Paralel şemayı çözdü sanık oldu

Paralel örgütün şemaları

Cengiz Köylü, kendisini Ergenekon örgütü içinde nasıl bulduğuna dair süreci şöyle anlattı: “Tutuklanmamdan 4 ay önce emrimde çalışan yarbay Selçuk Çakmaklı bir gün geldi bana ‘Tanıdığım bir sivil arkadaşım çalıştığı bilgisayar şirketinde ilginç bir şeylerle karşılaştı’ dedi. Çakmaklı’nın tanıdığı bilgisayar uzmanına bir gün dışarıdan tamir edilmesi için bir bilgisayar geliyor.

Bu kişi bilgisayarı incelerken şifreli bir dosyada çeşitli yönergeler ve şemalar görüyor. Paralel yapının Bursa Askeri Işıklar Lisesi’ne nasıl sızdığını dair belgeler. Selçuk Çakmaklı bana belgeleri getirdi. İncelediğimde şok oldum ve bunu komuta kademesine sunmamız gerektiğine karar verdik.”

Gerekirse namaz kılmayın

“Belgede, paralel yapının abi ve ablalarının askeri liselerde, harp okullarında nasıl örgütlenmeleri gerektiğine dair şemalar vardı. Polislerin ve hakimlerin listeleri vardı. “Abla ve abiler” altında onlara bağlı kişilerin isimleri vardı. Şemalardaki talimatlarda kendilerini iyi kamufle etmeleri gerektiği şöyle anlatılıyordu: ‘Gerekirse namaz kılmayın, eşlerinizi açın. Gidiniz komutanınıza yakın görünün, çok çalışın. Sosyal faaliyetlere katılın.’ Biz bunu Genelkurmay’a sunduktan 4 ay sonra yani 2007 Mayıs ayında MİT’in Genelkurmay’a sunduğu Karargah Evleri belgesi çalınarak Selçuk Çakmaklı’nın bilgisayarına yerleştiriliyor. Ondan sonra süreç başlıyor.” 

Kademe kademe hapis

“Paralel yapı 17-25 Aralık operasyonlarıyla Ergenekon ve Balyoz’da topladığı meyvelerin devamını almayı amaçlıyordu” diyen Cengiz Köylü, “Orduda ve yargıda kendilerini güçlü hissettiler. Sadece 17-25 Aralık operasyonuyla sınırlı kalmayacaklardı. Toplumun birçok kesimi kademe kademe içeri atılacaktı” dedi.