Ovada ürün kayıp!

Ovada ürün kayıp!
YENİ HABER - A. AKİF SOLAK

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası’nda bu yıl ürün verimliliği konusunda durum iç açıcı değil.10 gün içinde ovaya yağış düşmezse bu oran daha da artacak. Kuraklık sadece ürün verimini değil, ürün kalitesini de düşürecek

Konya İli’nde 2.6 milyon hektar tarım alanı bulunuyor. Bu alanın yaklaşık 1.6 milyon hektarı ekilirken geriye kalan 1 milyon hektarı nadasa bırakılıyor. Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası’nda bu yıl ürün verimliliği konusunda durum iç açıcı değil. Geçtiğimiz yıl yaz aylarında meydana gelen aşırı sıcaklar ve kurak geçen günlerin ardından, sonbaharın soğuk ve yağışsız geçmesi, kış aylarında da beklenen yağışların düşmemesi, içerisinde bulunduğumuz ilkbahar aylarında da tatminkar yağışların olmaması halinde tahıl ürünlerinde büyük verim ve kalite kaybını doğuracak. Kış mevsiminin kurak geçmesinin ardından umudunu İlkbahar yağışlarına bağlayan ova çiftçisi, halen umduğu yağışı bulabilmiş değil. Geçtiğimiz Ocak ayında Konya’da uzun zamandır tek seferde düşmeyen yağmurun düşmesiyle rahat bir nefes alınsa da, düşük toplamlı – parçalı yağışlar hububattaki verim ve kalitenin düşmesinin önüne geçemeyecek. Kışa zayıf giren ova bitkileri su ihtiyacını da yeterli miktarda karşılayamadığından şu ana kadar normal gelişme gösteremedi. Uzmanların Konya Ovası’ndaki incelemelerinden elde ettiği bulgulara göre, arpa-buğday ürünlerindeki kaybın kıraçlarda yüzde 20-30, sulaklarda ise yüzde 10-20 oranında olacağı tahmin ediliyor.

KALİTE VE VERİM DÜŞTÜ

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Zengin, sonbahar ve kış yağışlarının besleyici düzeyde olmadığını, erken ilkbahar (Mart) yağışlarının da zayıf geçmesiyle hububat bitkileri gelişiminin istenilen seviyede gerçekleşmediğini söyledi. Konya Ovası’nda yaşanan olumsuz iklim ve Nisan-Mayıs aylarında da tatminkar yağış alamazsak ciddi ürün kayıplarının olacağının altını çizen Zengin, şu bilgilere yer verdi; “Yağışların azlığı nedeniyle Konya Ovası’nda tahıl bitkilerinin gelişimi önceki yıllara göre zayıf. Kıraç alanlarda yüzde 20-30 oranında, sulanan alanlarda ise yüzde 10-20 oranlarında verimde düşüş yaşanabilecek. Kış yağışlarının besleyici olmaması nedeniyle ürünler normal seyrinde gelişme gösteremedi. Durum böyle giderse ürün verimi ile kalitesi düşecek. Nisan ve Mayıs aylarında beklenen yağışlar gerçekleşmezse, verimdeki düşüş oranları daha da artar.” Sulanan alanlarda yağmurlama sulama yapılsa bile kışa güçlü giren bitkinin kışı bol kar örtüsü altında geçirmesine oranla sulamanın etkisi tam randımanlı olmaz, enerji kaybı olur, ürün istenen oranda artmaz. Ama bir damla yağış için bile şükrediyoruz ve Nisan-Mayıs aylarında yeterli bir yağış için de duacıyız.”

