"Masum çocukların ahı İsrail'den sorulur"

Masum çocukların ahı İsrailden sorulur
Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, "O masum çocukların ahı, o masum annelerin feryadı er ya da geç İsrail'den sorulur" dedi.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası kapsamında Balıkesir Kuvayi Milliye Meydanı'nda düzenlenen mitingde, vatandaşlara hitap etti.
 
Konuşmasına, ''Sizleri en kalbi duygularımla, hasret, muhabbetle selamlıyorum, buradan Balıkesir'in tüm ilçelerine tüm mahallelerine, oralarda yaşayan bütün kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum'' diyerek başlayan Başbakan Erdoğan, ''Balıkesir'de bir kez daha Çanakkale Şavaşı'nın kahramanı Seyit Onbaşıyı rahmetle yad ediyorum. Balıkesir'in yetiştirdiği gönül insanı Birgivi Hazretlerini, Hasan Basri Çantay hocamızı, Sarı Hoca'yı, Gönenli Mehmet Efendiyi rahmetle, minnetle, hürmetle anıyor, mekanları inşallah cennet olsun diyorum. Balıkesirli tüm şehitlerimize de bugün buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum'' ifadelerini kullandı.
 
Kendilerinin 28 Şubatta Balıkesir'e geldiklerini ve bu meydanda muhteşem bir miting gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, Balıkesir'in 28 Şubat'ta tarihi günlerden birini yaşadığını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
 
''Balıkesir, AK Partiye, Başbakanına öyle bir sahip çıktı ki buradaki mitinge 'montaj' diyenler oldu, 'photoshop' diyenler oldu. Buradaki manzaraya bakıp da gözlerine inanamayanlar oldu. Hatta MHP Genel Başkanı çıktı,'Balıkesir'deki miting montajdır 'diye açıklama yaptı. Çünkü kılavuzu karga olanın... gerisini siz biliyorsunuz. Balıkesir 28 Şubat'taki o manzaranın montaj olmadığını 30 Mart'ta sandıkta gösterdi. Balıkesir sandığa gitti, milli iradeye sahip çıktı, demokrasiye sahip çıktı. Bir kez daha İstiklal mücadelesine sahip çıktı ve yüzde 40 oranıyla adayımızı büyükşehir belediye başkanı seçti. Bugün Balıkesir'e bize sahip çıktığı için, hareketimize, davamıza, partimize, buradaki Edip kardeşimize sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Mahçup olmayacak, sizler memnun olacaksınız. Rabbim sizlerden razı olsun, Rabbim Balıkesir'i korusun. Allah kardeşlerimizi, birliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim eylesin.''
 
Balıkesir'den dünyanın tüm mazlumlarına, mağdurlarına, ihtiyaç sahibi tüm kardeşlere  gönül dolusu selam gönderdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Irak, Suriye, Mısır, Libya mazlumlarına, Balıkesir'den bir kez daha dayanışma mesajlarımızı gönderiyorum. Zulmün altında inleyen, bombaların altında ölüm kalım mücadelesi veren Gazzeli kardeşlerimizi Balıkesir'den özellikle selamlıyorum. Rabbim onlara tahammül gücü versin'' dedi.
 
''Bunlar kana doymaz ama o kanda boğulup gidecekler''
 
Dün sabah Gazze'de 72 saatlik bir ateşkes sağlandığını hatırlatan Erdoğan, İsrail'in her zaman yaptığı gibi, hukuku ve anlaşmaları çiğnediğini, ateşkesi bir kez daha ihlal ettiğini söyledi. Erdoğan, ''Bunlar kana doymaz ama inanın o doyamadıkları kanda boğulup gidecekler. O çocukların, o bebeklerin, o masum kadınların kanında boğulup gidecekler'' ifadelerine yer verdi.
 
Devletler sussa da, dünya halklarının haykırışlarının yükselmeye devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, dünyanın bir çok ülkesinde halkların sokağa çıktığını ve  çocuk katili İsrail'i protesto ettiğini aktardı.
 
