Kötü muameleye maruz kalmadılar
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya'daki konutunun önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, ikinci bayramı yaşadıklarını belirtti.
Geçen Ramazan Bayramı'nın ikinci günü sabah vakti aldıkları haberin herkesin yüreğinde sızı oluşturduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"O bayramı da hakkıyla yaşayamamıştık. Bu bayramda da hep zihnimiz, gönlümüz kaçırılan pilotlarımızdaydı. O günden bugüne çok yoğun bir diplomatik çaba yürüttük. Birçok kanaldan birçok süreçler işletildi. Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere sürecin doğrudan başarıyla ulaşması için ciddi çabalar sarf edildi. Her aşamada Dışişleri Bakanlığımız, MİT, diğer tüm emniyet ve güvenlik birimlerimiz de bu güzel haberi milletimize ve vakur ailelerine iletmek için ciddi çaba sarf etti. Son 4-5 gündür gece gündüz yürütülen çok yoğun mesai var. Bu mesaide defalarca Lübnanlı yetkililerle temaslar sürdürdük. Onlar da çok ciddi çaba sarf ettiler. Dost ve kardeş ülke Katar'ın Dışişleri Bakanı Sayın Halit bin Muhammed Al Attiyah ile ayrıca paralel diplomatik süreçler yürütüldü. Kendisiyle, geçen arife günü İstanbul'da saatlerce bazı hususlarda engelleri aşabilmek için birlikte çalıştık. Çok yönlü diplomatik çaba gerektiren bir süreçti.
"Doğrudan vatandaşlarımızın seslerini duymadan, nihai neticeyi almış addedemezdik" diyen Davutoğlu, "Murat Akpınar ve Murat Ağca ile bizzat görüştüm, seslerini duydum. Son derece vakur ve özgüven içinde konuştular, teşekkür ettiler. Biz de kendilerine teşekkür ediyoruz. Çok sabırlı ve vakur bir bekleyiş içinde oldular ama şunu ifade etmek isterim, en büyük teşekkür eşlerine ve ailelerinedir " şeklinde konuştu.
"Pilotlar kötü muameleye maruz kalmadı"
Davutoğlu, kaçırılan Türk pilotlarının ailelerinin de çok zor bir süreç yaşadığını söyledi.
Kendileriyle defalarca telefonla görüştüğünü, sürekli temas halinde olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Sayın Başbakanımız aradı, Sayın Cumhurbaşkanımız görüştüler. Kendileriyle yüz yüze görüştüğümüzde yaptığımız çalışmaları anlattık ve bu meselenin hepimiz için onur meselesi olduğunu paylaştık. Her iki pilotumuzun eşleri Dilek ve Nur Hanım da gerçekten çok vakur bekleyiş içindeydiler. Aile büyükleri ve çocuklarıyla konuştum. Millet adına teşekkür ettim. Biz bundan önce de birçok süreç yönettik. Son 10 yılda 178 vatandaşımızı değişik şartlardan kurtardık, ailelerine kavuşturduk. Her aileye kavuşturmak bizim için bayramdır. Ben tekrar pilotlarımıza ve ailelerine 'geçmiş olsun' diyorum. 'Allah, bir daha onları ayırmasın' diye niyazda bulunuyorum."
Davutoğlu, pilotların kötü muameleye maruz kalıp kalmadıklarına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Hayır. Pilotlarımızın her ikisi de özgüven içinde telefonda konuştular. Pilotlarımız, hiçbir kötü muameleye maruz kalmadıklarını, yaptığımız bütün girişimlerden haberleri olduğunu, bütün bunların onlara güven hissi verdiğini, Türkiye Cumhuriyetinin ve hükümetin arkalarında olmasından doğan özgüvenle davrandıklarını ifade ettiler. Seslerinde, ifadelerinde en ufak bir titreme ya da şaşkınlık ve tereddüt hali yoktu. Ben gurur duydum, onların sesindeki bu özgüvenden. Ülkelerine duydukları bu güvenden dolayı da müteşekkiriz. Bu, nihayet ülkemiz için iftihar vesilesidir. Hem vatandaşlarımıza sahip çıkma gücümüz ve kudretimiz açısından hem de vatandaşlarımızın kendi devletlerine duydukları güven açısından...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.