Kudüs her şeyi ile Türk şehridir

Kudüs her şeyi ile Türk şehridir
Konya Aydınlar Ocağının Salı Sohbetinde Miraçta Kudüs ve Mavi Marmara Olayı anlatıldı.

Aydınlar Ocağı’nda Kudüs’ü anlatan MEVKA Başkanı Bay: “Kudüs, her şeyi ile bir Türk şehri. Gerçekten çok güzel korunmuş. Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan surlar o günkü haliyle hâlâ ayaktalar”

 

Sille Kültür Evi’nde  Kudüs ve Filistin’in önemini “Üç Dinin Paylaşamadığı Filistin” başlıklı sunumla dile getiren Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) Başkanı Nurettin Bay, İsrâ Suresi’nin ilk âyetini “Kendisine âyetlerimzden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” şeklinde mealen okuduktan sonra şu yorumu yaptı. “Kudüs’ü gezdiğimizde gerçekten çevresinin bereketli kılındığını gördük. Yeşillik ve ormanlık bu bereketin ilk aşaması. Diğeri de petrol ve doğalgaz yatakları. Üçüncüsü de peygamber ve evliyaların bu bölgede olmasıdır.”

Kudüs’ün güzel korunduğunu ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılan surların, o günkü haliyle durduğunu kaydeden Nurettin Bay, “Kudüs, her şeyi ile bir Türk şehri. Gerçekten çok güzel korunmuş. Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan surlar o günkü haliyle hâlâ ayaktalar. Harem-i Şerif bölgesine 16 kapının açık 10 kapısından girmeniz mümkün. Biz 45 kişilik gurupla aslanlı kapıdan girdik. Burada Yahudiler bize, Kubbedüs Sahra’yı Mescid-i Aksa diye tanıtmaya çalıştılar. Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği Kıyamet Kilisesi de bu bölgede. Hz. Ömer Camii’ni gezerken 636 yılında Hazreti Ömer (r.a.)tarafından yazılan “Emanname” dikkatimizi çekti. Bu Amanname’nin bir kısmını önemine binaen sizlerle paylaşıyorum:

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

Bu sözleşme, müminlerin emiri ve Allah’ın kulu Ömer tarafından İliya halkına verilen bir emandır. Onların canlarına, mallarına, kiliselerine, haçlarına, yerleşik ve göçebe olan bütün fertlerine verilen bir teminattır. Kiliseleri mesken yapılmayacak, yıkılmayacak ve kısmen dahi olsa işgal edilmeyecektir. İçindeki kutsal eşyalara dokunulmayacaktır. Mallarına el sürülmeyecektir. Kimse dinî inançlarından dolayı zorlanmayacak, kendilerine asla zarar gelmeyecek ve yurtlarına Yahudiler iskân olunmayacaktır…”

1946 - 2008 yılları arasındaki Filistin topraklarının durumunu gösteren harita üzerinden bu toprakların İsrailliler tarafından nasıl işgal edildiğini Gazze ve Batı Şeria’dan misal vererek gösteren Bay, sözlerine “Bu kutsal topraklarda çözüm; İslâm şemsiyesinin altında yatıyor. Lâ ilâhe illallah İbrahim halilullah” şeklinde son verdi.

 

 
MAVİ MARMARA OLAYI
Dokuz kişinin öldüğü Mavi Marmara gemisinde yaşanan olaylarla ilgili şahit olduklarını anlatan Yeni Konya Gazetesi Genel Müdürü Mustafa Tatlısu ile KONTV Haber Müdürü Bilal Çalıkuşu da, Yahudilerin kendilerine işkence uyguladıklarını söyledi.

Mavi Marmara’nın 28 Mayıs’ta Antalya’dan hareket ettiğini ve 31 Mayıs’ın sabahında uluslar arası sularda İsrail askerleri tarafından saldırıya uğradığını belirten Mustafa Tatlısu, iki Hıristiyanın gemide Müslüman olduklarını ve ilk şehidin de Cevdet Kılıçlar olduğunu söyledi. İsrail komandoları tarafından 1,5 saat elleri havada bekletildiklerini ifade eden Tatlısu, 2 saat boyunca sorguda kaldıklarını ve gemide bulunan kadınların, İsrail askerleri tarafından taciz edildiklerini, davranışlarının da edepsizce olduğunu kaydetti. Tatlısu, “Şehit olmadık ama olaylara şahit olduk” dedi.

 Bilal Çalıkuşu da “Basın Odasında patlayan bombayla birlikte basın mensupları ölüm korkusunu yaşamaya başladı. Ondan önce korku diye bir şey yoktu” diye konuştu. Çalıkuşu ayrıca, İsrail askerlerinin ilk defa bazı silahları Mavi Marmara’da denediklerini iddia etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.