ÖNÜMÜZDEKİ 10 GÜN ÇOK ÖNEMLİ

Doç. Dr. Mehmet Zengin, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın programı dahilinde Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Süleyman Soylu, Bitki Koruma Bölümü’nden Prof. Dr. Nuh Boyraz ve Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şahin ile birlikte İyi Tarım Uygulamaları Ekibi olarak Konya Ovası’nda son bir ayda Altınekin, Cihanbeyli, Karapınar ve Ilgın İlçelerinin hububat tarlalarında yaptıkları incelemelere göre, toprağın şu anda genç arpa-buğday bitkisi için yeterli rutubete sahip olduğunu söyledi. Bu rutubetin bir süre daha bitkiye yetebileceğini ancak önümüzdeki 10 günün önemli olduğunu belirten Zengin, “Yağmur 10 gün daha yağmazsa, sıkıntı daha da büyür. Çünkü arpa-buğday bitkileri en fazla su ve besin elementlerini sapa kalkma döneminde sömürürler. Bu kritik evre bu yüzden oldukça önemlidir. Şu an kök bölgesinde yeterli nem var ancak 10 gün içinde yağmur yağmazsa, sıcaklar mevsim normalleri üzerinde seyrederse ve lodos eserse topraktaki yeterli su kaybolacak. Toprağın yegane besleyicisi sudur. Su olmazsa en kaliteli gübre de kullanılsa başarı sağlanamaz. Çünkü gübre materyali kök bölgesindeki nemde çözünerek besin elementleri kılcal köklere, oradan da yapraklara su ile taşınırlar. Bu yüzden her şey suya bağlı” dedi.

 ‘YAĞIŞLARIN YIL İÇİNDEKİ DAĞILIMI DA ÖNEMLİ’

Doç. Dr. Mehmet Zengin yağışların yıl içerisindeki toplam miktarı yanında dağılımı ve düşme sayısının da önemli olduğuna dikkat çekti. Zengin sözlerine şöyle devam etti; “Uzun yıllık ortalamalara göre Konya İli yıllık yağış toplamı 324 mm’dir. Bu miktar dekar başına 324 ton su demektir. Ama bir yandan da buharlaşma ile kayıp söz konusu. Maalesef yarı kurak iklim bölgesinde olduğumuzdan buharlaşma yağıştan daha fazladır. Bu yüzden negatif nem rejimi yaşıyoruz. Diğer taraftan bu 324 mm toplam yağış sadece kışın düşerse de faydalı olamaz. Hemen hemen her mevsimde yaklaşık eşit miktarlarda düşmelidir. Bir de az az seyrek olarak düşen yağışlar yeraltını ve kök bölgesini beslemez. Çünkü az (3-5 mm) yağış toprak içine sızmadan bile tekrar atmosfere buharlaşmayla kaybolur.”

ÇİFTÇİLRE TAVSİYELERDE BULUNUYORLAR

Doç. Dr. Mehmet Zengin çiftçilere bu süreçte tavsiyelerde bulunduklarını da belirterek, “Çiftçilerimize hububatta yabancı ot ilacı kullanırken mutlaka 100 litre suya 500 g üre ve 300 gram çinko sülfat karıştırmalarını söylüyoruz. Buna 300 gram da besin element katkılı hümik asit verilirse daha iyi olur. Bu uygulama yabancı ot ilacından hububat bitkilerinin stres görmelerini engeller ve kök bölgesinde alamadığı azot ile çinkonun bir kısmını yapraklarından alarak verim ve kaliteye önemli düzeylerde olumlu etki yapar. Ekmeklik ve makarnalık buğdaylar ile yemlik arpalarda gelişimi destekler. İyi bir nadas ve kök bölgesinde yağış sularının depolanması için 3-4 yılda bir Ağustos ayında tarlalara çapraz yönde dipkazan çekilmeli, anız yakılmamalı, hasatta biçerin hemen ardından saman toplanarak dekara 3-5 kg üre gübresi verilip gölge tavında derin toprak işlemesi yapılmalıdır. Organik maddesiz toprak; toprak değildir. Bunun için ekim öncesinde tarlaya çiftlik gübresi, kompost, hümik asit gibi organik materyaller uygulanmalı, münavebeye önem vererek münavebede baklagillere de yer verilmelidir. Böylece kök bölgesinde etkili rutubet artırılmış olur. Ayrıca çiftçilere önümüzdeki 10 gün içinde etkili yağış olmazsa sulanan arazilerde arpa ve buğdaylara 5-6 saat süreli yağmurlama sulama yapmalarını, sulu alanlarda ikinci üst gübre olan amonyum nitratı (33 nitrat) sapa kalkma başlangıcında ya fırfırla vermelerini ya da yağmurlama ile parçalı olarak uygulamalarını, başak sulamasında da amonyum sülfat (şeker gübre) vermelerini söylüyoruz. Bilginin üretildiği yerden uygulayıcıya tam ve doğru aktarılması için Üniversite, Tarım Teşkilatı ve Tarımsal Enstitüler çiftçilere bilgilendirme toplantılarını artırarak devam ettirmelidir’’ diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.