'Konya yerli otomobil üretebilir'
Yayınlanma:
Konya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fatih M. Botsalı, Konya sanayisini Ar-Ge çalışmaları kapsamında uluslararası firmalarla işbirliğine yönelttiklerini belirtti.
* Sayın Hocam, teknokentlerin dünyada kuruluşu nasıl olmuştur? Teknokentlerin ilham kaynağı nedir?
– Teknokentlerin ilham kaynağı Amerika’daki silikon vadisidir. Silikon vadisi tabii çok farklı bir örnek. Bu silikon vadisi Amerika’da entegre devre üretiminin merkezi. Bilgisayar yan ürünleri, yazılımlar gibi genelde bilişim teknolojisi üzerine çok ciddi bir endüstri oluşmuş. Bu vadi Kaliforniya eyaletinde San Francisco şehrinin güneyinde yer alan 70 kilometre uzunluğunda bir bölge. Bölgede 1 milyon civarında çalışan var. Dünyanın birçok bilişim teknolojisi üzerine çalışan firması bu vadide yer alıyor. Stanford Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde çalışan Profesör Terman, mezun olan öğrencilerinin elektronik veya yazılım alanında kendi ürünlerini geliştirebilmeleri için üniversitenin yanına bir arazi ayırmış ve bu araziden onlara yer kiralayıp, parasal destek sağlamış. 1952’de başlayan bu hareket çok hızlı bir büyüme içerisinde bugüne kadar devam etmiş. Japonya, Kore, Çin Avrupa gibi birçok ülke bu silikon vadisi modelini kendi ülkelerinde uygulamaya başlamışlar. Bunu da teknopark çatısı altında yapmaya başladılar.
– Teknokentlerin ilham kaynağı Amerika’daki silikon vadisidir. Silikon vadisi tabii çok farklı bir örnek. Bu silikon vadisi Amerika’da entegre devre üretiminin merkezi. Bilgisayar yan ürünleri, yazılımlar gibi genelde bilişim teknolojisi üzerine çok ciddi bir endüstri oluşmuş. Bu vadi Kaliforniya eyaletinde San Francisco şehrinin güneyinde yer alan 70 kilometre uzunluğunda bir bölge. Bölgede 1 milyon civarında çalışan var. Dünyanın birçok bilişim teknolojisi üzerine çalışan firması bu vadide yer alıyor. Stanford Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde çalışan Profesör Terman, mezun olan öğrencilerinin elektronik veya yazılım alanında kendi ürünlerini geliştirebilmeleri için üniversitenin yanına bir arazi ayırmış ve bu araziden onlara yer kiralayıp, parasal destek sağlamış. 1952’de başlayan bu hareket çok hızlı bir büyüme içerisinde bugüne kadar devam etmiş. Japonya, Kore, Çin Avrupa gibi birçok ülke bu silikon vadisi modelini kendi ülkelerinde uygulamaya başlamışlar. Bunu da teknopark çatısı altında yapmaya başladılar.
* Teknokentlerin kuruluş amacı nedir, hedefleri nelerdir?
– Teknoparkların asıl amacı, sanayi ve üniversiteyi bir araya getirmektir. Sanayi ve üniversite arasında bir ara yüz görevi yapıyor. Üniversitede üretilen bir bilginin hemen sanayiye aktarılıp katma değere dönüştürülmesini sağlıyor. Bilginin ticaretlileşmesini sağlayan bilimsel bir kurumsallaşma. Farklı konularda çalışan birçok firma var. Bu firmalar kendi aralarından kümelenmeler oluşturuyorlar. Bir firma kendi başına bir şey yapamıyor ama bir araya gelmiş 10, 20, 50 firma dünya çapında ciddi başarılar ortaya çıkarıyor. İleri ve yeni teknoloji alanında girişimciliği teşvik ediyor. Özellikle üniversite öğretim üyelerinin kendi girişimlerini kurmalarını sağlıyor. Bu özelliklerinden dolayı teknoparklar artık bütün ülkelerde çok önemli bir mekanizma olarak yerini alıyor.
