Hekimler hakkında düşündüren tablo!
Yayınlanma:
Birçok hekim bunu bilmiyor!
Konya Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şakir Tavlı, Türkiye'de birçok hekimin beyin ölümünün ne anlama geldiğini bilmediğini ileri sürdü.
Prof. Dr. Tavlı, hekimlere beyin ölümünü öğretmeden organ nakli konusunda toplumun bilinçlendirilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
Prof. Dr. Şakir Tavlı, Türkiye'de resmi rakamlara göre yaklaşık 10 bin civarında karaciğer bekleyen hastanın olduğunu söyledi.
Her yıl sadece 700- 800 nakil yapılabildiğini belirten Tavlı, bir sene sonra bu sayının 12 bine yükseleceğini anlattı.
Aynı sıkıntının böbrek nakli içinde geçerli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Şakir Tavlı, bağışlanan organ sayısının yeterli olmadığını ifade ederek şunları söyledi: "Her yıl 50 bin civarında hasta böbrek bekliyor. Konya'da 4 bin hasta var. Yılda bin 500 nakil yapılabiliyor. Yıllık 3 ile 5 bin arasında artış oluyor. 2011 yılında 60 bin hastaya ulaşacak böbrek bekleyen sayısı. Bu sayıyı artırmamız lazım. Halk bu konuda çok bilinçli değil ancak bundan daha önemlisi cerrahlar ve bazı branşlar dışında hekimlerimiz organ nakli konusunda yeterli bilgiye sahip değil."
Tavlı, sağlık personeli ve transplantasyon dışında kalan diğer hekimlerin organ nakli ve beyin ölümü konusunda mutlaka aydınlatılması gerektiğinin altını çizdi.
Tavlı, şunları kaydetti: "Beyin ölümünün ne anlama geldiğini bilmeyen hekimlerimiz var. Böyle bir ortamda halkın beyin ölümünün ne anlama geldiğini halka nasıl anlatacağız. Halkımızın çok bilinçli olduğunu söyleyemeyiz. Bunun sebebi de hekimlerimizdir. Panellerle, açık oturumlarla organ nakli konusunda mesafe alınamaz. Bunu sürekli gündemde tutmak gerekir. Yine organ bağışında bulunmanın dindeki yeriyle ilgili halkta bir tedirginlik var. Bazı konularda insanları ikna etmek kolay değil. Diyanet işleri başkanlığı ve müftülerinin bu konuda açıklamaları var. Organ bağışlamanın dinen caiz olduğu açıklandı. Bence bundan da önemlisi vatandaşımız beyin ölümü kavramını bilmediği için, organ nakli konusunda tereddüt yaşıyor. Bu yüzdende sevdiği kişinin organlarını bağışlamayı düşünmüyor. Türkiye'de organ nakli konusunda en iyi merkezlerin başında gelen Akdeniz Üniversitesi'nde bile beyin ölümü gerçekleşenlerin 5'de 1'i organlarını bağışlıyor."
BEYİN ÖLÜMÜYLE BİTKİSEL HAYAT KARIŞTIRILMAMALI
Beyin ölümü ile bitkisel hayatın bir birine karıştırıldığını dile getiren Tavlı, iki kavramın bir birinden tamamen ayrı olduğuna vurgu yaparak ,"Beyin ölümü denilen şey o kişinin gerçekten öldüğünü gösterir. Beyin ölümü kişinin tıbben tam anlamıyla öldüğünü gösterir. Artık hastanın hayata dönmesi mümkün değildir. Bitkisel hayat farklı bir durum. Bitkisel hayattı 1 yıl, 2 yıl hatta 10 yıl sonra geri dönenler olabilir. Ama beyin ölümü dendiğinde beyin fonksiyonları ve solunum geri dönüşüm tamamen ortadan kalkar. Bu ölümün kararını bir heyet veriyor. Birçok hekim, yapılan tetkikler sonrasında beyin ölümünün gerçekleştiğine karar veriyor. Bitkisel hayatta ise böyle bir şey yok. Bitkisel hayatta girenlerde beyin çalışıyor. Geri dönme ihtimali var. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin 48 saat içinde organları alınmazsa hiçbir işe yaramaz." şeklinde konuştu.
Meram Tıp Fakültesi bünyesinde 2002 yılından beri faaliyette olan organ nakli ünitesinin var olduğunu açıklayan Şakir Tavlı, 2008 yılında yapılan bir düzenlemeyle Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü kurulmasının kararlaştırıldığını dile getirdi.
Selçuk Üniversitesi olarak da organ nakli ünitesinin, merkeze dönüştürüldüğünü açıklayan Tavlı, "2002 Şubat ayından beri böbrek nakli yapıyoruz. Ünitesini de kurduk. Bugüne kadar devam ettik belli bir sayıya ulaştık. Mekân sorunumuz vardı. Bürokratik sorunlar vardı. Rektör Süleyman Okudan, Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğüne beni atadı. Böbrek nakli dışında da nakillerin uygulaması yapılabilecek bir birim oluşturduk. Karaciğer naklini de en kısa sürede başlayıp nakil yapmak istiyoruz. Kornea, kalp nakli gibi nakiller için gruplar oluşturacağız. Her türlü nakli yapabilecek bir birim oluşturmak istiyoruz. Ülkemizde kadavradan nakillerde yeterli sayıya ulaşamadık. Bu yüzden canlıdan nakillere ivme kazandırmaya çalışıyoruz. Aslında İkisinin birden artırılması lazım." ifadesini kullandı.
Spor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.