Konya’nın en büyük camisinin temeli atıldı
Meram Belediyesi, Necmetin Erbakan Üniversitesi ve hayırsever Kemal Akpınar tarafından geçen yıl imzalanan protokol neticesi yapılacak caminin temel atma törenine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Konya Vali Vekili Mehmet Usta, AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Meram Kaymakamı Resul Çelik, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, çok sayıda protokol mensubu, STK temsilci ve öğretim üyesi katıldı.
”BU ESER ÖRNEK OLACAK”
Törenin açılış konuşmasını yapan NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “Üniversitemizin Köyceğiz Kampüsü’nde öğrencilerimizin ibadet ihtiyacı için ciddi bir sıkıntı yaşadığımız zaman diliminde Meram Belediye Başkanımızın kendisine gelen bir hayırsever başvurusunu bize iletmesiyle başlayan ve 2015’ten beri hazırlık süreci devam eden bir hayırlı hizmetin bugün temel atma törenini gerçekleştiriyoruz. Üniversiteler, toplumun eğitim öğretim ihtiyacını karşımasının yanı sıra topluma hizmet anlamında da katkı vermeli. İnşallah bu hayırlı hizmet sadece Konya’mıza değil Türkiye’mize örnek teşkil edecektir” dedi.
“KONYA’NIN EN BÜYÜK CAMİSİ OLACAK”
Caminin inşaatını yaptıracak Hayırsever Kemal Akpınar adına konuşma yapan oğlu Bülent Akpınar, cami yaptırmanın önemine değinerek şunları kaydetti: “Camimiz, 12 bin metrekare alan üzerinde 8 bin metrekare kapalı alana sahip, aynı anda 15 bin kişinin namaz kılabileceği büyük bir eser olacaktır. Rahmetli annem Zeliha Akpınar ismini verdiğimiz böylesi bir eser, yüksek bir konumda, şehre hakim ve Konya’mızın en büyük camisi olacak bir projedir. Böyle bir eseri yapan ve merhume annemizin ismini veren babam Kemal Akpınar’a çek teşekkür ediyorum.”
“KONYA İÇİN SEMBOL BİR ESER OLACAK”
Hayırsever Kemal Akpınar, NEÜ ve Meram Belediyesi olarak bir yıl önce protokolünü imzaladıkları böyle müstesna bir eserin temel atma töreninde bulunmaktan onur duyduğunu ifade eden Başkan Toru da, “Toplumsal yaşantımızı şekillendirirken, cami merkezli bir yaşam standardı oluşturmanın önemi artık anlaşılmış ve bu konuda da ciddi çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Zeliha Akpınar Camii, bu nedenle ayrı bir öneme sahip olacaktır. 4 bin 500 metrekare alanda üç katlı olarak inşa edilecek olan caminin toplam kapalı alanı 12 bin metrekaredir. Sosyal ve kültürel alanlarıyla örnek bir eser olacaktır. Gerek özgün mimari tarzıyla ve gerekse yaşam alanlarıyla Konya için sembol bir eser olacaktır.
Şehrimize hakim bir tepede inşa edilecek olan cami bittiği zaman sadece şehrimizin değil, üniversitemizin de büyük bir ihtiyacına cevap vermiş olacaktır. 15 bin kişinin ibadet edebileceği caminin bir katını, 2018 yılı sonunda inşallah ibadete açmış olacağız” dedi.
“İSLAM ŞEHİRLERİ CAMİ MERKEZLİ KURULUR”
İslam şehirlerinin cami merkezli olarak kurulduklarına işaret eden Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar ise, “İslam şehirlerinde bütün yollar camilere çıkar. Cami, şehrin kalbidir, can damarıdır. Camiyle belirlenir adreslerimiz. Camiye göre belirlenir mimari hayatımız. Bizim mimarimizde camilerimiz tecrit edilmiş bir bina yığını olarak değil külliye ruhuyla inşa edilir. Çağdaş Arapça’da cami ve camia, üniversite demektir. Külliye de fakülte. Tarihimizde camilerimiz, külliye ruhuyla insanlığa hizmet etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de caminin imarına dikkat çekilir. İlim adamları bunun sadece fiziki imar olmadığını asıl manevi imar olduğuna işaret etmektedir. Cami, cemaatleriyle dolu dolu olmalı, insanlarımızın örgün ve yaygın eğitim ile aydınlatıldığı, şifa bulduğu, daraldıklarında, bunaldıklarında sığındığı yerler olmalıdır. Camiye bu ruhu yeniden kazandırmalıyız” diye konuştu.
