Ömer Dinçer, Hocalara ders verdi
Yayınlanma:
Dinçer, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Yunus Emre Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlenen
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ''Ülkemizdeki birçok tartışmanın kaynağında oturmuş bir üniversite, kökleşmiş bir bilim üretme geleneğimizin olmayışı var. Öyle olmasaydı 100 yıl önce tedavülden kalkmış olması gereken birçok tartışma konusu ile bugün enerjimizi boşa harcamış olmayacaktık'' dedi.
Dinçer, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Yunus Emre Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, üniversitenin akademik yıl açılış töreninde, bir üniversite çatısı altında bulunmaktan ve üniversite öğretim üyeleri ve üniversite öğrencileriyle aynı iklimi teneffüs etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
''Son 7 yıl dışında tüm hayatı üniversitede geçmiş bir arkadaşınız olarak bütün samimiyetimle şu gerçeği ifade ediyorum ki, hiçbir mekan, hiçbir makam ve mevki, hiçbir kurum üniversite hayatı kadar insanı zenginleştiremez'' diyen Dinçer, üniversitenin sadece öğrenci için değil, aynı zamanda öğretim üyesi için de öğrenme sürecinin devam ettiği bir mekan olduğunu belirtti.
Üniversitenin evrensel bilginin evi, ocağı olduğunu, bu ocakta pişmiş ve bu ocağı özleyen biri olarak üniversite hakkında bazı düşüncelerini paylaşmak istediğini ifade eden Dinçer, ''Ülkemizdeki birçok tartışmanın kaynağında, oturmuş bir üniversite, kökleşmiş bir bilim üretme geleneğimizin olmayışı var. Öyle olmasaydı, 100 yıl önce tedavülden kalkmış olması gereken birçok tartışma konusuyla bugün enerjimizi boşa harcamış olmayacaktık'' diye konuştu.
Yerinde ve zamanında, medeni ölçüler içinde kalarak bilimin hakemliğinde yapılmayan tartışmaların, on yıllarca ertelenmiş olduğunu ve kolayca aşılabilecek sorunların vaktinde çözülmediğini vurgulayan Dinçer, şunları kaydetti:
''Çoğu zaman toplumsal sorunları aşmada yolumuzu açacak, ufkumuzu aydınlatacak olan üniversitenin kendisini de tartışmaların odağına koymaktan sakınmamışız. Üstelik bu tartışmaları çoğunlukla siyasal ve ideolojik ayrışmaların ve iktidar kavgalarının yansıtıldığı bir çerçeve içine sıkıştırmışız. Tartışmaların bu çevrede sürdürülmesi yüksek öğretimde yapılması gerekenleri gölgelemiş, ötelemiş ve esaslı bir iyileştirmenin önünü tıkamıştır. Topluma karşı burada sorumluluklarını da yerine getiremez olmuştur. Hal böyle olunca, bu durum ülkenin zihin haritasına düşünce ve ruh dünyasına siyasetine, ekonomisine, medyasına, üretimine, rekabetine, kalitesine yansıyor. Bu handikapı, üniversitenin kendinden başlamak üzere süratle aşmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Zira, küreselleşen dünya ile rekabet halindeki ülkemizde, üniversitenin artık devlete adam yetiştirme kurumu olmadığının fark edilmesi gerekiyor. Üniversitenin asli fonksiyonu öncelikle kendi çevresinden başlayarak tüm toplumun entelektüel bilincini evrensel düzeye yükseltmektir.''
-''MADDİ VE PARASAL DEĞİL ESAS SORUN BİR ZİHNİYET SORUNU''-
Bu amaçla üniversitenin, bilgi üretmek, tahlil etmek, bilgiyi yorumlamak, zenginleştirmek, eleştirmek ve bilgiyi toplumla paylaşmak durumunda olduğunu dile getiren Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Üniversitenin tarihi fonksiyonu ise genel anlamda toplumun, daha dar anlamda piyasanın ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim ve öğretim yapmak, meslek edindirmektir. Üniversitenin her 2 görevini de tam olarak ifa etmesi, hariçten müdahalelerle değil, yine üniversitenin kendi içinde oluşturacağı iradeyle mümkün olacaktır. Düşüncenin evi olan üniversite ikliminin en önemli özelliği, farklı fikirlerin bir arada, birlikte yaşaması, farklılıklara tahammülün kurumsallaşmasıdır.
Özgürlüğün ve her düşüncenin adresi olan üniversite, dünyanın her yerinde hem toplumun bir adım önündedir hem de toplumla birliktedir. Yalıtılmış, toplumun taleplerine sırtını dönmüş Ankara'dan sadece kadrolarının maaşını bekleyen bir üniversite düşünülemez. Başkent Ankara'nın görevi, Anadolu'nun ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üniversitelerimizin görevi ise dünya üniversiteleriyle rekabet edecek bilimsel üretimdir. Bu konudaki esas sorunun maddi ve parasal sorun olmadığını, esas sorunun bir zihniyet sorunu olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Zihinler özgür olmadan gerçeği arama merakı uyanmadan gerçeği ulaşma arzusunun önündeki duvarlar aşılmadan düşünce üretilemez, dolayısıyla bilim üretilemez.''
