Konya nakliyecilikte hak ettiği yerin gerisinde kalamaz
Konya’nın nakliyecilikte en önde gelen şehirlerden biri olduğunu fakat son 3 yılda yatırımların azaldığını ifade eden Bayraktarlar Merkon Genel Müdürü Mehmet Akyol, 2017 yılı için Ticari Araçlar sektöründe yatırım yapılan araç sayısının daha çok ikinci el araçlar olduğunu, sıfır araç yatırımlarını sabit işi olan firmaların yaptığını belirtti. Konya’da ciddi manada uluslararası nakliyede ve yurtiçi nakliyede küçülme olduğunu ifade eden Akyol, ulusal şirketlerin hizmet ağını genişletmesinden ötürü, pastadan aldığımız payın küçüldüğünü ifade etti.
Bayraktarlar Merkon Genel Müdürü Mehmet Akyol, Merkon, yerli otomobil, otobüs sektörü, nakliyecilikle ilgili açıklamalarda bulundu. Merkon’un bu yıl 42. Yılını doldurduğunu ifade eden Akyol, “Merkon 1974’te kurulmuş, 1976’da faaliyetine başlamıştır. 3 bin metrekare alandan 20 bin metrekare alana geçti. Mercedes Benz markasının önüne geçmiş bir ismi var. Bugün Konya’da sokaktaki bir vatandaşa Merkon neresi derseniz, tarif eder. Ama Mercedes bayisi nerede derseniz bilemeyen çıkabilir. Biz Mercedes’in tüm ürünlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerini yapıyoruz. Setra marka otobüslerinin hem satış hem de servisini yapıyoruz. Yıllık yaklaşık totalde 1000 – 1200 arası araç satış adedimiz var. Bu pazarın büyümesi ve küçülmesiyle paralel. Konya’daki Mercedes Benz Türk A.Ş. nin tek bayisiyiz. Pazara ve ülke ekonomisine paralel satış adetleri de büyüyüp küçülebiliyor. Otomobil olarak, Mercedes son 5 yıldır Premium sınıfta birinciyiz. Türkiye’de % 40 ı aşan pazar payı elde etmiş markayız. 2016 yılı sonu itibariyle 33 bin 500 adet Mercedes marka otomobil satılmışken bu yıl ülke genelindeki daralma ile paralel tüm otomotiv markalarında olduğu gibi satış adetlerimizde % 30’lara varan azalma oldu” diye konuştu.
TERCİH EDİLEN BİR MARKAYIZ
“2017 yılında marka olarak ülkemiz genelinde hedeflenen rakam 24 bin civarlarında” diyen Akyol, “Yıl sonu itibariyle bu satışı gerçekleştirmeyi planladık. Yine yüzde 41’le pazarın lideri. Biz de hakeza Konya’da son 3 yıldır öndeyiz. Bu yıl rakiplerimiz ile başa baş gidiyoruz zaman zaman rakiplerimiz öne geçiyor. Onun da sebeplerinden biri bizim şehre hitap edemememizden değil, rakiplerimizin ürünlerindeki tip değişikliklerinden dolayı mevcut araçları daha cazip fiyatlar ile pazara sunmuş olmasından kaynaklanıyor. Bunu kendimize sıkıntı etmiyoruz. Hafif ticari araçlara baktığımızda, servis araçları, okul araçları, toptancı araçları vs.’de de bölge hakimiyeti olarak; markamızın Türkiye pazarından aldığı payın üstünde olan Türkiye’deki 9 bayiden biriyiz. Bugün birçok Ticaret ve Meslek odası Mercedes Benz markasını tercih ettiler. Kamyonda son 3 yıldır yaptığımız çalışmalar ile, Konya’da yüzde 19 olan Mercedes Benz Kamyon pazar payını bu yıl sonunda yüzde 32 lere taşıdık.Çekici araçlarda ise % 50’lik bir pazar payımız var. Otobüste zaten Türkiye’nin pazar lideri bir markadır Mercedes Benz. Fakat Konya’nın otobüs sektöründe, 2017 yılını pek iyi geçirdiği söylenemez. Toplam satılan yeni araç sayısı 7. Her yıl 50-60 tane yatırım yapılan ve 5 tane köklü şirketin ki bulunduğu şehrimizde bunların 4 tanesi Konya, 1 tanesi ulusal firmadır” ifadelerini kullandı.