Caminin, ‘toplayan, cem eden’ anlamlarına geldiğini hatırlatan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, “Ama maalesef bu anlayışı İslam dünyasında müşahede edemiyoruz. İslam coğrafyasının birçok yerinde bugün temelini atacağımız camiler tahrip ediliyor. Daha dün Mısır’ın Ariş kentinde patlama oldu ve 250’ye yakın mü’min vefat etti. Bu olaylarda sadece başkalarını suçlamak yetmez. Önemli olan bu camianın yani üniversitenin içini doldurmak, bir taraftan da temelini atacağımız caminin içini doldurmaktır. Sadece kalıp olarak değil kalp olarak da bir olmak, cem olmak ve caminin hakkını vermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ÖNCE KANAMAYI DURDURMALIYIZ”
İslam dünyasında yaşanan sıkıntıların önüne geçmek için İslam İşbirliği Teşkilatı’nın yürütmeyi durdurma kararı alması gerektiğini vurgulayan Sorgun, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mezhebi, meşrebi, sınırı, ihtilafı neyse yürütmeyi durdurmamız gerekiyor. Kanamalı bir trafik kazasında kimin haklı kimin haksız olduğuna önce bakılmaz. Önce kanama durdurulur. Onun için bugün İslam dünyasında önce kanamayı durdurmamız gerekiyor. Problemleri dondurmamız gerekiyor. Sonra bu problemlerin kaynağını tartışabiliriz.”
“TERÖRLE ‘AMA’SIZ VE AMANSIZ MÜCADELE EDİYORUZ”
Mısır’da yaşanan terör hadisesini lanetleyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, camilerde kendilerini patlatanların, Allah'ın, İslam'ın, dinin, Kur'an'ın, peygamberin ve insanlığın düşmanı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Çünkü bütün dinlerde mabetler mahsundur, dokunulmazdır. Bizim dinimizde de mabetler dokunulmazdır ama maalesef İslam’ı istismar eden bazı terör örgütleri hem de İslam adını kullanmak suretiyle Allah'a, resulüne ve Allah'ın yeryüzündeki evlerine karşı saldırı içerisindedirler. Bunları şiddetle, nefretle bir kez daha kınıyoruz. Burada Mısır'da meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah'tan rahmet, yararlılara acil şifalar diliyorum. Türkiye, terörle mücadele konusunda nerede olursa olsun, kime karşı olursa olsun, terör örgütlerinin ideolojisi ne olursa olsun, her türlü terör örgütüyle, teröristlerle, terörizmle 'ama'sız ve amansız mücadeleye her zaman vardır. Biz bugün 'dünyanın neresinde olursa olsun terör örgütleriyle 'ama'sız ve amansız bir mücadele yapalım' diye çağrı yapan belki de dünyada tek ülkeyiz ama maalesef bu çağrımıza samimi bir dayanışma ve işbirliği desteği bulduk mu? Bulamadık. Bazı ülkeler terör örgütlerine, hedeflerine, ideolojilerine göre maalesef bilerek ve isteyerek destek vermektedir."
“TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI BİRLİK OLMALIYIZ”
Terörle ve terör örgütleriyle birlikte mücadele etme çağrısını yineleyen Bozdağ, şöyle devam etti: "Türkiye bu olay vesilesiyle Mısır halkının ve Mısır devletinin yanındadır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da terörle mücadelede her türlü iş birliğine 'ama'sız ve amansız hazırdır. Suriye'de ve Irak'ta da gördük. Türkiye'de hendek terörü oldu. PKK ne yaptı? Camileri yıktı. Sadece Şırnak'ta 27 tane cami yıktılar, 71 tane camiyi ibadet yapılamaz hale getirdiler. Kur'an-ı Kerimleri, hadis kitaplarını yerlere attılar, üzerlerini çiğnediler. Türkiye genelinde pek çok camiyi maalesef bu teröristler yıktılar, ibadet edilemez hale getirdiler. Manen değer verdiğimiz ne varsa onları ayaklar altına aldılar. Şimdi 'PKK terör örgütü İslam düşmanı' dediğimizde birileri ayağa kalkıyor. Yahu İslam, din, Kur'an düşmanı olmazsa bunları yapar mı? Bunları söylediğimizde birileri başka bir şey söylüyor. Peygambere, Kur'an'a dine ve onun işaretlerine düşman olmayanlar mabetlere bomba koyarlar mı, yıkarlar mı, dinin kutsallarını ayaklar altına alırlar mı? Almazlar. Kim alır? Bunlara düşman olanlar alır. İşte Türkiye içerisinde PKK, DEAŞ, diğer terör örgütleri ve FETÖ aynı şekilde dine düşmanlığın alasını yapmaktadır. Onun için bu terör örgütlerine karşı Müslümanların birlikte olması ve teröristlerin hiçbirine aman vermemesi lazım"
Konuşmaların ardından protokol üyeleri, alana kurulan butona basarak caminin temelini attı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.