 İsrail'in 7 Temmuzda başlattığı saldırılarda şehit olanların sayısının bin 500'ü aştığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:  ''Maalesef  bu şehitlerimizin önemli bir kısmı çocuk ve kadın. Ramazan demediler, bayram demediler, ölüm kustular. Çocuk, kadın yaşlı demediler, ölüm yağdırdılar. Okul, cami , hastane demediler, masum insanları alçakça katlettiler. Dünya şu anda bin 500 kişi öldükten sonra, yüzlerce çocuk hayatını kaybettikten sonra, Gazze'yle ancak ilgilenmeye o da çok cılız şekilde ilgilenmeye başladı. Balıkesir'den tekrar ediyorum, zulüm ile abad olunmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Er veya geç çıkacak. O masum çocukların ahı, o masum annelerin feryadı er ya da geç İsrail'den sorulur. Uluslararası toplum artık İsrail'in bu şımarıklığının, bu hukuk tanımazlığının, bu soykırım sevdasının mutlaka önüne geçmelidir. İsrail, Hitleri aratmayan bir soykırım yaparken ne Orta Doğu'ya ne de dünyaya asla barış gelemez. Asla adaletten söz edilemez. Hergün çocukların öldüğü, her gün masum sivillerin boğazlandığı bir dünyada barış, dayanışma, hukuk ve adalet olamaz.''
 
''Seninki can da öbürküler patlıcan mı?''
 
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
''Bakın bizim polisimiz İstanbul Taksim'de camı, çerçeveyi kıran, insanları yaralayan, esnafa saldıran, sokaktaki insanlara saldıran vandallara biber gazı ve tazyikli su ile karşılık verdiğinde batılı ülkeler, batılı uluslararası medya ayağa kalkıyor, günlerce bunu konuşuyorlardı. Ey Amerika sen de konuşuyordun, ey Batı sen de konuşuyordun. Şimdi neredesiniz, Avrupa neredesin, Amerika neredesin? Soruyorum. Cevap var mı? Yok. Çünkü bu başka türlü bir ittifak. Gazze'de bin 500'den fazla insan hayatını kaybetti. Şimdi 1 tane askerleri esir alındı diye İsrail feryat ediyor.  Peki, sen 1 tane askerinin esir alınmasını konuşuyorsun da bu bin 500 tane şehidin, 7 bini aşkın yaralının hesabını kim verecek? Seninki can da öbürküler patlıcan mı?
 
''İstiyorlar ki Türkiye eskiden olduğu gibi tepkisiz kalsın''
 
Uluslararası medyanın, bazı  batılı yetkililerin  Gezi Parkı odaklı olayları kadar bile bu konuyu gündeme taşımamasını eleştiren Erdoğan, hatta bazı ülkelerde Gazze için protesto gösterilerinin yasaklandığını, yine de gösteri yapanlara polisin çok ağır şiddet uyguladığını, bunu da hiç kimsenin konuşmadığını ifade etti.
 
Erdoğan, ''Bu çifte standarttır, bu hukuksuzluktur, bu adaletsizliktir. Bu insanların vicdanlarındaki adalet duygusunu yaralayan bir aymazlıktır'' dedi.
 
İsrail'in Gazze'de soykırım yaparken dünyanın kendisine sessiz kalmasını, hatta kendisini desteklemesini istediğini belirten Erdoğan, ''Türkiye'den de beklentisi buydu. Çünkü on yıllar boyunca böyle oldu. İsrail keyfice saldırdı, keyfice zulmetti. Türkiye maalesef on yıllar boyunca diğer dünya ülkeleri gibi sadece seyretti. Şimdi biz İsrail zulmüne karşı gelince, bu zulme itiraz edince, bu soykırımı durdurmak için mücadele verince İsrail bundan rahatsız oluyor. İstiyor ki Türkiye eskiden olduğu gibi sussun, konuşmasın. İstiyor ki Türkiye eskiden olduğu gibi tepkisiz kalsın. İstiyor ki Türkiye geçmişte olduğu gibi özür dileyen ülke olsun. Geçti o günler, o günler 3 Kasım 2002'de sona erdi. Artık iş başında milletin iktidarı var. ''
 