MERCEDES KAMU TARAFINDAN DA TERCİH EDİLİYOR
Şehirlerarası Otobüs sektörünün kan ağladığını vurgulayan Akyol, “Tüm Türkiye’de olduğu gibi 2017 bizim için iyi geçmedi. Yıllık yaklaşık 10 bin araca servis hizmeti veriyoruz. Meram Belediyesi hariç tüm merkez belediyelerimizin otobüslerinin yani 500’den fazla otobüsün 280 tanesi Mercedes. Biz bunların 100 adedinin akaryakıtları hariç hizmetini sağlıyoruz. Hakeza Selçuklu ve Karatay’ın son yıllarda yapmış olduğu temizlik hizmeti kamyonlarının bakım onarımları da servisimiz tarafından yapılmaktadır. Mercedes Konya’da kamu sektörü tarafından ciddi manada tercih edilen bir şirket. Genele baktığımız zaman Mercedes 130 yıllık dünya devi bir firma. Bugün dünyanın en büyük 10 markasından birisi olan Daimler AG’nin bir markası. Globalde ciddi manada finansal gücü olan bir şirket. Fakat Türkiye’de döviz kurlarının sürekli dalgalanması, ithal araçlarımızın da otobüs, kamyon dışında çok olması ister istemez satış adetlerine direk etki ediyor. Güçlü finansal yapımız ile önlem almamıza rağmen özellikle Ticari sektörde kazançların azalması, maliyetlerin artması müşterilerimizi yeni yatırım yapmaya zorluyor. Bugün birçok modelimizde, finansman, bakım hizmeti, sigorta, garanti hizmetlerini içeren alternatif satış kanallarımız mevcut. Özellikle Ticari araçlarda müşterilerimizin işletme maliyetlerini azaltacak, onlara katma değer sağlayacak, mevcut ürünün değerindeki azalmayı koruyacak birçok alternatiflerimiz mevcut. Bu da markamızın tercih edilmesinde rakiplerimize göre bizi bir adım öne geçiriyor” dedi.
ARAÇ SATIŞI TAMAMEN İNTERNETTEN OLACAK
Mercedes’in ciddi manada yeni yatırımlar yaptığını belirten Akyol, “Türkiye’de üretilen otobüs ve Kamyonlar Avrupa dahil olmak üzere dünyanın 26 ülkesine ihraç ediliyor. İstanbul’da otobüs fabrikasının üretiminin % 50 den fazlası ihraç ediliyor. Markamız genelinde yatırımları yapılmış dijitalleşme projelerimiz var. Belki bundan 3-5 sene sonra, Showroom’larımızda çok fazla araba göremeyeceksiniz. İnsanlar bir cep telefonundan, tabletten istediği aracı konfigüre ederek araç alımlarını yapacak. Mobil cihazınızdan yemek sipariş verir gibi talep edeceksiniz ve arabanız kapınıza gelecek. Şu anda n11.com’dan hafif ticari araçlar satılıyor. Artık satın alım şekilleri değişti” diye konuştu.
KONYA YERLİ OTOMOBİLİ HER YÖNÜYLE HAK EDİYOR
Konya’nın Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Akyol , “Konya’mız için ‘Anadolu’nun ortasında gelişmiş bir sanayisi olan şehir’ diyorlar. Bugün her tür otomotiv parçası üretiliyor ve bir çoğu ihraç ta ediliyor. Bir çok kamyonun gövde parçalarının üretimleri yapılıyor. Sonuçta imalat yapacak altyapı, bilgi, birikim tecrübe var.Lojistik ve dağıtım kanalları alt yapısı önemli. Yapılan demiryolları var, şehrimize lojistik merkezi yatırımı yapılıyor. Almanya’ya bakıyorsunuz. Stuttgart’da iki tane dünya devi otomotiv fabrikası var. En yakın liman bakıyorsunuz Hamburg,ta Almanya’nın kuzeyinde, ama yıllar öncesinden kanallarla, tren yollarıyla bunların oraya sevki planlanmış. Konya’ya yapılmaması için hiçbir neden yok. Şehrin ekonomik gelişimine büyük katkı sağlar. Geçmiş yıllarda devlet tarafından yapılmış yatırımların fabrikaların bulunduğu şehrimize ne denli katkı sağladığı bilinmektedir. Bunun için Konya’ya yapılmasını herkes canı gönülden ister” diye konuştu.
