İkna odaları kurdular

Bitlis ve Bingöl'de meydanları dolduran on binlerce kişiye hitap eden Başbakan Tayyip Erdoğan, yasadışı ses kayıtlarıyla yapılan şantaja, Gülen Hareketi'ne yönelik eleştirilerine gelen tepkilere cevap verdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Nurs Köyü'nde doğan, yiğitliğiyle, vatanseverliğiyle, geride bıraktığı eserleriyle hep minnetle anılan Bediüzzaman Said-i Nursi'yi bir kez daha buradan rahmetle yad ediyorum. Gerekli düzenleme yapıldı, 3 Temmuz 2012'de, Nurs köyünün tarihi ismini iade ettik. Şimdi biz isimleri iade ediyoruz, bunu CHP ve MHP başka yerlere çekiyor.

HAK BİLDİĞİ YOLDAN DÖNMEDİ

Bütün ömrü hapishanelerde, sürgünde geçti. Eserlerini, ders vermesini yasakladılar, talebelerine zulmettiler ama Said-i Nursi hak bildiği yoldan dönmedi, asla eğilmedi, ilkelerinden taviz vermedi. Yapılan zulme rağmen ilimden, konuşmaktan, yazmaktan, talebe yetiştirmekten başka yollara tevessül etmedi. Kendi ülkesinden kaçıp gitmeyi aklının ucundan geçirmedi.

MASKESİ DÜŞMEYE BAŞLADI

Son günlerde hükümetimize, Türkiye'ye yönelik saldırılar nedeniyle Pensilvanya'daki zatın maskesini düşürmeye başladık. Şimdi birileri çıkıyor 'Başbakan ilme ve alimlere ağır sözler söylüyor' diyorlar. Alim, sadece bilen değildir, alim kendisini bilen kişidir. Alim, hırslarını yenen kişidir. Alim, vatanını, ülkesini, milletini seven kişidir. Hem holding patronu olacaksın hem büyük paraları idare edeceksin hem ülkende fitne, kaos çıkarmak için gayret edeceksin hem de alimim diyeceksin. Tarihte kendi ülkesine ihanet eden, karıştıran, fitne çıkaran, hiçbir sebep yokken ülkesinden kaçan, uzaktan ülkesine kötülük yapan alim gördünüz mü?

İNANCINDAN ŞÜPHE EDERİM

Ey Pensilvanya'nın peşine takılan kardeşlerim. Başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün. Bir Başbakan'ın görüşmelerini kayda alanlardan Allah aşkına alim olur mu? Bunu yapanların inancından şüphe ederim. Çünkü benim dinim böyle bir şeye müsaade etmiyor. Gerçek alimler bundan yara alır. Kendisini hizmete, ilme, talebe yetiştirmeye adamış gerçek cemaatlerin bu yanlış yollarla aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. Derdi yardımlaşma, paylaşma, mazlumlara yardım olan samimi yapıların, holdinge dönüşmüş, kirli işler yapanlarla aralarına mesafe koymaları insani ve vicdani bir sorumluluktur.

HİÇBİRİ İŞ TAKİPÇİSİ OLMADI

Sadece Said-i Nursi değil, bizim tarihimizde hiçbir alim aynı zamanda holding patronu, holding CEO'su olmadı. Hiçbir alim, ananaslarla, tesbihlerle karanlık işlerin ve irtibatların içinde olmadı. Hiçbir alim, mahremleri dinlemek, kaydetmek, röntgencilik yapmak, bunlarla şantaj yapmak, tehdit etmek, haraç toplamak gibi edep dışı işlerin takipçisi olmadı.

Yurtlarda ikna odaları kurdular

Başbakan Erdoğan, 'Pensilvanya'daki zat şimdi CHP ile hareket ediyor. Siz, bu milletin kutsallarına bu ülkede hayat hakkı tanımadınız. Şu anda artık açık açık Pensilvanya, 'oyunuzu AK Parti'ye değil, CHP'ye verin, MHP'ye verin, BDP'ye verin' diye telkin yapıyor, yurtlarda, evlerde ikna odalarında zulüm yapıyorlar. CHP Genel Başkanında yüz olsa bu Pensilvanya ile zaten hareket etmemesi lazım. Bu Pensilvanya'daki zat da Said-i Nursi'ye zerre kadar vefa olsa işte o da bu CHP ile ortak hareket edemez. Ne diyorlar, 'Arabanın sağ tekeri bozulduysa sol tekerle devam edilir.' Ondan sonra ne olur? Şarampole yuvarlanır gidersin, olacak olan budur' dedi.

Pensilvanya susun diyor

Mersin'de bir dinleme skandalını ortaya çıkardıklarına dikkati çeken Erdoğan, 123 kişinin uydurma soruşturmalarla dinlendiğini söyledi. Erdoğan, 'Vali, korumaları, hakimler, memurlar, AK Parti'nin, CHP'nin, MHP'nin, BDP'nin il başkanlıkları, emniyet müdürleri, bürokratlar keyfice dinlenmişler. Bunun dışında 'Selam Örgütü' diye bir örgüt uydurmuşlar. 3 bine yakın kişiyi, 3 yıl dinlemişler. CHP'nin Genel Merkezini dinlemişler, MHP'yi dinlemişler ama hiçbirinde ses yok, tık yok. Gazetecileri, sanatçıları dinlemişler. Günlerdir bu skandalla ilgili bir tek soru sorduklarına şahit oldunuz mu? Bu CHP, bu MHP niye susuyor. Biz bu dinlemelerin üstüne giderken, internet yasasını çıkarırken, HSYK düzenlemesi yaparken neden itiraz ediyorlar çünkü Pensilvanya onlara 'susun, susun' diyor. Talimatı oradan alıyorlar. Ellerindeki iftira kasetlerini, hukuksuz kasetleri, montajları oradan alıyorlar üç kafadar CHP, MHP, Pensilvanya. Türkiye'ye karşı, devlete karşı yapılan bir saldırı var. Bunlar da bunlara payendelik yapıyorlar' dedi.

Şimdiki ortakların çark belgesi

Bingöl'deki konuşmasında 3 belge açıklayan Erdoğan, 'Yaklaşık 10 yıldan beri ABD'de yaşayan laiklik karşıtı çevrelerin odağı olan malum zat Nil Basım Yayın Ltd'de redaktör olarak görev yapıyor. Ahmet Ersin - İzmit Milletvekili. Bir başvuru dilekçesi daha. 9 Mart 2005. Meclis araştırması açılmasını istiyor. 2001 yılında malum zat hakkında, laik devleti değiştirerek dini kurallara bağlı devlet kurmak amacıyla, yasa dışı örgüt kurmak gerekçesiyle bir dava açılmıştır... Mustafa Kazalcı, CHP Denizli Milletvekili ve 69 arkadaşı. Bu arkadaşlar arasında kim var? Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili. Şimdi kol kola bak beraberler, görüyorsunuz. 3. belgede ise ortaöğretim kurumunda risale diye bir kitap okutulmakta mıdır? İmza Kemal Kılıçdaroğlu. Bunlar tabi çark belgeleri. Birbirinden nefret eden tarafların, darbe için nasıl ittifak ettiklerinin belgesi' dedi.