Mevlana'nın torunlarından "Mistik" tepkisi
Yayınlanma:
Mevlana'nın 21. kuşak torunları Sıtkı Selim, Ziya Yarkın, Arzu Sezen ve Banu Atalı Çelebi Konya'da düzenlenen 10. Uluslararası Mistik Müzik Festivali'ne tepki gösterdi.
Sıtkı Selim Çelebi, bir restoranta düzenlenen basın toplantısında, festivalin Mevlana'nın doğum gününde yapılmasının, Hz. Muhammed'in doğum haftası şeklinde kutlanan "Kutlu Doğum Haftası" anlayışına dönüşmesinden kaygı duyduğunu söyledi.
Mevleviliğin tahrip edildiğini öne süren Çelebi, son günlerde yapılan organizasyonlarla Mevleviliğin "ticari bir metafor" haline getirilmeye çalışıldığını aktardı.
Çelebi, Mevleviliğin tam olarak anlaşılmadan, insanlara yanlış aktarıldığını berliterek, şunları kaydetti:
"Son zamanlarda Mevleviliği İslam dininden uzak birçok dinin mistik yapısını da ekleyerek, sufizm, rumiizm gibi adlarla yeni bir dinmiş gibi gösterilmeye, Mevlana da bu dinin peygamberi gibi tanıtılmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz günlerde Konya'da düzenlenen Mistik Müzik Festivali'nin içeriği ve seçilerek davet edilen grupların nitelikleri buna en uygun örnektir. Farklı ülkelerden, farklı gruplar davet edildi, çok yüklü miktarlarda festival bütçeleri harcandı. Onlara hoşgörü ihrac etmeye çalışıldı. Ama ne Burma'da, ne de Arakan'da, Budistlerin Müslümanları diri diri yakmalarının önüne geçilebildi."
Mevleviliğin tahrip edildiğini öne süren Çelebi, son günlerde yapılan organizasyonlarla Mevleviliğin "ticari bir metafor" haline getirilmeye çalışıldığını aktardı.
Çelebi, Mevleviliğin tam olarak anlaşılmadan, insanlara yanlış aktarıldığını berliterek, şunları kaydetti:
"Son zamanlarda Mevleviliği İslam dininden uzak birçok dinin mistik yapısını da ekleyerek, sufizm, rumiizm gibi adlarla yeni bir dinmiş gibi gösterilmeye, Mevlana da bu dinin peygamberi gibi tanıtılmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz günlerde Konya'da düzenlenen Mistik Müzik Festivali'nin içeriği ve seçilerek davet edilen grupların nitelikleri buna en uygun örnektir. Farklı ülkelerden, farklı gruplar davet edildi, çok yüklü miktarlarda festival bütçeleri harcandı. Onlara hoşgörü ihrac etmeye çalışıldı. Ama ne Burma'da, ne de Arakan'da, Budistlerin Müslümanları diri diri yakmalarının önüne geçilebildi."
Kültür Sanat
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.