– Teknoparkların asıl amacı, sanayi ve üniversiteyi bir araya getirmektir. Sanayi ve üniversite arasında bir ara yüz görevi yapıyor. Üniversitede üretilen bir bilginin hemen sanayiye aktarılıp katma değere dönüştürülmesini sağlıyor. Bilginin ticaretlileşmesini sağlayan bilimsel bir kurumsallaşma. Farklı konularda çalışan birçok firma var. Bu firmalar kendi aralarından kümelenmeler oluşturuyorlar. Bir firma kendi başına bir şey yapamıyor ama bir araya gelmiş 10, 20, 50 firma dünya çapında ciddi başarılar ortaya çıkarıyor. İleri ve yeni teknoloji alanında girişimciliği teşvik ediyor. Özellikle üniversite öğretim üyelerinin kendi girişimlerini kurmalarını sağlıyor. Bu özelliklerinden dolayı teknoparklar artık bütün ülkelerde çok önemli bir mekanizma olarak yerini alıyor.
* Teknokentler belli bir alanda mı uzmanlaşıyor? Yoksa tüm sektörlerle ilgili faaliyetlerde yer alıyor mu?
– Dünyada agroparklar, biyoparklar kuruluyor. Yani teknoparklar bir kısmı tarım, bir kısmı bilişim teknolojisi, bir kısmı biyoteknoloji alanında uzmanlaşmış. Genelde dünyada şöyle bir görüş var. Teknoparkların uzmanlaşması genelde tasvip görmüyor. Bir teknopark ne kadar çok farklı alanlarla uğraşırsa o kadar zengin oluyor. Teknoparkta yer alan bir elektronik cihaz imalatçısıyla tıp alanında çalışan bir firma önemli projeler ortaya çıkarıyor. Buna bir makine firması, nanoteknoloji firması ekliyorsunuz. Bunların oluşturduğu buluşlar, Ar-Ge içeriği yönünden daha zengin oluyor. O yüzden teknoparklarda her türlü sektörün bulunması isteniyor. Konya Teknokent olarak biz de bilişim noktasında yeni yazılımları desteklemek durumundayız. Kurulduğumuz sıralarda Konya’da yazılım firma sayısı 5-6’yı geçmiyordu. Şuanda teknokentte 50 tane yazılım firması var. Selçuk Üniversitesi öğrencilerin kurmuş olduğu firmalar var ki şuanda Hollanda’ya yazılım ihraç ediyorlar. Konya bölgesi Türkiye’nin tarımsal üretiminde en yüksek paya sahiptir. Tarım, hayvancılık ve bitkisel üretim anlamında en büyük il. Sanayide büyük çoğunlukla tarıma bağlı üretim oluşturuyor. Konya sanayisinin yüzde 50’sini, gıda, tarım makineleri imalatı ve tarıma bağlı üretim sanayi sektörü oluşturuyor. O yüzden tarım, biyoteknoloji ve bilişim sektörünü öncelikli araştırma konularından biri olarak gördük. Makine imalat sektörü, otomobil yedek parça ve treyler üretimi var. Onun için üçüncü önceliğimiz tasarım ve mekatronik oluşturuyor. Makine sanayi stratejik bir sektör olarak nitelendiriliyor. Hangi bilime bakarsanız bakın her birimin makine sektörüne ihtiyacı var. Ülkemizde bu sektöre ağırlık verilmesi ve stratejik bir sektör olarak ilan edilmesi gerekiyor.
– Dünyada agroparklar, biyoparklar kuruluyor. Yani teknoparklar bir kısmı tarım, bir kısmı bilişim teknolojisi, bir kısmı biyoteknoloji alanında uzmanlaşmış. Genelde dünyada şöyle bir görüş var. Teknoparkların uzmanlaşması genelde tasvip görmüyor. Bir teknopark ne kadar çok farklı alanlarla uğraşırsa o kadar zengin oluyor. Teknoparkta yer alan bir elektronik cihaz imalatçısıyla tıp alanında çalışan bir firma önemli projeler ortaya çıkarıyor. Buna bir makine firması, nanoteknoloji firması ekliyorsunuz. Bunların oluşturduğu buluşlar, Ar-Ge içeriği yönünden daha zengin oluyor. O yüzden teknoparklarda her türlü sektörün bulunması isteniyor. Konya Teknokent olarak biz de bilişim noktasında yeni yazılımları desteklemek durumundayız. Kurulduğumuz sıralarda Konya’da yazılım firma sayısı 5-6’yı geçmiyordu. Şuanda teknokentte 50 tane yazılım firması var. Selçuk Üniversitesi öğrencilerin kurmuş olduğu firmalar var ki şuanda Hollanda’ya yazılım ihraç ediyorlar. Konya bölgesi Türkiye’nin tarımsal üretiminde en yüksek paya sahiptir. Tarım, hayvancılık ve bitkisel üretim anlamında en büyük il. Sanayide büyük çoğunlukla tarıma bağlı üretim oluşturuyor. Konya sanayisinin yüzde 50’sini, gıda, tarım makineleri imalatı ve tarıma bağlı üretim sanayi sektörü oluşturuyor. O yüzden tarım, biyoteknoloji ve bilişim sektörünü öncelikli araştırma konularından biri olarak gördük. Makine imalat sektörü, otomobil yedek parça ve treyler üretimi var. Onun için üçüncü önceliğimiz tasarım ve mekatronik oluşturuyor. Makine sanayi stratejik bir sektör olarak nitelendiriliyor. Hangi bilime bakarsanız bakın her birimin makine sektörüne ihtiyacı var. Ülkemizde bu sektöre ağırlık verilmesi ve stratejik bir sektör olarak ilan edilmesi gerekiyor.