KONYA’DAN HER YERE ULAŞIM KOLAY
Konya, Anadolu’nun ortasında olduğu için bugün Türkiye’nin her yerine 2 saatte gidebilecek bir şehir olduğunu belirten Akyol, “Ulaşım anlamında bir Konyalı olarak kendimizi şanslı görüyorum. Bugün bir saatte İstanbul’a bir saatte de Van’a, Ağrı’ya uçuyorsunuz. Her yere ulaşım kolay. Nakliye sektörü yıllar öncesinden Konya’da gelişmiş. Fakat işin ekonomik boyutu da var. 2001’den beri burada çalışıyorum. O yıllarda Konya’da 42 tane C2 belgeli yani uluslararası nakliyeci varken bugün bu sayı 11’lere kadar düşmüş. Bu da üzücü bir durum. Bunu biz kendi müşterilerimizden biliyoruz. Yapılan yatırımlar, satılan araç sayılarıyla bu analizleri görüyoruz. Bunun tam tersi, şehrin ihracatında 2 Milyar Dolara varan hacim varken, bu ürünleri kim taşıyor diye sormaktan da duramıyoruz. Bizim gözlemlerimiz, birebir kazançla alakalıdır. Bugün bir çok müşterimiz yük taşımacılığına yapmış olduğu yatırımı, farklı sektörlerde yatırımlara yönelerek kazançlarını korumayı amaçlıyor. Bildiğimiz bir çok müşterimiz özellikle inşaat sektöründe faaliyete yöneldi.
OTOBÜS SEKTÖRÜ TURİZME YÖNELECEK
“Avrupa’da olduğu gibi otobüs sektörü turizme yönelebilir” diyen Akyol, “Ayakta durabilenler kalacak, firmalar küçülecek.2001 yılında 383 tane kayıtlı firma varken, bugün bu rakam 220 lerde. Otobüs sektörü biraz farklı. Aynı aileden 5 kardeş bile farklı isimlerle 15 tane otobüsü işletiyor. Ulusal firmalar ise ekonomik güçleri sebebiyle de 81 vilayete üs kurmuşlar. Gücü olan dayansın, gücü olmayan da gittiği yere kadar bu işi yapsın şekline dönmüş. Ya küçüleceksiniz, mevcut araç parkını koruyacaksınız. Hızlı trenle, uçakla baş etmeniz mümkün değil. Otobüsçünün devletimizden aldığı hiçbir destek yok.Yolcu fiyatlarına baktığınız zaman yurtdışı ile tamamen tezat. Bugün yurtdışında 70 Euro’ya tren bileti alıp 20 Euro’ya otobüsle gidiyorken Türkiye’de 80 liraya otobüs bileti, 49 liraya uçak bileti alabiliyorsunuz. Böyle bir ortamda da yeni yatırımlar oldukça zor. “ İnsanların seyahat alışkanlıklarının değişmesi, özel araç sayısının artması, ulaşım alternatifleri, otobüsün tercih edilme oranlarını git gide düşürüyor” ifadelerini kullandı.
NAKLİYECİLİK KAN KAYBEDİYOR
Konya’nın nakliyecilikte en önde gelen şehirlerden biri olduğunu fakat son 3 yılda yatırımların azaldığını ifade eden Mehmet Akyol, “ 2017 yılı için Ticari Araçlar sektöründe yatırım yapılan araç sayısının daha çok ikinci el araçlar olduğunu, sıfır araç yatırımlarını sabit işi olan firmaların yaptığını belirtti. Konya’da da mevcut nakliyecilerin ağırlıklı olarak diğer şehirlerin lojistik işlerini yaptığını, Konya’da ciddi manada uluslararası nakliyede ve yurtiçi nakliyede de küçülme olduğunu ifade etti. Türkiye’de önceden araç yatırımı yapıp sonra işi alırız şeklinde bir ticaret kalmadı. Bugün bir çekici dorsesiyle beraber 500 bin liraya kadar çıkıyor. Ticari sektörde araç kendi çalışıp borcunu öder. Kimse; birikimim ile taksitlerimi ödeyim demez. Navlun bedellerinin artması gerekirken şuanda 5 yıl önceki fiyatlarla veya daha da düşük. Konya’da da mevcut nakliyeciler, Maraş, Gaziantep, Mersin’den yurtdışına lojistik hizmeti veriyor. Fakat lojistik yapan şirket sayısı git gide azalıyor” şeklinde konuştu.
GÜNEYDOĞU NAKLİYEDE CİDDİ PAYA SAHİP
Konya’yı etkileyen şeylerden birinin de Suriye’de, Irak’ta olan orada kapıların kapanması olduğunu belirten Akyol, “Güneydoğu bugün çekici, nakliye pazarında ciddi bir pay almış bir bölgedir. Oradaki insanların da Irak, Suriye pazarına değil de iç pazarına yönelmiş olması, iç pazara hizmet veren araç parkının çoğalması ile navlun bedellerinin de bir nebze aşağıya çekilmesine sebep oldu. İç pazara yönelince en ucuz fiyatı kim verirse o iş yapmaya başladı. Kazançlar düştü fakat girdiler buna paralel değil. Ciddi manada arttı. Yüzde 60’a varan işletme maliyetlerinde artış var” dedi.
İSMAİL POÇAN - HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.