Konya’nın boşanma oranları Türkiye’yi geçti

Selçuklu, Meram, Karatay evlendirme dairelerinden ve Konya İl Müftülüğü’nden alınan sonuçlara göre, 2018 Ocak ile 2018 Aralık tarihleri arasında Konya’da 9 bin evlenmenin gerçekleştiği bilgisini veren Öğr. Gör. Ali Bozgedik, 4 bin 300 evli çiftin ise boşandığını ve bu duruma bakıldığı zaman, Konya’da boşanmaların evlenmeye kıyasla oranının yaklaşık yüzde 47 olduğunun altını çizdi.

2017 TÜİK verilerine göre Türkiye’de 569 Bin 459 kişi evlenirken, 128 Bin 411 kişinin de boşandığı tespit edildi. Bu sonuca göre boşanmaların, evlenmeye oranının yaklaşık yüzde 22 olduğu görülüyor. KTO Karatay Üniversitesi Rehberlik Uzmanı Öğretim Görevlisi Ali Bozgedik, 2018 Ocak ile 2018 Aralık ayı içerisinde Konya’da, 5 aile mahkemesinden alınan sonuçlara göre, 4 bin 300 dosyanın boşanma ile sonuçlandığını aktardı.

“TÜRKİYE'YE ORANLA İKİ KATINDAN FAZLA"

Konya’nın Selçuklu, Meram, Karatay ilçelerinin evlendirme dairelerinden ve Konya il Müftülüğü’nden alınan sonuçlara göre, bu tarihler arasında 9 bin evlenme gerçekleştiğinin bilgisini veren Öğr. Gör. Ali Bozgedik, 4 bin 300 evli çiftin ise boşandığını ve bu duruma bakıldığı zaman, Konya’da boşanmaların evlenmeye kıyasla yaklaşık yüzde 47 civarında olduğunun altını çizdi. Görünen bu tablo ile Konya’nın boşanma oranının, Türkiye geneline oranla kıyaslandığı zaman, iki katından fazla olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Ali Bozgedik, ”Muhafazakâr olduğunu düşündüğümüz Konya’da boşanma oranlarının yüksek olması, sosyolojik olarak tekrar düşünmemizi gerektiriyor. Boşanma sebeplerine baktığımızda, karşımıza ilk sırada şiddetli geçimsizlik, eşlerin birbirine karşı sorumsuzluğu ve ilgisizliği, daha sonra aldatma ve zina, yine önemli bir kısmı da, sosyal medyanın etkili olduğunu incelediğimiz dosyalarda gözlemliyoruz” dedi.

“BOŞANMANIN NEDENLERİ BELLİ”

Eğitim oranının artmasıyla birlikte boşanmaların da arttığını söyleyen Bozgedik, “Ülkemizde görücü usulüyle evlilik yüzde 60 oranında, görücü usulü evliliklerin ömrü daha uzun oluyor. Anlaşmalı, flört edilerek oluşturulan evliliklerin ise kültür seviyesi arttıkça daha kısa sürdüğünü gözlemliyoruz. Hem evlilik tipinin hem de bunun boşanmaya yansımasının aslında ilişkisi var. Toplumda boşanmanın azalabilmesi için kültürel olarak evliliğe yüklediğimiz anlamların değişmesi gerek. Birbirimizin duygusal ve fiziksel ihtiyacını karşılamak için evleniyoruz zaten. Ama ben boşanmak üzerine evlenmeyi düşünürsem eğer zaten o evlilik boşanmaya doğru gider. Evlenirken kurgusal olarak evliliklerin, boşanma üzerine değil evliliğin uzun vadede devam etme üzerine kurulması gerekiyor. Ailelerin gençlere karışmasının önlenmesi gerekiyor. Benim oğluma kız mı yok, kızımı size ezdirmem düşüncesi ailelerin yıkılmasına sebep oluyor. Bir kere kız tarafı kızın arkasında çok durmayacak, kız oradan çıktığı zaman damadın evini yuva bilecek, benimseyecek. Erkek de kadını bir emanet olarak görecek. Dolayısıyla insanlar, birbirlerini seçtiklerinde ve bulduklarında sonsuza kadar devam edecekmiş gibi düşünmeleri, yanlış bir algı. İnsanların birbirlerini seçtikten sonra, eşim her an gidebilir gibi bir düşünceye sahip olmak ve ilk gün ki gibi çaba harcıyor olmak, evliliğin uzun vadeli gitmesine sebep olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