“FİRMALARA ÜNİVERSİTENİN TÜM İMKANLARINI SUNUYORUZ”
* Sanayiciler teknokentten nasıl yararlanabilir? Ar-Ge projelerinin geliştirmek için sizinle nasıl işbirliği içine girebilirler?
– TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Devlet Planlama Teşkilatı gibi programlar var. Bu programlara Ar-Ge projesi sunmak isteyen sanayi ve hizmet sektörü kuruluşları üniversite öğretim üyeleriyle bir araya getiriyoruz. Ar-Ge hizmeti yapmak isteyen kuruluşlara üniversiteden öğretim üyesi desteği sağlayarak proje üretmeleri ve bu projeyi yürütmeleri için destek sağlıyoruz. Teknokentte Ar-Ge faaliyeti yürütmek isteyen kuruluşlara üniversitenin kütüphanesi, laboratuarı gibi tüm imkânlarını açıyoruz. Öğrencileri stajyer ve eleman olarak çalıştırabiliyorlar. KOSGEB’in bir Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) birimi var. Burada yeni girişimcilere veya KOBİ’lere çeşitli destekler sağlıyoruz. Uluslararası iş geliştirme direktörlüğümüz var. Konya’daki işletmeleri ve özellikle KOBİ’lerimizi uluslar arası piyasalarda iş yapabilmeleri için onlara uluslararası ortaklıklar kurmaları için yardımcı oluyoruz. Ayrıca Konya Teknokent olarak Hollanda’yı hedef ülke seçtik. Çünkü Hollanda dünyanın 16. büyük ekonomisi, Türkiye 17. büyük ekonomi. Nüfusu Türkiye’den küçük, yüzölçümü neredeyse Konya kadar. Ama yıllık ihracatı 300 milyar dolar. Tarım ürünü ihracatı 50 milyar Avro, Türkiye’nin tarım ihracatı ise 11 milyar dolar civarlarında. Hollanda küçük bir ülke ne yaptı da nasıl bu kadar büyük bir güç haline geldi? Onun için Hollanda’yla ciddi işbirliğimiz var. Diğer yandan farlara çeşitli firmaların katılmasını sağlıyoruz. Ankara’daki tarım ataşelerinin, ticaret ataşelerinin, büyükelçilerinin Konya sanayisi ile işbirliği yapmalarını teşvik ediyoruz. Yani biz Konya’yı dünyaya açmak zorundayız. Global aktör olan KOBİ’ler firmalar yetiştireceksek mutlaka uluslararası ilişkiler çok önemli. Bunu en büyük önceliklerden biri olarak görüyoruz. Firmalara kendi bünyemizden patent desteği sağlıyoruz. Ar-Ge inovasyon teknoloji geliştirme konusunda çok ciddi eğitim çalışmalarımız var. Yerli ve yabancı uzmanlardan sanayinin teknoloji geliştirme konusunda ihtiyaç duyduğu bilgileri veriyoruz. Nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi konusunda ciddi gayretlerimiz var.
– TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Devlet Planlama Teşkilatı gibi programlar var. Bu programlara Ar-Ge projesi sunmak isteyen sanayi ve hizmet sektörü kuruluşları üniversite öğretim üyeleriyle bir araya getiriyoruz. Ar-Ge hizmeti yapmak isteyen kuruluşlara üniversiteden öğretim üyesi desteği sağlayarak proje üretmeleri ve bu projeyi yürütmeleri için destek sağlıyoruz. Teknokentte Ar-Ge faaliyeti yürütmek isteyen kuruluşlara üniversitenin kütüphanesi, laboratuarı gibi tüm imkânlarını açıyoruz. Öğrencileri stajyer ve eleman olarak çalıştırabiliyorlar. KOSGEB’in bir Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) birimi var. Burada yeni girişimcilere veya KOBİ’lere çeşitli destekler sağlıyoruz. Uluslararası iş geliştirme direktörlüğümüz var. Konya’daki işletmeleri ve özellikle KOBİ’lerimizi uluslar arası piyasalarda iş yapabilmeleri için onlara uluslararası ortaklıklar kurmaları için yardımcı oluyoruz. Ayrıca Konya Teknokent olarak Hollanda’yı hedef ülke seçtik. Çünkü Hollanda dünyanın 16. büyük ekonomisi, Türkiye 17. büyük ekonomi. Nüfusu Türkiye’den küçük, yüzölçümü neredeyse Konya kadar. Ama yıllık ihracatı 300 milyar dolar. Tarım ürünü ihracatı 50 milyar Avro, Türkiye’nin tarım ihracatı ise 11 milyar dolar civarlarında. Hollanda küçük bir ülke ne yaptı da nasıl bu kadar büyük bir güç haline geldi? Onun için Hollanda’yla ciddi işbirliğimiz var. Diğer yandan farlara çeşitli firmaların katılmasını sağlıyoruz. Ankara’daki tarım ataşelerinin, ticaret ataşelerinin, büyükelçilerinin Konya sanayisi ile işbirliği yapmalarını teşvik ediyoruz. Yani biz Konya’yı dünyaya açmak zorundayız. Global aktör olan KOBİ’ler firmalar yetiştireceksek mutlaka uluslararası ilişkiler çok önemli. Bunu en büyük önceliklerden biri olarak görüyoruz. Firmalara kendi bünyemizden patent desteği sağlıyoruz. Ar-Ge inovasyon teknoloji geliştirme konusunda çok ciddi eğitim çalışmalarımız var. Yerli ve yabancı uzmanlardan sanayinin teknoloji geliştirme konusunda ihtiyaç duyduğu bilgileri veriyoruz. Nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi konusunda ciddi gayretlerimiz var.
“KONYA YERLİ OTOMOBİL ÜRETECEK KAPASİTEYE SAHİP”
* Teknokent olarak Konyalı sanayicilerin yerli otomobil üretmesi noktasında çalışmalarınız var mı? Sanayiciler yerli araba üretme noktasında proje geliştiriyorlar mı?
– Konya’da yerli arabayı yapmayı düşünün firmalar var. Zaten Konya’nın ve Konya sanayisinin bu gücü var. Dışarıdan bir yabancının gelip fabrika kurmasına gerek yok. Konya kendi otomobil firmasını kursun. Kayseri ve Konya’da bazı firmalar kendi imkanlarıyla kamyon gibi araçlar üretebiliyorlar. Burada iş adamı derneklerine ciddi görev düşüyor. Bu konuda birileri başı çekmelidir. Bizim de görüşmelerimiz var. Şuanda özelilikle elektrikli otomobil üretmeyi düşünen bazı sanayicilerimiz var. Fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Selçuk Üniversitesi’nin kurulacak olan bir otomobil tesisine teknik destek ve bilgi desteği sağlayacak ciddi bir potansiyeli mevcut. Otomobil fabrikası kurulacaksa o alanda destek verecek üniversitelere ihtiyaç var. Konya’da bu potansiyel var. Artık Konya limanlara çok uzak değil, Ankara arası uzaklık 1 saat 15 dakikaya indi. Nitelikli insanların Konya’ya gelmesinde zorluk hemen hemen ortadan kalktı. O yüzde Konya bir otomobil fabrikasının rahatlıkla gelişebilmesi için tüm imkânlara sahip bir şehrimiz. Başbakan’ın açıklamasından sonra birçok şirket bu otomobil konusunda fizibilite çalışmalarına başladı. Bu çalışmalarla birlikte Türkiye’de yerli araba üretimi kısa zamanda faaliyete geçecektir.
