Matbaada birliktelik şart

Matbaada birliktelik şart
90lı yıllardan sonra Türkiyede ofsetin hızla yayılması ve bilgisayar kullanımının artması ile sektör inanılmaz bir gelişme göstererek Avrupa ve A.B.Ddeki firmalar ile boy ölçüşür duruma geldi.
Türkiye’nin en hızlı gelişen sektörlerinden biri olan matbaacılık sektörü, teknolojiyle paralel olarak kendini yenilemesine rağmen, sektör içinde bir birliktelik olmadığından dolayı Türkiye’de istenilen seviyeye halen ulaşamadı. 90’lı yıllardan sonra Türkiye’de ofsetin hızla yayılması ve bilgisayar kullanımının artması ile sektör inanılmaz bir gelişme göstererek Avrupa ve A.B.D’deki firmalar ile boy ölçüşür duruma geldi. Son yıllarda Konya’da ise, Türkiye’de adından söz ettirir matbaa firmalarının ön plana çıkmasına rağmen, sektör içi birlikteliğin tam anlamıyla yaşanamaması sorunu nedeniyle firmalar yeterince seslerini duyuramamakta.
 
Konya’daki matbaa firmalarının birlikte hareket ederek, markalaşmaya önem vermeleri gerektiğine vurgu yapan, Damla Ofset ve Matbaacılık Satınalma ve Üretim Müdürü M. Ulvi Yıldırım, Konya’da matbaa firmalarının eskiye göre çok büyük bir gelişme gösterdiğini ama bir birliktelik sağlanırsa çok daha ileri noktalara sektörü taşıyabileceklerini söyledi.
 
Ulvi Yıldırım, “ Konya’da matbaacılık her geçen gün iyiye doğru gidiyor. Dünyada kullanılan teknolojiyle paralel olarak, kendimizi sürekli yeniliyoruz. Avrupa’da matbaa adına yapılan bir iş, Konya’da da artık rahatlıkla yapılıyor. Ama insanlarda bu iş Konya’da yapılamaz öngörüsü var. Bu da sektörde birlikte hareket edilememekten ve sektörün yeterince tanıtılamamasından kaynaklanıyor. Matbaa sektöründe birlikte hareket edilip insanlara matbaa adına her işin Konya’da yapılabileceği anlatılırsa, sektörün daha iyi noktalara gelebileceğine inanıyoruz. Bu bizim sektör için değil bütün sektörler için geçerlidir. Yani günümüzde sektörlerde dayanışma şart olmuştur artık. Ayrıca markalaşmaya da önem verilmeli. Biz son üç yılda Dival markasıyla ajanda ve takvim üretiminde önemli bir gelişme gösterdik Ayrıca bu yıl üretimine başladığımız ofis ve okul defteri ile de markamızın Türkiye’de istediğimiz yere gelmesi için çalışacağız” dedi.
 
Dünyada yaşanan küresel ekonomik krizin, Türkiye’de matbaa sektörünü çok fazla etkilemediğini de ifade eden Yıldırım, “ Küresel kriz matbaa sektörünü kısmen etkiledi. Çünkü matbaa sektörünün neredeyse bütün sektörlerle bağlantısı var. Yani iş yaptığı sektör çeşitliliği fazladır. Birkaç sektöre bağlı değildir. Bir de kriz dolayısıyla bir çok firma reklam ve tanıtıma daha çok önem vermeye başladı. Bu durumda bizim işimize olumlu şekilde yansıdı. Ama krizin bize kötü etkisi olarak, tahsilâtlarımızı krizden önceki dönemlere göre zamanında yapamadık ve taksitli satışlar arttı. Tabiî ki biz bu durumu ürün satış fiyatlarımıza yansıtmadık. Çünkü kriz dolayısıyla bir çok firma durağan döneme girdi ve biz de bunun farkındayız. Tedbirlerimizi alarak önümüze koyduğumuz hedef doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
 
Bazı ürünlerdeki KDV ve vergi oranlarının da çok yüksek olduğunu ve bu durumun kendilerini sıkıntıya soktuğunu dile getiren Ulvi Yıldırım, hükümetten bu oranları da makul seviyeye çekmesi gerektiğini söyledi.
 
Matbaacılıkta eleman eğitiminin de çok önemli olduğunun altını çizen Yıldırım, eğitimin matbaacılık sektöründe şart olduğunu kaydetti.
 
Ulvi Yıldırım, “Matbaacılıkta da yeterli eğitim verildiği kanaatinde değilim. Eğitimin matbaacılık sektöründe de şart olduğuna inanıyorum. Her alanda olduğu gibi matbaacılıkta da her geçen gün öğrenilmesi gerekenler var. Parası olan herkes artık her mesleği yapar hale geldi. Bu işin eğitimini almak çok önemli. Ustalık ve usta öğreticilik belgelerinin önemini bu sektörle ilgili olan kişilere anlatmak gerekiyor. Kalifiye eleman sıkıntısı çekmemek için çalışanların doğru şekilde eğitilmesi gerekir. Matbaacılık sektörün de ve diğer sektörlerde makineleşmenin artmasından dolayı da işçi ihtiyaçları giderek azalıyor. Bu yüzden eğitimli elemanın önemi çok büyük” şeklinde konuştu.
 
Ayrıca Yıldırım, bir matbaa firması olarak “Kullandığımız ağacı yerine koyalım” sloganıyla ağaç dikim kampanyası da başlattıklarının altını çizerek, “ İnsanlar kullandığı kağıdın ağaçtan üretildiğini biliyor ama yine de kağıt kullanımına dikkat etmiyor. Biz bu durumu insanlara hatırlatmak adına böyle bir kampanya başlattık. Hedefimiz bu kampanya ile 100 bin fidanı toprakla buluşturmak. Ülkemizde kişi başına düşen kağıt tüketimi 42 kilo gramdır. Bu oran Avrupa ülkelerinin çok üzerindedir. Bu tüketim oranı da bir çam ağacının dikilmesiyle ortadan kalkmadadır. Her vatandaş bir çam ağacı dikerek üstüne düşen görevi yerine getirmeli. Biz bu kampanyamıza katılan herkes için, katılımcının ismini ve resmini taşıyan özel bir defter ürettik. Bu defterden alan her müşterimiz içinde bir fidan dikiyoruz. Bu üretimde ortaya çıkan atık kâğıtları da geri dönüşüme gönderdik. Diğer matbaa firmalarının da bu konuda hassasiyetli davranmalarını istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.