Kadınlara kölelik yaptırıyorlar
ERZAK ALIYORLAR
Kaçak yollarla Güveçci köyüne gelmeyi başaran Suriyelilerin yaşadıkları dehşet ve korku yüzlerinden okunuyor. Cisr eş- Suğur'dan gelenler, olaylar bitene kadar ülkelerine dönmeyi düşünmüyor. Türkiye'ye gelenlerin bir bölümü ise kadınları ve çocukları bıraktıktan sonra tekrar Suriye'ye geri dönüyor. Sınıra yakın köylerde oturan bazı Suriyeliler ise yiyecek sıkıntısı nedeniyle aileleri için erzak temin etmeye Türkiye'ye geliyor.
ASKERLER KADINLARA SALDIRIYOR
Suriye'den yiyecek ve içecek almak için Güvveççi köyüne gelen Muhammet El Kasım isimli mülteci, hayalet kasaba Cisir El Şuur'da yaşanan insanlık dramanı anlattı. Kasabanın Esad askerleri tarafından bombalanıp tanklarla yerle bir edildiğini söyleyen El Kasım, her yerin sarıldığını belirtti. El Kasım kasabadan kaçamayan kadınlara askerlerin ahlak dışı davrandığını kaydederek, "Kadınları soyuyorlar. Kendilerine kahve ve çay hizmeti yaptırıyorlar. İçler acısı bir durum yaşanıyor. Özellikle kadın ve çocukların mutlaka Türkiye'ye gelmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
20 BİN İNSAN SINIRDA
Şu an Suriye tarafında Türkiye sınırına 5 kilometre yakın mesafede yaklaşık 20 bin kişinin beklediğini ifade eden El Kasım, yaşanan dramı şöyle anlattı: "İnsanlar zulümden kaçarak evlerini terketti. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar aç, hasta ve perişan halde. Dünya bizi neden görmezden geliyor. Bu vahşete, dehşete dur desinler." Türkiye'ye sığınan bir başka Suriyeli İbrahim İddal ise bir kaç gencin toplanarak Cisr eş-şuğur'a çocukları almaya gittiklerini belirterek orada gördüğü manzarayı "silahlar susmuyor. Küçük yaştaki kız çocuklarına askerler tecavüz ediyor. Kadınlara işkence yapılıyor. Canını kurtaran dağlara kaçtı ve yollara düştü. Askerler bazı yolları kesti. Kaçmak isteyene ateş ederek öldürüyorlar. Türkiye bize daha fazla destek versin" sözleriyle anlattı.
KOPMALAR BAŞLADI
Suriyeliler, Cizr eş- Şuğur'da 120 polisin, ordudan ayrılan muhalif askerler tarafından öldürüldüğünü ifade belirtti. 26 yaşındaki Suriyeli B.A. ordudan kopmalar yaşanmaya başladığınısöyleyerek, "Suriye'de geri dönüşü olmayan bir sürece girdik. Esad gidecek, başka çaresi yok. Bu kadar insan öldürdükten sonra o koltukta kalamaz. Suriye'de de diğer Arap ülkeleri gibi diktatörlük yıkılacak" dedi.
KEŞKE SINIRIN BU TARAFINDA OLSAYDIK
Sınırın sıfır noktasındaki Güveççi'ye daha önce bayramlaşma ve ticaret için gelen Suriyeliler şimdi canlarını kurtarmak için geliyorlar. Suriye'de ayaklanma ve katliamlar ağırlıklı olarak Dera, Şam, Humus, Lazkiye ve Cisr Eş Suhur'da yaşanıyor. İnsanlar bu bölgelerden daha güvenli buldukları sınırdaki köylere sığınıyorlar. Sınırdan içeriye 5 km'lik alanda Suriye askeri bulunmuyor. Bu alanlarda Türk askeri de yok. Ancak "Suriyeliler Türk askerine ne kadar yakın olursak o kadar güvende oluruz" diye düşünüyorlar. 7 yaşındaki S.T. erzak almak için Türkiye'ye gelenler arasında bunuyor. Ailesinin köyde kaldığını ve Türkiye'ye geçen grup ile billikte gönderildiğin söyleyen S.T, yiyeceklerinin bittiğin söyleyerek, "Bu köydekilerin bazıları bizim akrabamız. Ailem beni akrabalarımın yanına erzak almaya gönderdi. Bize yardım edecekler. Keşke biz de sınırın bu tarafında olsaydık" diye konuştu. Esad askerlerinin zulmünden korktukları için yüzlerini gizleyen Suriyeliler, yaşadıkları dehşeti anlatırken titriyorlar. Saatlerce aç susuz Çoğu saatlerce yol yürümek zorunda kalmış. "Eğer kaçmasaydık hepimizi öldüreceklerdi" diyorlar. Çocukların yaşadıkları ise yürekleri burkuyor. Can havliyle köylerinden kaçan çocukların ayak ve ellerinde yaralar oluşmuş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.