Gereken yapılmalı

Halkına zulüm ve şiddet uygulayarak koltuk sevdasını açık şekilde gözler önüne seren Beşar Esad yönetimindeki Suriye, Türk Savaş uçağını Uluslararası Sularda düşürerek gerilimi iyice artırdı. Türkiye’de ise şu an sessiz bir bekleyiş hakim. Herkes Hükümet yetkililerinin verecekleri kararlara odaklanmış durumda. Peki, Konya’da bulunan STK’lar Suriye politikası ve izlenecek yol hakkında neler düşünüyor?

Ülke gündemi Suriye’de düşürülen uçağımıza ve yetkililerin verecekleri kararlara odaklanmışken, bizde Konya’da bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarından Suriye’ye bakış açısı ve izlenecek yol hakkında bilgi aldık.

Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Latif Selvi, ‘’Suriye yönetiminin Türkiye’ye karşı oluşan nefreti Suriye halkının yanında olmamızdan kaynaklanıyor. Bunun içinde Türkiye aleyhinde olumsuz davranışlar içerisine girdiler ve Pkk’ya destek verdiler, Türkiye’ye operasyon yapmalarına olanak sağladılar. Bunlardan daha fazla dikkat çekici ve rahatsızlık veren olay uçağın düşürülmesi oldu. Keşif uçağı olduğu belirtilen ve Türkiye uçağı olduğunun da anlaşılmasına rağmen uluslararası hava sahasında uçağımızı düşürmeleri bizi rahatsız etti. Bilerek ve uyarmadan uçağımızı kasıtlı bir şekilde düşürdüler. Uçağımızın herhangi bir operasyonel yönü ya da mühimmatı yoktu. Bizim gördüğümüz mesele uluslararası bir boyut kazanmıştır. Türkiye, uluslararası boyutta konuyu değerlendirerek, Nato, BM ve diğer Avrupa devletleri ile de mutabakata vararak bir müdahale yapılması kanaatindeyim. Gerekirse savaşa girilebilmeli fakat şu an Türkiye kendi başına bir iş yapmamalıdır. Çünkü şu an Suriye’ye yapılacak saldırı, Lübnan’a, İran’a, Rusya’ya kısmen Irak’a yapılmış saldırı sayılır, fakat Türkiye sahipsiz değildir. Gerekli Mutabakatlar sağlanıp gerekirse savaş kararı alınmalıdır.’’ şeklinde konuştu

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Mehmet Şamil Şenalp ise konu ile ilgili görüşlerini şu şekilde aktardı:

Suriye’nin uçağımızı düşürmesi olayı sonrasında Türkiye ilk günden bu yana soğukkanlı bir duruş sergilemiştir. Artık bölgesel bir güç olmaktan öte siyasette, ticarette, demokratik sivil toplum örgütlenmelerinde dünyada önemli bir yere gelmiş, Ortadoğu halkları tarafından örnek bir ülke olarak kabul edilen Türkiye anlık ve fevri hareketlerle uzun uğraşlar sonucu elde ettiği kazanımları kaybetmeyecek siyasi deneyime sahiptir. Milletimizin içi yansa da hükümet dün olduğu gibi bundan sonrada saldırılara hukuk içinde çözüm aramalıdır. Suriye halkıyla milletimiz arasında ki derin komşuluk, akrabalık ve din kardeşliği ilişkileri Suriye’nin halkına bile zulmetmekten geri durmayan idarecilerinin basiretsiz davranışlarına kurban edilmemelidir. Türkiye Suriye’nin halkına yaptığı zulme sessiz kalmayan en önemli güçtür. Bundan sonra Türkiye kendisine yapılan saldırının her türlü hukuki platformda takipçisi olurken Suriye’nin kendi halkına yaptığı zulme karşıda daha etkili girişimlerde bulunmalıdır. Türk uçağını vurmak Suriye’nin halkından bile korkan yöneticilerinin kendi başlarına yapmaya cesaret edebilecekleri bir fiil değildir. Türkiye’nin bölgede ve dünyada önemli bir güç haline gelmesinden rahatsız olan uluslararası derin güçler Suriye yöneticilerini kendilerine maşa olarak seçmiş olabilirler fakat Türk milleti kendisine karşı oynamak istenen bu oyunun farkındadır. Mağdur edilse de geçmişte olduğu gibi bundan sonrada mazlumların yanında olacak ve tarihte olduğu gibi bundan sonrada insanlığın huzuru ve adaletin tesisi için çalışmaya devam edecektir.