* Teknokent olarak Konyalı sanayicilerin yerli otomobil üretmesi noktasında çalışmalarınız var mı? Sanayiciler yerli araba üretme noktasında proje geliştiriyorlar mı?
– Konya’da yerli arabayı yapmayı düşünün firmalar var. Zaten Konya’nın ve Konya sanayisinin bu gücü var. Dışarıdan bir yabancının gelip fabrika kurmasına gerek yok. Konya kendi otomobil firmasını kursun. Kayseri ve Konya’da bazı firmalar kendi imkanlarıyla kamyon gibi araçlar üretebiliyorlar. Burada iş adamı derneklerine ciddi görev düşüyor. Bu konuda birileri başı çekmelidir. Bizim de görüşmelerimiz var. Şuanda özelilikle elektrikli otomobil üretmeyi düşünen bazı sanayicilerimiz var. Fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Selçuk Üniversitesi’nin kurulacak olan bir otomobil tesisine teknik destek ve bilgi desteği sağlayacak ciddi bir potansiyeli mevcut. Otomobil fabrikası kurulacaksa o alanda destek verecek üniversitelere ihtiyaç var. Konya’da bu potansiyel var. Artık Konya limanlara çok uzak değil, Ankara arası uzaklık 1 saat 15 dakikaya indi. Nitelikli insanların Konya’ya gelmesinde zorluk hemen hemen ortadan kalktı. O yüzde Konya bir otomobil fabrikasının rahatlıkla gelişebilmesi için tüm imkânlara sahip bir şehrimiz. Başbakan’ın açıklamasından sonra birçok şirket bu otomobil konusunda fizibilite çalışmalarına başladı. Bu çalışmalarla birlikte Türkiye’de yerli araba üretimi kısa zamanda faaliyete geçecektir.
* İlgilendiğiniz sektörler arasında savunma sanayisi de var. Savunma sanayi noktasında çalışmalarınız neler?
– Savunma sanayiyi öncelikli alanlardan biri olarak değerlendiriyoruz. Desteklenmesi gereken alanlardan biri. Teknokent arazisinin bir bölümü savunma sanayinin gizlilik koşullarını sağlayabilecek şekilde ayırdık. Savunma sanayide çalışacak şirketlere o alandan yer vermek üzere planlamamızı yaptık. Fakat henüz o konuda çalışmak isteyen firma yok. Çünkü savunma sanayi biraz farklı bir konumda. Bunun nedeni ise seri üretimin biraz zor olması. Bir parça 150 tane üretiliyor bitiyor. Onun için savunma sanayide mutlaka ikinci bir işiniz olması önemli. Ara sırada savunma sanayiden gelen teklifleri değerlendirmek gerekiyor. Onun için Konya’da makine, metalurji veya elektronik alanında yazılım alanında gelişen firmaların yavaş yavaş savunma sanayi sektörüne yönlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda çeşitli görüşmelerimiz var. Örneğin silahlı kuvvetlerin malzeme sergileri oluyor. Bu sergilere firmaların katılmasını sağlanması konusunda desteklerimiz oldu ama bu sektörün kendine has özellikleri var. Mekanik parça imalat eden firmalardan üç boyutlu koordinat ölçüm cihazı istiyorlar.
– Savunma sanayiyi öncelikli alanlardan biri olarak değerlendiriyoruz. Desteklenmesi gereken alanlardan biri. Teknokent arazisinin bir bölümü savunma sanayinin gizlilik koşullarını sağlayabilecek şekilde ayırdık. Savunma sanayide çalışacak şirketlere o alandan yer vermek üzere planlamamızı yaptık. Fakat henüz o konuda çalışmak isteyen firma yok. Çünkü savunma sanayi biraz farklı bir konumda. Bunun nedeni ise seri üretimin biraz zor olması. Bir parça 150 tane üretiliyor bitiyor. Onun için savunma sanayide mutlaka ikinci bir işiniz olması önemli. Ara sırada savunma sanayiden gelen teklifleri değerlendirmek gerekiyor. Onun için Konya’da makine, metalurji veya elektronik alanında yazılım alanında gelişen firmaların yavaş yavaş savunma sanayi sektörüne yönlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda çeşitli görüşmelerimiz var. Örneğin silahlı kuvvetlerin malzeme sergileri oluyor. Bu sergilere firmaların katılmasını sağlanması konusunda desteklerimiz oldu ama bu sektörün kendine has özellikleri var. Mekanik parça imalat eden firmalardan üç boyutlu koordinat ölçüm cihazı istiyorlar.