Dinçer, Türkiye'nin son 7 yıldır eğitimi en büyük önceliği haline getirdiğini, bütçedeki en büyük payın eğitime ve bilgiye ayrıldığını vurgulayarak, ''Gelecek için en çok odaklanmamız gereken husus, üniversite eğitiminde kalitenin evrensel ölçülere ulaşmasıdır. Bu düşüncelerle eğitim yılının hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygı ve sevgilerle tekrar selamlıyorum'' dedi.
-REKTÖR GÖKMEN'İN KONUŞMASI-
Rektör Prof. Dr. Sabri Gökmen ise 2 yıl önce kurulan üniversitenin, kısa süre içinde önemli adımlar atmayı başardığını, aranan üniversite olma yolunda ilerlediklerini belirtti.
Üniversitenin başarılı olmasının ülkenin başarısını getireceğini vurgulayan Gökmen, ''Üniversite; değişimin, çağdaşlaşmanın toplumsal ilerlemenin itici gücüdür. Geleceğimizi kurma konusunda yeni umutlar sunan üniversite, her türlü baskıdan uzak bilgi üreten kurumlardır. İşte Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi de ulu bir çınar gibi yükselecektir. Şehri yenileyecek ve geliştirecek, şehrimizle bütünleşerek sorunların çözümü ve yeni ufukların açıklaması konusunda önemli bir görev üstlenecektir'' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Karaman Valisi Fatih Şahin, Bakan Dinçer'e günün anısına bir plaket verdi. Programa, Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, MHP Milletvekili Hasan Çalış, öğretim üyeleri ve üniversite öğrencileri katıldı.
Bakan Dinçer ve beraberindekiler, akademik yıl açılış töreninin ardından üniversite yerleşkesi içinde yer alan inşası yeni tamamlanan Edebiyat Fakültesi binasının açılışını yaptı. Dinçer, burada üniversite öğrencilerinden oluşan halk oyunları ekibinin gösterisini izledi, daha sonra da açılışı yapılan binayı gezdi.
Buradaki programın ardından Karaman Belediyesine geçen Dinçer, Belediye Başkanı Kamil Uğurlu'dan Karaman'daki çalışmalar ve kentin sorunları hakkında bilgi aldı.
Dinçer, daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü binasına gelerek, Vali Fatih Şahin'in de hazır bulunduğu basına kapalı değerlendirme toplantısına katıldı. Çıkışta çevredeki esnafla konuşan Dinçer, vatandaşlarla da bir süre sohbet etti.
İş-Kur İl Müdürlüğü ziyaretinin ardından Dinçer, AK Parti İl Başkanlığında basına kapalı toplantı yaptı.
Dinçer, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Yunus Emre Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, üniversitenin akademik yıl açılış töreninde, bir üniversite çatısı altında bulunmaktan ve üniversite öğretim üyeleri ve üniversite öğrencileriyle aynı iklimi teneffüs etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
''Son 7 yıl dışında tüm hayatı üniversitede geçmiş bir arkadaşınız olarak bütün samimiyetimle şu gerçeği ifade ediyorum ki, hiçbir mekan, hiçbir makam ve mevki, hiçbir kurum üniversite hayatı kadar insanı zenginleştiremez'' diyen Dinçer, üniversitenin sadece öğrenci için değil, aynı zamanda öğretim üyesi için de öğrenme sürecinin devam ettiği bir mekan olduğunu belirtti.
Üniversitenin evrensel bilginin evi, ocağı olduğunu, bu ocakta pişmiş ve bu ocağı özleyen biri olarak üniversite hakkında bazı düşüncelerini paylaşmak istediğini ifade eden Dinçer, ''Ülkemizdeki birçok tartışmanın kaynağında, oturmuş bir üniversite, kökleşmiş bir bilim üretme geleneğimizin olmayışı var. Öyle olmasaydı, 100 yıl önce tedavülden kalkmış olması gereken birçok tartışma konusuyla bugün enerjimizi boşa harcamış olmayacaktık'' diye konuştu.
Yerinde ve zamanında, medeni ölçüler içinde kalarak bilimin hakemliğinde yapılmayan tartışmaların, on yıllarca ertelenmiş olduğunu ve kolayca aşılabilecek sorunların vaktinde çözülmediğini vurgulayan Dinçer, şunları kaydetti:
''Çoğu zaman toplumsal sorunları aşmada yolumuzu açacak, ufkumuzu aydınlatacak olan üniversitenin kendisini de tartışmaların odağına koymaktan sakınmamışız. Üstelik bu tartışmaları çoğunlukla siyasal ve ideolojik ayrışmaların ve iktidar kavgalarının yansıtıldığı bir çerçeve içine sıkıştırmışız. Tartışmaların bu çevrede sürdürülmesi yüksek öğretimde yapılması gerekenleri gölgelemiş, ötelemiş ve esaslı bir iyileştirmenin önünü tıkamıştır. Topluma karşı burada sorumluluklarını da yerine getiremez olmuştur. Hal böyle olunca, bu durum ülkenin zihin haritasına düşünce ve ruh dünyasına siyasetine, ekonomisine, medyasına, üretimine, rekabetine, kalitesine yansıyor. Bu handikapı, üniversitenin kendinden başlamak üzere süratle aşmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Zira, küreselleşen dünya ile rekabet halindeki ülkemizde, üniversitenin artık devlete adam yetiştirme kurumu olmadığının fark edilmesi gerekiyor. Üniversitenin asli fonksiyonu öncelikle kendi çevresinden başlayarak tüm toplumun entelektüel bilincini evrensel düzeye yükseltmektir.''