Kamu Sen Konya İl Temsilcisi Sadi Eriş:

Bilindiği gibi Türkiye Jeopolitik olarak Dünya’da önemli bir yerde bulunmaktadır. Bundan dolayı üzerimizde birçok oyun oynanmıştır. Bugün de Suriye devleti tarih boyunca Hatay’ı kendi topraklarında göstererek Türkiye’nin topraklarında gözünün olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin bu dönemde bu şekilde saldırılara maruz kalmıştır. Suriye rejimi bitti derken, uçağımızı düşürdüler. Bu egemenliğimize bir saldırıdır. Uluslararası sularda bizim uçağımızı yarı gücümüzde bulunan bir devlet vurabiliyorsa kendimizi gözden geçirmemiz lazım. Uçak düşürüldüğünden bu yana gözle görülür herhangi bir durum söz konusu değildir. Bu durumda etkin bir dış politika izlenmelidir. Ülkemizin dış politikada gerekeni yapacağına inanıyoruz.

Mazlum Der Konya Şube Başkanı Derviş Argün:

Suriye konusunda Türkiye’nin tavrı ile ilgili olarak meseleyi ikiye ayırmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu hem devlet ve hükümet hem de kamuoyu nezdinde ikiye ayrılmalıdır.
Bunlardan birisi, sokakların hak, özgürlük ve adalet mücadelesine katkı vermek, onları zalim Esed yönetiminin yaptığı zulümlerde yalnız bırakmamak. Bunu yaparken Suriye’nin kendi iç dinamiklerini hesap ederek oldukça dikkatli bir yöntem kullanmak gerekmektedir. Türkiye bunu, şu anda sığınmacılara da kapılarını açarak ve onların buradaki asgari geçim standartlarını da sağlayarak aşağı yukarı yapmaktadır. Bu işin anlaşılabilir insani yönünü oluşturmaktadır. Görünen o ki Esed yönetimi öldürme, yok etme, yakıp yıkma konusunda herhangi bir sınır tanımamaktadır. Bu şartlarda Türkiye’nin stratejik kaygılarla bu zalimin yanında durması tarihi bir hata olurdu. Zaten Türkiye’de bunu yapmadı.

İkinci konu ise, Türkiye hükümetinin ve kamuoyunun bu insani kaygısını kendi süfli emellerine alet etmek isteyenler meselesi. Türkiye’nin hem halk hem de hükümet olarak bu konuda agâh olması ve çok dikkatli bir politika icra etmesi gerekiyor. Bu gün Ortadoğu’da, İsrail- Arap çekişmesi, Şii- Sünni savaşına dönüştürülmek istenmektedir. Katar, Suud gibi ülkelerin baş çektiği bir takım güçler yanlarına ABD ve Batıyı’da alarak Suriye üzerinden Şiilikle hesaplaşma arayışı içine girmektedirler. Bu belki de Ortadoğu’nun sürüklenebileceği en büyük bataklıktır. Bu güne kadar Irak, Afganistan ve Pakistan’da mezhep çatışmalarından dolayı on binlerce insan ölmüştür. Bu zincire Suriye de eklenmek istenmektedir. O sebeple Suriye yaklaşımımız bu art niyetten arınmış, hak özgürlük ve adalet temelinde olmalıdır.
Temel talep Suriye de akan kanın durması ve zalim Esed’in zulmüne eşlik edenlerle birlikte yönetimden uzaklaştırılarak cezalandırılacakları bir sürecin başlatılmasıdır. Bununla ilgili izlenecek yöntem en az hasarla bu süreci tamamlamış diğer ülkelerin izlediği yöntemdir. Haberkonya.com