İSO 9001 kalite yönetim sistemi istiyorlar. Dolayısıyla belli bir alt yapının oluşturulması gerekiyor. Alt yapının oluşturulması konusunda savunma sanayisi işiyle uğraşan firmalarla Konyalı firmalı bir araya getirmeye çalışıyoruz.
“KONYA’YI ULUSLARARASI FİRMALARLA BULUŞTURUYORUZ”
* Genellikle Türkiye’de teknokentler üniversite bünyesinde kuruluyor. Üniversite harici teknokent kurulabilir mi?
– Teknokentler üniversiteler tarafından kurulacağı gibi, kamu araştırma merkezleri tarafından da kurulabilir. TÜBİTAK’ın araştırma merkezi var ve Gebze’de kendi girişimleriyle bir teknopark kurdular. Ama Türkiye’deki teknoparkların büyük çoğunluğu üniversite bünyelerinde kurulmuş durumda. Selçuk Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Konya Teknokent), bünyesindeki firma sayısı açısından ülkemizdeki 26’sı faal olan 38 Teknoloji Geliştirme Bölgesi arasında en büyük ilk 5 içindedir. Kanun 2001 yılında çıktı, fakat 2003 yılından itibaren teknokentler ivme kazanmaya başladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi’ndeki teknokentler önemli oranda faaliyet yürütmektedir.
– Teknokentler üniversiteler tarafından kurulacağı gibi, kamu araştırma merkezleri tarafından da kurulabilir. TÜBİTAK’ın araştırma merkezi var ve Gebze’de kendi girişimleriyle bir teknopark kurdular. Ama Türkiye’deki teknoparkların büyük çoğunluğu üniversite bünyelerinde kurulmuş durumda. Selçuk Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Konya Teknokent), bünyesindeki firma sayısı açısından ülkemizdeki 26’sı faal olan 38 Teknoloji Geliştirme Bölgesi arasında en büyük ilk 5 içindedir. Kanun 2001 yılında çıktı, fakat 2003 yılından itibaren teknokentler ivme kazanmaya başladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi’ndeki teknokentler önemli oranda faaliyet yürütmektedir.
“GİRİŞİMCİ DEĞİL, İNOVATÖR OLUN”
* Konya sanayisini nasıl görüyorsunuz? Sanayide yeni projeler üretme noktasında istek var mı?
– Girişimcilik artık önemli değil. Biz girişimci değil inovatör olun? Diyoruz. İnovasyonluk dünyada ön plana çıktı. İnavasyon firmanın elindeki güçlü bir iş yükünün faaliyete geçirip para kazanmak istenmesidir. Bunun içinde ciddi projelerin ortaya çıkması gerekiyor. Firmalar eğer dünya pazarında kendilerine yer açmak istiyorlarsa, ellerinde bir fikir olacak. Yani farklılık çok önemli. Kopya dönemi bitti. Konya artık kopya ürünlerle değil özgün ürünlerle rekabet edebilmeli. Bu noktada çok önemli bir rol üsteleniyoruz ve bu rolü yerine getirmek içinde her türlü çalışmanın içine giriyoruz. O nedenle sanayicileri artık inovatör olmaya, bilgiyi paraya çeviren kişiler olmaya yönlendiriyoruz.
* Konya sanayisini nasıl görüyorsunuz? Sanayide yeni projeler üretme noktasında istek var mı?
– Girişimcilik artık önemli değil. Biz girişimci değil inovatör olun? Diyoruz. İnovasyonluk dünyada ön plana çıktı. İnavasyon firmanın elindeki güçlü bir iş yükünün faaliyete geçirip para kazanmak istenmesidir. Bunun içinde ciddi projelerin ortaya çıkması gerekiyor. Firmalar eğer dünya pazarında kendilerine yer açmak istiyorlarsa, ellerinde bir fikir olacak. Yani farklılık çok önemli. Kopya dönemi bitti. Konya artık kopya ürünlerle değil özgün ürünlerle rekabet edebilmeli. Bu noktada çok önemli bir rol üsteleniyoruz ve bu rolü yerine getirmek içinde her türlü çalışmanın içine giriyoruz. O nedenle sanayicileri artık inovatör olmaya, bilgiyi paraya çeviren kişiler olmaya yönlendiriyoruz.
Merhaba
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.