"Rahatsız olan sadece İsrail değil"
 
Artık Türkiye'nin iç ve dış politikasına dışarıdan birileri değil, milletin kendisinin istikamet çizdiğini belirten Erdoğan, "Rahatsız olan sadece İsrail değil, içeride işte o eski Türkiye'nin aktörleri de bizim Gazze mücadelemizden ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. CHP, MHP, onların ortak cumhurbaşkanı adayları, elbette bunları parmağında oynatan Pensilvanya bizim İsrail zulmü karşısında dimdik durmamızdan çok rahatsız oluyor. İstiyorlar ki eskisi gibi olsun, istiyorlar ki Türkiye görmesin, duymasın, söz söylemesin" ifadesini kullandı.
 
İsrail saldırıları başladığından beri içeride hükümete saldırılarak İsrail'in işinin kolaylaştırılmaya çalışıldığını da kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Hayret, hayret birden bire Türkmenleri hatırladılar. İnanın gündemlerinde hiç yoktu, inanın unutmuşlardı. Biz Gazze için sesimizi yükseltince bunlar nasıl olduysa Türkmen kardeşlerimizi hatırladılar ama bilmedikleri bir şey var. Biz ne kadar Gazze için mücadele veriyorsak o kadar da hatta daha fazlasıyla Türkmen kardeşlerimiz için de mücadele veriyoruz. Ey Bahçeli, bizim Türkmen kardeşlerimiz için ne yaptığımızı daha önce senin yanında olan arkadaşlarına sor. Onlar da bilir ama benim Türkmen kardeşlerim de bilir. Acaba Bahçeli senin hayatında Türkmen kardeşlerimle görüşmek diye bir dert var mı ya?"
 
"Gitsinler bizi Suriye'deki, Irak'taki Türkmenlere sorsunlar"
 
Suriye'deki, Irak'taki Türkmenlerin hak ve hukukunu korumak için yoğun gayret içinde olduklarını kaydeden Erdoğan, onların her ihtiyacını karşılamak için tüm imkanların seferber edildiğini söyledi. 
 
"Biz Türkmenlere yardım ulaştırmaya çalışırken Pensilvanya'nın uzantıları Adana'da tırlarımıza saldırdı. Milli İstihbarat Teşkilatının tırlarını, Türkmenlere giden yardımları, bu Pensilvanya örgütünün bağımlıları engellemeye çalıştı" diyen Erdoğan, Şu anda CHP ve MHP'nin bir yandan Türkmenler üzerinden istismar siyaseti yaptığını öte yandan Pensilvanya ihanet şebekesine kol kanat gerdiğini belirtti. 
 
"Gitsinler bizi Suriye'deki Türkmenlere sorsunlar. Gitsinler bizi Irak'taki Türkmenlere sorsunlar" ifadesini kullanan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına bu sözlerin ardından alandakilerden müsaade isteyerek ara verdi. 
 
Erdoğan, kürsüye kısa bir süre sonra yeniden döndü. Erdoğan, şunları kaydetti:
 
"Hatta cesaretleri varsa gitsinler bizi Urumçi'deki Uygur kardeşlerimize sorsunlar. Onlar bizi gayet iyi tanır. MHP Genel Başkanı çıkmış Uygur Türkleri üzerinden prim sağlamaya çılışıyor. Onlar bizi çok iyi tanır. Gittik biz onları Urumçi'de ziyaret ettik. İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Urumçi'ye gitti, oradaki kardeşlerimizle derteşti. Onunla kalmadık Karakurum, taa Orhun Abideleri, onları biz yaptık. Moğolistan'da şimdi ikinci bir yine aynı şekilde tarihi eserlerimizi ihya ediyoruz. Peki Bahçeli oralara hiç gitti mi? Çin'e gitti. Pekin'e gitti. Oralara ödüller de gönderdi ama Uygur kardeşlerimizin halini, hatrını sordu mu? MHP Genel Başkanının siyasi tarihi boyunca becerebildiği en iyi iş boyun eğmek, vagon olmak, bir de hakaret etmek.
 
