Seçim temmuz ayında

Seçim temmuz ayında
Başbakan Erdoğan, seçim tarihine ilişkin sorulara cevaben, 'Seçimin tarihi temmuz ayının mevsim koşulları sebebiyle belki biraz öncesine alınabilir
Başbakan Erdoğan, TRT-1'de yayımlanan Taha Özhan'ın sunduğu 'Enine Boyuna' programına katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, '2003 yılında Başbakan olarak göreve başladığınızda Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni gördünüz. Belgede, sizin de mensubu olduğunuz siyaset akımı ve şahsınızı içeren vatandaş kitlesi 'iç düşman, tehdit' olarak yorumlanabileceği şeklinde ifadeler vardı. Bunu görünce ne hissettiniz?' sorusu üzerine, geldikleri nokta itibarıyla bu konuların konuşulmasının çok önemli bir süreç olduğunu söyledi.

Erdoğan, 'Siyaset belgesinin aslında kanuni geçerliliği yok, bir genelge' diye konuştu.

Erdoğan, 'son dönemde gündemde olan partilerin kapatma davalarına ilişkin hissiyatlarının var olacağına ilişkin sözlerin hatırlatılması ve kendi hislerinin' sorulması üzerine, şunları söyledi:

'Parlamentonun yüzde 65'ini oluşturacaksın. Bu halkın yüzde 47'si sana inanacak, sana güvenecek ve sana gelecek oyunu verecek. Bu iradeyle iş başına gelmiş olacaksın. Ondan sonra acaba biz bu parti üzerinde nasıl bir kapatma davası açarda bununla ilgili böyle bir çalışmanın içerisine gireriz... Bu ülkede 7 yıl önce neredeydik? Şimdi nereye geldik? Bunun hesabını yapacaksın. Böyle bir dava açıldığı zaman bu ülkede ne ne olur? Buna bakmamız gerekiyor. Allah aşkına yani biz bu filmi tekrar tekrar seyretmeye mecbur muyuz? Böyle şey olur mu?'

Erdoğan, Ermenistan ile ilişkilere değinirken, 'Ermenistan meselesinde İsviçre'deki protokolün gerisine asla düşemeyiz' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de yaşayan 170 bin civarındaki Ermeni'nin yaklaşık 100 binin kaçak olduğunu belirterek, 'Biz bunlara göz yumuyoruz. Çünkü böyle bir gerilimi istemiyoruz. Attığımız adımlara karşı olumlu yaklaşımlar görmüyoruz' şeklinde konuştu.

Erdoğan, 'Anayasa değişikliklerine ilişkin referandum süresinin kısaltılmasına yönelik teklif ve Anayasa değişikliğinin kapsamına' soruları da şöyle yanıtladı:

'Söylendiği şekilde 'çok geniş kapsamlı' hayır. Değiştirilemezleri bir kenara koyup bunun dışında neler yapılabilir, ama bu konuda bir konsensüs olması halinde böyle bir adımı atabiliriz. Bu konuyla ilgili de başta Adalet Bakanımız olmak üzere bazı çalışmaları diyoruz bakanlık tarafından yürütelim ve bakanlık bazı çalışmaları yaptı, hala da yapıyorlar ve AB normlarında istiyoruz ki bir anayasayı ülkemize kazandıralım ve bu bir sivil anayasa olsun. Azami ölçüde bunu başaralım ve bütün bu sıkıntıları aşalım istiyoruz ve bu konu için de ideal bir yol olarak referandumu da görüyoruz. Referandumda da diyoruz zamandan kazanalım, böyle bir 120 günlük bekleme süresi olmasın. Bunu sadece bugün için düşünmeyelim, yarın icabında bir madde için bile halkımıza gitmemiz gerekebilir. Onun için biz 45 gün talep ettik.'

'Bizi TEKEL işçisi iktidar yapmadı, bizi milletimiz iktidar yaptı' diyen Erdoğan, 'TEKEL işçilerinin önünde 31 Ocaktan sonra bir aylık bir süre var. Bir aylık sürece 4C'ye kim müracaat ederse TEKEL işçileri içinde onlar 4C'den istifade edecektir. Etmezlerse 4C'den istifade edemeyeceklerdir. İhbar ve kıdem tazminatı zaten banka hesaplarına yarın yatmış oluyor. Oradan da kendilerine bir imkan doğar' dedi.

Yapılan çalışmalar sonunda kıdem tazminatının devamına yönelik bir imkan bulunması durumunda düzenleme yapılacağını kaydeden Erdoğan, 'Ama bu düzenleme yapılamazsa, o zaman işçiler paralarını almış olacaklar. Ve yeni bir süreci başlatmış olacağız' diye konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan, büyümede 2009 yılında yaşananların 2010'da yaşanmayacağını belirterek, '2010'un Türkiye'nin çıkışının yeniden sıçramaya dönüşeceği yıl olacağını düşünüyorum' şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.