Mecliste evet! Kamuda hayır!

Mecliste evet! Kamuda hayır!
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonunun, yaptığı düzenlemeyle türbanlı kadınlara vekillik yolunun açılmasının yankıları devam ediyor.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun, yaptığı düzenlemeyle türbanlı kadınlara vekillik yolunun açılmasının yankıları devam ediyor.Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Avukat Özkan Öztürk, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ı ortak akıl ve kararlar neticesinde istişare yapmaya davet ederken, toplumun değerlerine ters düşenlere en güzel cevabın sandıkta verileceğini söyledi.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, kadın milletvekili sayısının erkek milletvekili sayısına eşit olmasının yolunu açacak bir düzenlemeye imza attı. Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu, cinsiyet ayrımcılığının yanı sıra etnik köken ayrımcılığını da engelleyen hükme yer verirken, uzun yıllardır tartışılan bir uygulama olan türbanlı kadınlara vekillik yolunun açılması oldu.
Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP Konya Milletvekili Atilla  Kart, devlette kamu hizmeti yapan kişilerin devletin egemenlik yetkisini kullandıklarına dikkat çekerek, “Devlet nötr olmalıdır, bu yüzden devlet görevinde siyasi simge kullanılamaz” ifadelerini kullanmıştı.Milletvekili Atilla  Kart’a cevap Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Avukat Özkan Öztürk’ten geldi.
“GELİN İSTİŞARE YAPALIM”
Bizde Yeni Haber Gazetesi olarak TBMM’de   ve Kamuda  türban özgürlüğü düzenlemesini ve kamuda yaşanan tartışmaları, Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Avukat Özkan Öztürk’ e sorduk.Avukat Öztürk,“Anayasa Uzlaşma Komisyonunda ‘Temel Hak ve Özgürlükler’ konusunda görüşmeler yapılır iken Konya CHP’li vekil sayın Atilla Kart ‘ın basına yansımış açıklamalarını öğrendik. Mecliste Başörtülü vekilin bulunabileceği noktasında ki olumlu görüşlerini Her Yerde Adalet Platformu olarak bizler de destekliyoruz.Fakat sayın Kart ve partisi hala bir yanlışta ısrarcı olmalarını anlayabilmiş değiliz.Kamuda baş örtüsü yasağı noktasında ulusal basına düşen beyanlar konusunda şuana kadar bir tekzip de gelmediğine göre beyanların doğru olduğunu kabul ediyoruz ve bir çağrıda bulunuyoruz sayın Kart’a  dosthane bir çağrı yapıyoruz” dedi.Sözlerine şöyle devam eden Öztürk; “Gelin içinde sizin de bulunacağınız bir platform da ‘baş örtüsü yasağının hukuki olup olmadığı ve bu yasağın toplumsal psikolojiye etkisi noktasında bir istişare yapalım.Kamuda baş örtüsü yasağını sizin gerçek manada savunduğunuza bizler inanmıyoruz .Çünkü siz Konya’nın vekilisiniz.Eğer gerçekten bu yasağı savunuyorsanız o zaman size sesleniyoruz ve diyoruz ki:Baş örtüsü yasağını savunmak demek; darbe döneminin yönetmeliklerini ve dolayısı ile darbeleri savunmakla eş değerdir ”dedi.

 “YASAĞI SAVUNMANIN HUKUKİ DAYANAĞI YOK”
Kamuda Başörtüsü yasağını savunmanın hukuki hiçbir dayanağı olmadığını anlatan Öztürk, “Anayasamızın 90.maddesi sarihtir. TBMM’ nin imza koyduğu uluslar arası anlaşmalar özelliklede BM İnsan Hakları everensel bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeleri’nin hükümleri incelendiğinde yasak değil özgürlük esas alınmıştır. Özgürlük kural, sınırlama ise istisna teşkil etmektedir. Yine bu uluslar arası normlar ışığında özgürlüklerin sınırlanmasını ise ancak kanunla olabileceğinden bahsetmektedir. Oysa bizim mevzuatımız incelendiğinde 12 Eylül darbe dönemlerinden kalma çağdışı ve toplumsal birlikteliğe hizmet etmeyen ve toplumun taleplerine ambargo koyan ilkel yönetmelikler ile yasaklar icat edilmektedir.
KEYFİYETİN DEĞİL EVRENSEL HUKUKUN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRİN
Hukukta keyfi düzene yer verilmemesi gerektiğini de belirten Platform Başkanı Öztürk;. “Temel hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir. Yönetmelikler ile özgürlük kısıtlanamaz. Kısıtlanıyor ise orada hukuk düzeni değil keyfi düzen var demektir. Bizler en başta hukuk diploması olan siyasetçilere sesleniyoruz: keyfiyetin değil evrensel hukukun gereklerini yerine getirin. artık ideolojisi olan ,halkının taleplerini dikkate almayan devlet adamları değil aksine vatandaşının inanç ve değerlerine saygı duyan devlet anlayışının egemen olmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“EN GÜZEL DERSİ SANDIK VERİR”
Konya’nın sevgi, muhabbet ve kardeşlik simgesi bir şehir olduğunu anlatan Öztürk; “Konya’yı Ankara’da temsil vazifesi almış olan vekiller hangi partiden olurlarsa olsunlar seçildikleri ve yaşadıkları toplumun inanç ve değer yargılarına ters düşen söz, eylem ve davranışlarda Konyalıların en güzel dersi sandıkta vereceğinden eminiz” diye konuştu. MERVE ATEŞ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.