“BOŞANMAK BAZI DURUMLARDA SAĞLIKLI OLABİLİR”

Bazı durumlarda boşanmanın kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Bozgedik, “Eğer evlilik kangren olmuşsa, eşler birbirini tüketmişse, boşanmanın sağlıklı olduğu durumlar da ortaya çıkabiliyor. Eğer evlilikler kadına ya da erkeğe fiziksel veya psikolojik şiddet olarak devam ediyorsa başka çözüm yolu kalmayacaktır. Kadınların, kocalarını çok konuşarak yorması, erkeklerin evlilikten veya kadından bıkmasına neden oluyor. Böyle durumlarda boşanmalar olumlu da olabilir. Aile içerisinde artık yüz yüze bakamaz hale gelinmişse eğer, sağlıklı bir şekilde boşanmak, sağlıksız bir şekilde evlilikten, daha iyidir. Sağlıklı boşanmanın ardından, bundan sonra hayatlarının nasıl devam edeceğine göre karar almaları, çocuklarıyla ilgilenmeye devam etmeleri ile ebeveynler hasarları azaltabilir. Kadın şiddet görüyor ve eşi boşanmak istemiyorsa, İl sosyal hizmet müdürlüklerinde kadına şiddetle ilgili masalar var. Şiddet mağduru kadınlara yönelik kalacakları yerler var, buralara başvurulabilir. Polise başvurulabilir, tedbir kararı alınabilir, uzaklaştırma cezası aldırılabilir. Ama evden uzaklaşan erkek tekrar eve döndüğünde daha kızgın, daha kötü bir şekilde dönüyor. Yasalarımız kadını koruyacağım derken kültürel faktörleri göz ardı ediliyor ve uzaklaşma kararı alınan erkek daha hırçın bir şekilde eve dönüyor. Aslında büyüklerin gençleri birleştirme çabasını normal buluyorum. Bozulan evlilikleri düzeltmeyle ilgili resmi yer olarak Sosyal Hizmet Aile Müdürlüğü İl Masasına başvurabilirler. Çiftler boşanmadan önce buralara gidip evliliklerini tekrar kontrol edebilirler” dedi.

“EN ÇOK ÇOCUKLAR MAĞDUR OLUYOR”

Boşanmalardan sonra en fazla mağduriyeti çocukların çektiğini ifade eden Bozgedik, “Ülkemizde evlilikler daha kolay oluyor ama boşanmalar çok zor oluyor. Bugün bu işi tarafların kabullenmesi çok zor oluyor. Dolayısıyla boşanmada daha çok yıpranan kadın oluyor. Kadının ekonomik geliri yoksa yasalarla birlikte nafaka bağlanılıyor. Bir de çocuk varsa yine çocuk da nafakaya bağlanıyor. Erkeğin eğer ekonomik durumu iyiyse bunu karşılayabiliyor. Ama ekonomik durumu iyi değilse boşanma erkek üzerinde de olumsuz etki yaratıyor. Boşanmadan sonra yeni bir hayat kurmak isteyen erkek, hem ev geçindiriyor, hem de nafaka ödüyor. Boşanmalarda, çocukların, bu durumu kabullenmesi daha çok zor oluyor. Çünkü neden? Bana ne olacak şimdi gibi bir düşünce içerisine giriyorlar. Anne babaların yapması gereken şey biz sadece beraber yaşamama kararı aldık. Senin anne baban olmaya devam edeceğiz şeklinde bir açıklama yapılması gerekiyor. Çocuklar, kendini güvende hissetmeli. Bu rehabilitasyon süreci ayrılıktan sonra devam ederse daha az hasarla atlatıyor bu konuyu çocuklar. Çocuklar olumsuz etkileniyor ama anne babalar bunu olumluya çevirebilir” diye konuştu. •SÜMEYRA KENESARI