'Konya Türkiye'nin yüzakı şehirlerinden'
Yayınlanma:
Konya Sanayi Odası (KSO) Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı TOBB ETÜde gerçekleştirildi.
Konya Sanayi Odası (KSO) Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı TOBB ETÜ’de gerçekleştirildi. Meclis Toplantısı’na Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Merkez Bankası eski Başkanı, TEPAV İstikrar Enstitüsü Direktörü Süreyya Serdengeçti ve TEPAV Kıdemli Analisti Nihat Ali Özcan konuk olarak katıldı. Programda ayrıca KSO Meclis üyeleri TOBB ETÜ’yü gezdi.
Konya Sanayi Odası Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Konya’nın Türkiye’nin yüz akı şehirlerinden biri olduğunu ifade ederek, “Konya’yı her gittiğim yerde gururla anlatıyorum. Girişimcileriyle, sanayicisiyle Türkiye’nin gururu olan kentlerden biri” dedi.
Hisarcıklıoğlu, Hz. Mevlana’nın “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” sözünü hatırlatarak, “Para kazanmak istiyorsak her gün sabah kalktığımızda bugün yeni ne yapalım diye düşünmek zorundayız” şeklinde konuştu.
Konya, Türkiye ve dünya ekonomisi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomisinin 2008 yılının Eylül ayından itibaren aşağı doğru inmeye başladığını, dünyada mali kaynakların neredeyse 1980’lere döndüğünü vurguladı.
Bugün Türkiye’de 6 milyon 300 bin kişinin işsiz olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “70 milyonluk bir ülkede 6 milyon 300 bin kişi işsizse, bizim mutlu olabilmemiz mümkün değil. Bu işsiz sayısının üzerine her yıl 700 bin genç katılıyor. Biz duramayız, küçülemeyiz, büyümeye mahkumuz. Türkiye’nin en büyük sorunu işsizlik. Türkiye’de her 3 gençten biri işsiz” dedi.
Merkez Bankası eski Başkanı Süreyya Serdengeçti ise, “Küresel kriz ve Türkiye” konulu bir sunum yaptı. Serdengeçti, herkesin küresel krizin ne zaman ve nasıl atlatılacağını merak ettiğini ve bununla ilgili veriler olan para piyasaları, borsalar ve altın gibi göstergeleri dikkatli izlediğini ancak sadece bunlara bakarak bir sonuca varmanın imkansız olduğunu söyledi.
Yaşanan krizin 2001 yılından yaşanan krizden daha farklı olduğunun altını çizen Serdengeçti, “Bu kriz derin, yaygın ve uzun. Herkes etkilendi. Peki, bu krizi biz doğru algıladık mı? Önce kendi evimize iyi bakmalıyız. 2005’ten bu yana iyi şeyler olmadı. Türkiye’nin gündemine hep siyaset hakim oldu, bunun üzerine küresel kriz de eklendi. Keşke tedbir alan ülkeler incelenip, onların ne yaptıklarına baksalardı. Biz o ülkelere baktığımızda hakikaten geç kalındığını görüyoruz. Türkiye’de bu süreçte 70 kadar tedbir alındı, bir bölümü krizle ilgili ancak bir bölümü de normal şartlarda sağlanması gereken şeyler. Bunların krizden evvel alınması daha doğru olurdu” şeklinde konuştu.
Türkiye’de siyasetçilerin cari açığın fazla olmasından sürekli olarak korktuklarını ifade eden Serdengeçti, “Türkiye’nin evvelden beri tasarruf oranı düşüktür. Tasarrufların yatırımlardan daha düşük olduğu bir ülkede cari açık mutlaka olur ve bu açık sermaye fazlasıyla telafi edilir. Dolayısıyla cari açığınız varsa dışarıdan sermaye getirmek zorundasınız. Veya zaten sermayeyi getiremiyorsanız, cari açık veremezsiniz. Öyleyse, büyümeden vazgeçemeyeceğimize göre, o zaman iç tasarrufu artıralım deniyor. Bu konu önemli” şeklinde konuştu.
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.