Konya'da, tarımsal çevre kirliliği konuşuldu

Konyada, tarımsal çevre kirliliği konuşuldu
Konya Çevre Koruma ve Araştırma Derneği, Konya Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü ve İl Çevre Müdürlüğünün işbirliğiyle
Konya Çevre Koruma ve Araştırma Derneği, Konya Toprak Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü ve İl Çevre Müdürlüğünün işbirliğiyle, Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) tarafından yürütülen ''Konya Yöresi Çiftçi ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Tarımsal Çevre Kirliliği Konusunda Bilinçlendirilmesi'' projesi kapsamında doğru sulama ve gübre kullanımıyla ilgili bilgi verildi.
     Konya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Bülent Alparslan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, insanların giyim ve gıda ihtiyaçlarının tarımsal üretimden elde edildiğini anımsattı.
     Türkiye'de 74 milyon nüfusun ve 30 milyon turistin, ülkede var olan giyim ve gıda ürünlerinden faydalandığına dikkati çeken Alparslan, gıda ve giyim ürünlerinde Türkiye'de sıkıntı yaşanmadığını ancak bu durumun devam edebilmesi için tarımın sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
     Sürdürülebilir tarımın olması için toprak ve suya ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Alparslan, ''Bu konuda Bakanlığımız ve mevcut Hükümet tarafından çok iyi kanunlar çıkarıldı. Her şeyi kanunlardan beklememeliyiz. Bu memleketin insanları olarak toprağımıza, suyumuza sahip çıkmalıyız'' dedi.
     Tarımda en önemli problemlerden birinin anız yangınları olduğunu vurgulayan Alparslan, şunları kaydetti:
     ''Anız yangınlarının önüne geçmek için Bakanlığımız bir çalışma içerisinde. Cezai müeyyidelerle bu konunun çözüleceği kanaatinde değilim. Anızın değerlendirilmesi konusunda bazı teşviklerin verilmesiyle anız yangınlarının önüne geçmiş olacağız. Suyumuza da sahip çıkmalıyız. Çiftçilerimiz artık bilinçlendi. Vahşi sulamayı çiftçimiz kendisi de istemiyor. Yer altında biriken suları hor kullanmamamız lazım.''
    
     -''Hiçbir ülke 'bana bir şey olmaz' diyemez''-
    
     Çevre ve Şehircilik İl Müdür Vekili Namık Ceyhan ise dünya genelinde bütün uzmanların, dünyadaki bütün doğal varlıkların kredisini 1980'li yılların başında tükettiğini dile getirdi.
     İnsanların, torunlarının hakkı olan suyu ve toprağı bilinçsizce kullandığını savunan Ceyhan, ''Bu nereye kadar böyle devam edecek- Bu soruya cevap bulmak için bu türlü projelere ihtiyacımız var'' diye konuştu.
     Konya havzasının en önemli gelirinin tarım olduğunu vurgulayan Ceyhan, tarımla uğraşanların elinde olmadan ekonomik girdi sağlamak amacıyla çevreyi kirlettiğini ileri sürdü.
     Konya'da sulama birliklerinin ve çiftçilerin bilinçlendiğini anlatan Ceyhan, şöyle devam etti:
     ''Hiç kimse kendi geleceğini dünyanın çevresel geleceğinden ayrı düşünemez. Hiçbir ülke 'bana bir şey olmaz' diyemez. Küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını üreten ülkeler ABD, Rusya, AB ülkeleri, Japonya ve Çin gibi zengin ülkelerdir. Ama neticeye katlanan 192 ülke var. Küresel iklim sonucu ortaya çıkan kuraklık açlık, göçler hep fakir ülkeleri vuruyor. Fakir ülkelerin tek kaynağı tarım ve hayvancılık. Aklımızı başımıza alıp, ülkemizin doğal kaynaklarına sahip çıkmak zorundayız.''
     Eskiden yiğitliğin ölçüsünün ''at, avrat, silah'' olduğunu belirten Ceyhan, ''Günümüzde yiğitliğin ölçüsü, 'Toprak, Yaprak, Bayrak'tır'' dedi.
     Açılış konuşmalarının ardından Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Refik Uyanöz, Prof. Dr. Ramazan Topak katılımcılara, kimyasal gübre kullanımından kaynaklanan çevre kirliliği ve yanlış sulama uygulamalarının çevre üzerindeki olumsuz etkileri hakkında bilgi verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.