Gidin siyasi tarihine bakın. Allah aşkına ne Kılıçdaroğlu'nun ne de Bahçeli'nin birtane başarısını göremezsiniz. İşte Kılıçdaroğlu'nu, grup toplantımda sizlere, Savaş Ay'ın rahmetli bir belgeseli vardı 98'de çekilmiş oradan göstermiştim. İzlediniz değil mi? İstanbul'daki Samatya Hastanesi'nin, Okmeydanı Hastenesi'nin, SSK hastaneleri olarak, İzmir'de aynı şekilde, o hastanelerin, onun genelmüdürlüğü zamanında ne halde olduklarını orada göstermiştik belgeyle. Belge belge laf değil. Hastaneler rezaletti. Zaten sizler biliyorsunuz. Onun genel müdürlüğü döneminde 92-98 arasında SSK hastanelerinin halini sizler biliyorsunuz. Sağlam girseniz hasta çıkarsınız öyleydi hastanelerin durumu ama şimdi elhamdüllillah şimdi devran değişti."
 
"Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar mazlumların yanında olduk"
 
Başbakan Erdoğan, 12 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti'nin, hiç olmadığı kadar mazlumların, muhtaçların yanında, yakınında olduğunu,  yakın tarihte hiç olmadığı kadar Türklerin, Türkmenlerin, akraba toplulukların yanıbaşında olduğunu söyledi. 
 
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) AK Parti Hükümeti'nden önce de olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ancak kendilerinin TİKA'yı yeniden yapılandırdıklarının altını çizdi. 
 
Erdoğan, "TİKA'yı dünyanın her köşesine ulaşan, yardım ulaştıran, projeler üreten bir kurum haline getirdik. Bütün bunlarla beraber şu anda Filistin'de TİKA var, Irak'ta TİKA var, AFAD var, Kızılay var yine oradayız. Yine yardım elimiz oraya uzandı ama Bahçeli bunları söyleyecek kadar maalesef onurlu değil. Kılıçdaroğlu bu yaptıklarımızı görecek kadar onurlu değil. Bunların gözü var görmez, dili var Hakkı söylemez çünkü bunların kapleri mühürlü. Kardeşlerim bakınız ekonomi dönemimizde üç kat büyüdü. Faiz, devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü hamdolsun şimdi tek haneli rakama indi. Kardeşlerim MHP'nin iktidarı döneminde İMF'ye borç 23,5 milyar dolardı şimdi sıfırlandı. Merkez Bankamız, ey Bahçeli milliyetçisin değil mi, Merkez Bankamızın kasasında ne vardı 27,5 milyar dolar. Boşalttılar kasaları. Şimdi 135 milyar dolar. Nereden nereye. İhracat 36 milyar dolardı şimdi 152 milyar dolara çıktı. Milli gelir 230 milyar dolardı. Şimdi 820 milyar dolar oldu. Kardeşlerim bunlar son 10 senede yaşananlar. Hamdolsun şimdi daha da güzel olacak. Şimdi diyoruz ki önümüzde önemli bir durum var ama şu anda bakıyorsunuz CHP, MHP, Pensilvanya, yanında da toplam değerleri yüzde birin bile altında olan partileri toplamış. Bakıyorsunuz işte MHP Sosyalist İşçi Partiyle beraber, Devrimci Halk Partisiyle beraber."
 