-''MADDİ VE PARASAL DEĞİL ESAS SORUN BİR ZİHNİYET SORUNU''-
Bu amaçla üniversitenin, bilgi üretmek, tahlil etmek, bilgiyi yorumlamak, zenginleştirmek, eleştirmek ve bilgiyi toplumla paylaşmak durumunda olduğunu dile getiren Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Üniversitenin tarihi fonksiyonu ise genel anlamda toplumun, daha dar anlamda piyasanın ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim ve öğretim yapmak, meslek edindirmektir. Üniversitenin her 2 görevini de tam olarak ifa etmesi, hariçten müdahalelerle değil, yine üniversitenin kendi içinde oluşturacağı iradeyle mümkün olacaktır. Düşüncenin evi olan üniversite ikliminin en önemli özelliği, farklı fikirlerin bir arada, birlikte yaşaması, farklılıklara tahammülün kurumsallaşmasıdır.
Özgürlüğün ve her düşüncenin adresi olan üniversite, dünyanın her yerinde hem toplumun bir adım önündedir hem de toplumla birliktedir. Yalıtılmış, toplumun taleplerine sırtını dönmüş Ankara'dan sadece kadrolarının maaşını bekleyen bir üniversite düşünülemez. Başkent Ankara'nın görevi, Anadolu'nun ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üniversitelerimizin görevi ise dünya üniversiteleriyle rekabet edecek bilimsel üretimdir. Bu konudaki esas sorunun maddi ve parasal sorun olmadığını, esas sorunun bir zihniyet sorunu olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Zihinler özgür olmadan gerçeği arama merakı uyanmadan gerçeği ulaşma arzusunun önündeki duvarlar aşılmadan düşünce üretilemez, dolayısıyla bilim üretilemez.''
Dinçer, Türkiye'nin son 7 yıldır eğitimi en büyük önceliği haline getirdiğini, bütçedeki en büyük payın eğitime ve bilgiye ayrıldığını vurgulayarak, ''Gelecek için en çok odaklanmamız gereken husus, üniversite eğitiminde kalitenin evrensel ölçülere ulaşmasıdır. Bu düşüncelerle eğitim yılının hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygı ve sevgilerle tekrar selamlıyorum'' dedi.
-REKTÖR GÖKMEN'İN KONUŞMASI-
Rektör Prof. Dr. Sabri Gökmen ise 2 yıl önce kurulan üniversitenin, kısa süre içinde önemli adımlar atmayı başardığını, aranan üniversite olma yolunda ilerlediklerini belirtti.
Üniversitenin başarılı olmasının ülkenin başarısını getireceğini vurgulayan Gökmen, ''Üniversite; değişimin, çağdaşlaşmanın toplumsal ilerlemenin itici gücüdür. Geleceğimizi kurma konusunda yeni umutlar sunan üniversite, her türlü baskıdan uzak bilgi üreten kurumlardır. İşte Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi de ulu bir çınar gibi yükselecektir. Şehri yenileyecek ve geliştirecek, şehrimizle bütünleşerek sorunların çözümü ve yeni ufukların açıklaması konusunda önemli bir görev üstlenecektir'' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Karaman Valisi Fatih Şahin, Bakan Dinçer'e günün anısına bir plaket verdi. Programa, Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, MHP Milletvekili Hasan Çalış, öğretim üyeleri ve üniversite öğrencileri katıldı.
Bakan Dinçer ve beraberindekiler, akademik yıl açılış töreninin ardından üniversite yerleşkesi içinde yer alan inşası yeni tamamlanan Edebiyat Fakültesi binasının açılışını yaptı. Dinçer, burada üniversite öğrencilerinden oluşan halk oyunları ekibinin gösterisini izledi, daha sonra da açılışı yapılan binayı gezdi.
Buradaki programın ardından Karaman Belediyesine geçen Dinçer, Belediye Başkanı Kamil Uğurlu'dan Karaman'daki çalışmalar ve kentin sorunları hakkında bilgi aldı.
Dinçer, daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü binasına gelerek, Vali Fatih Şahin'in de hazır bulunduğu basına kapalı değerlendirme toplantısına katıldı. Çıkışta çevredeki esnafla konuşan Dinçer, vatandaşlarla da bir süre sohbet etti.
İş-Kur İl Müdürlüğü ziyaretinin ardından Dinçer, AK Parti İl Başkanlığında basına kapalı toplantı yaptı.
Politika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.