye gidemeyiz."

Erdoğan, çözüm sürecinde kendisine yönelik eleştirilere dair, "Şimdi çıkmışlar utanmadan, sıkılmadan, 'Cumhurbaşkanı çözümün karşısında' diye tezvirat yapıyorlar. Cumhurbaşkanı çözümün yanında mı, karşısında mı geriye dönüp 12 yıllık döneme bakarsın, görürsün" diye konuştu.

"Milletimize güvenerek yola çıktık"

Çözüm sürecine yönelik çalışmaların her türlü olumsuzluğa karşın sürdürüldüğüne işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türk'ü ile Kürt'ü ile milletimize güvenerek yola çıktık. Biz, milletimizle birlikte yolumuza devam eder, silahlara rağmen, silahların tasallutunda siyaset yapanlara rağmen bu meseleyi çözeriz. Çözüm Süreci eğer bugünlere kadar geldiyse açık söylüyorum, onlara rağmen geldi, bölücü terör örgütüne, onların temsilcilerine rağmen buraya kadar geldi. Eğer, onların bu samimiyetsizlikleri, bu iki yüzlülükleri karşısında farklı tepkiler ortaya koysaydık, Türkiye 'Çözüm Süreci' diye bir umudu hiçbir zaman yaşamayacaktı. Eğer eleştiriyorsam bunu ülkem, milletim, çözüm, kardeşlik, barış adına yapıyorum. Biz dertliyiz. Dert adamı söyletir."

Erdoğan, "Birileri çıkmış ne diyor: 'Artık tek adamsın, yanında kimse yok.' Bunlar çok zavallı. Ben cumhurun başkanıyım. Ben bu milletin başkanıyım. Büyüklerimizin güzel bir lafı var, çok güzel bir laf, 'Kendini bil, haddini bil, neslini bil'. Ama bunlarda hiçbirisi yok" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.