Vatandaşlara bir şey izletmek istediğini, görüntünün çok enteresan olduğunu belirten Erdoğan, "Ben içerden bunu ayarlıyorum" diyerek sahnenin arkasına geçti.
 
Daha sonra, Cumhubaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Edirnekapı Şehitliğini ziyareti sırasında İstiklal Marşı'nın dizelerini okuduktan sonra "Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitleri şiiirinden herhalde" ifadelerinin bulunduğu görüntüleri sinevizyonu alandakilere gösterildi.
 
"Akşam başka sabah başka" 
 
Konuşmasını sürdüren Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun babasının arkadaşı olduğunu dile getirerek, "Fakat o kitabedeki; Kim cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyarak, "Bu istiklal Marşı mı, yoksa Çanakkale Şehitleri mi?"dedi. 
 
Başbakan Erdoğan, İhsanoğlu'nun "herhalde Çanakkale Şehitleri" dediğine işaret ederek, şöyle konuştu:
 
"Ben tabi Kılıçdaroğlu'nun çakma olduğunu biliyordum da ama bunun çakma olduğunu yeni öğrendim. Akşam başka sabah başka. Ya dürüst ol dürüst ol be dürüst ol. Önünde bir profesör olması seni bir yere taşımaz. Dürüst ol dürüst. Türkiye'de siyasette dürüstlüğü biz getirdik biz.  Öyle akşam başka sabah başka yok. Adam gibi adam olacaksın, dürüst olacaksın ve sekiz seçimde bu millet bizlere, AK Parti'ye yürüyün dediyse işte demek ki bu millet inandı, güvendi bize de yürüyün dedi. CHP'ye, MHP'ye, Saadet, Büyük Birlik vesaire buralara gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım bu şer ittifakına 10 Ağustos'ta en güzel cevabı verelim. Bakın burada Balıkesir'de açık açık söylüyorum: CHP'nin, MHP'nin iradesini teslim aldılar. CHP'ye zaten kasetle genel müdür atamışlardı şimdi bedelini ödetiyorlar. MHP'yi de inanın kasetlerle teslime almış durumdalar.
 
Pensilvanya ihanet şebekesi bizim telefonlarımızı dinlediği kadar bunların da telefonlarını dinledi. Her şeyi kaydettiler. İşte MHP'nin milletvekilleri çıkıyor tek tek kendilerine yapılan alçakça şantajları anlatıyor ama Bahçeli hakaret etmekten bunları duymuyor ya da duymazlıktan geliyor. MHP'nin ipini Pensilvanya'ya teslim ettiler. Pensilvanya'nın kuyruğunda uçuruma doğru gidiyorlar. Bize şantaj yaptılar, boyun eğmedik ama bunlara şantaj yapılıyor bunlar boyun eğdiler, boyun eğiyorlar. Bu şantajdan da onları biz kurtaracağız. Bu esaretten de onları biz kurtaracağız. Ne dedik biz? Bunların inlerine gireceğiz dedik. Girdik mi? Devam ediyor bitmedi. Bak şu anda İstanbul'da şov yapıyorlar. Şimdi bu şovmenler de, şov yapanlar da bunun hesabını verecek . İşte onun için sadece AK Partili kardeşlerimden değil, CHP'li, MHP'li diğer tüm partilere gönül vermiş kardeşlerimden destek bekliyoruz."
 
Vatandaşlar, "Balıkesir buna hazır mı? Balıkesir büyük Türkiye'ye, güçlü Türkiye'ye hazır mı? Hazır mıyız? Türkiye'nin gücüne güç katıyor muyuz? Öncü Türkiye'yi, yeni Türkiye'yi inşaa ediyor muyuz? Milletin adayına oy veriyor muyuz?" diyerek seslenen Erdoğan'a 'evet' diyerek cevap verdi.
 
"Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan ve kabine, Türkiye'yi uçuracağız"
 
Erdoğan, 12 yılda Balıkesir'e 11,5 katrilyon yatırım yaptıklarını belirterek "79 yılda Balıkesir'e ne kadar bölünmüş yol yapıldı biliyor musunuz? 76 kilometrecik. Peki biz, 12 yılda ne yaptık? 446 kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. Bizim, bizden öncekilerle farkımız bu kadar açık" dedi. 
 
Dünyanın sayılı projelerinden olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu projesinin Balıkesir için çok önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, Kınalı-Tekirdağ- Çanakkale- Balıkesir'i kapsayan bir otoyol daha yaptıklarını söyledi. Çanakkale Boğazı'nın köprü ile geçileceği proje için çalışmaların devam ettiğini anlatan Erdoğan, böylece Trakya ile batı Anadolu'nun birbirine bağlanacağını bildirdi. Erdoğan, "Bunların toplam bedeli 6,5 milyar dolar" dedi. 
 
Göreve geldiklerinde Türkiye'de 26 havaalanı olduğunu, bu sayının şu anda 52'ye yükseldiğini ifade eden Erdoğan, "Bu millete bu yakışmaz mı? Balıkesir'e bu yakışmaz mı?" diye konuştu. 
 
Balıkesir'deki Koca Seyit havalimanının uluslararası uçuşlara uygun hale getirildiğini; yeni bir terminal binası, apron, teknik blok ve kule yapıldığını, pistin uzatıldığını aktaran Erdoğan, Balıkesir merkez havaalanının da yenileneceğini vurguladı. 
 
Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda da Balıkesir'de devam eden projelerin takipçisi olacağını, başlamış hiçbir yatırımın yarım kalmayacağını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Ancak, ablalar, 8 gün var. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Abiler, 8 gün, durmak yok, kapı kapı dolaşacağız, anlatacağız. İnşallah, yarın değil, haftaya pazar akşamı cumhur, başkanını seçecek. İlk defa halk, kendi başkanını seçecek. Bu, önemli bir dönüm noktası. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan ve kabine, Türkiye'yi uçuracağız, hep beraber. Rabbim ömür verdikçe bizler, halkımıza efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Ne olur, iradenize sahip çıkın, sandıklara sahip çıkın, demokrasiye sahip çıkın. Asla bunlardan taviz vermeyin. Mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu da kullanın."
 
Cumhurbaşkanı seçiminin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Türkiye için dua edin, gelecek nesillerimiz için dua edin. Dualarınızda Gazze'yi unutmayın, Mısır'ı unutmayın, Suriye'yi Libya'yı, Irak'ı unutmayın. Dünyadaki mazlumları unutmayın." dedi. 
 
Erdoğan, konuşmasının sonunda, alandakilerin Murat Göğebakan için Fatiha okumasını da istedi. 
 
Notlar
 
Miting alanına asılan "Buldular bir monşer, ne hayır ne şer. Ey millet, bu oyunu bozmaya söz ver. Oyunu, kalkınmaya, huzura, geleceğe ver. Oyunu, yeni Türkiye'nin mimarı Erdoğan'a ver", "Ege, Marmara, denizimiz; Erdoğan, daima liderimiz", "10'suz asla. Balıkesir sana inanıyor usta" pankartları ile Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında açılan "Çocuklarımız sana emanet reis. Öl de, Filistin'de ölmeye hazırız" pankartı dikkat çekti. 
 
Mitinge Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Balıkesir Büyükşehir Başkanı Ahmet Edip Oğuz ve Balıkesir ve çevre illerin AK Partili milletvekilleri katıldı. 
 
Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında vatandaşlardan müsaade isteyerek iki kez sahnenin arka tarafına geçti. Erdoğan'ın ilk seferinde bir telefon görüşmesi yaptığı öğrenildi. 
 
Mitingin ardından Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile vatandaşlara seçim kampanyasında kullanılan logonun bulunduğu tişörtlerden hediye etti. AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.