Gelişmeler başörtüsü için büyük fırsat
Yayınlanma:
Türban sorunun çözümü için YÖKün iyi niyet gösterdiğini aktaran TİMAV Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz, siyasi partileri biz çözeriz anlayışını bırakıp, çözüme destek olmaya çağırdı
Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Ziya Özcan, ‘Kıyafetinden dolayı öğrencilerin dersten çıkartılmasına karşıyız’ dedi, üniversitelerde başörtüsü yasağının çözümü noktasında yeni bir gelişme yaşandı. Türban yasağını kaldıran yazısının ilk olarak Cerrah Paşa Tıp Fakültesine gönderen YÖK, yazının diğer üniversitelere de gönderilebileceği mesajını da verdi. YÖK’ün bu uygulaması medyada geniş yer bulurken, siyasi partiler ve STK’lardan destek geldi.
Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz, “YÖK iyi niyet gösterdi. YÖK’ün bu iyi niyetine herkes destek vermeli” dedi. Başörtüsü sorununun Türkiye’nin gündeminden tamamen kaldırılması gerektiğinin altını çizen Abdullah Ecevit Öksüz, inançların önündeki kısıtlamaların kimseye fayda vermeyeceğini hatta Türkiye’nin gelişiminin önünü tıkadığını bildirdi. Başörtüsünün artık Türkiye’nin herhangi bir iktidarı, YÖK ve Rektörler tarafından kullanılmaması gerektiğini dile getiren Öksüz, “Yasağın kalkması yönünde başörtülü öğrencilerimiz büyük mücadele vermişlerdir. Çok sayıda öğrenci okulunu yarıda bırakmak zorunda kalmış ve büyük emek vererek kazandığı bölümü bırakarak psikolojik sorunlar yaşamıştır. Artık bu mağduriyetin bitirilmesi noktasında YÖK bir iyi niyet göstermiştir. Bazı siyasi partilerin ‘bu sorunu biz çözeriz’ anlayışını bırakıp samimi olduklarını göstermek için bu iyi niyete sahip çıkmalıdır. İmam hatip lisesi ve meslek lisesi öğrencilerini mağdur eden katsayı uygulamasında olduğu gibi Danıştay’a başvurulmalıdır. İstanbul Üniversitesi’nde uygulanan bu gelişme en kısa zamanda diğer üniversitelerde de uygulanmalıdır” dedi. İstanbul Üniversitesindeki öğrencilerin yaptığı gibi yaşanan bu süreçte başörtülü öğrencilere aktif sabır çağrısı yapan Öksüz, kendilerinden mücadeleyi sürdürmelerini fakat mücadeleyi sürdürürken İslam’ın getirdiği inanç doğrultusunda hareket etmelerini istedi. Başörtüsü ve türbana isim takıntısından ziyade fonksiyonuna bakılması gerektiğini vurgulayan Öksüz, fonksiyonunun idrak edildiği takdirde sorunun çözümü noktasında önemli bir adımın atılacağını ifade etti. Türbanlı öğrencileri sınıftan çıkarmayıp tutulan tutanakların ise herhangi bir fişlemeye meydan vermeyeceğini de belirten Öksüz, “Fakat bu tutanak tutulan öğrencilere türban yüzünden değil de farklı nedenlerle disiplin cezaları verebilirler. Bu bir geçiş dönemidir. Yine öğrenci arkadaşlarımızı aktif sabıra davet ediyorum. Türkiye’de Ergenekon’la birlikte gelişen süreçte sosyal psikoloji değişti. Toplum artık bu tür davranışlara izin vermeyecektir” diye konuştu. Selçuk Üniversitesi’nde yasağın devam ettiğinin hatırlatılması üzerine Öksüz, yöneticilerin kendi inançları ve ideolojileriyle hareket etmek yerine dünya normlarına uygun hareket etmelerini istedi. Öksüz, “Yöneticiler objektif davranmalıdır. Dünyada inanç özgürlüğü en temel insan haklarındandır. Her bireyin kendi görüşü olabilir fakat birey kendi görüşünü topluma yansıtmamalıdır. Bu noktada yöneticiler dünya normlarını göz önüne alarak hareket etmelidir” dedi.
Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz, “YÖK iyi niyet gösterdi. YÖK’ün bu iyi niyetine herkes destek vermeli” dedi. Başörtüsü sorununun Türkiye’nin gündeminden tamamen kaldırılması gerektiğinin altını çizen Abdullah Ecevit Öksüz, inançların önündeki kısıtlamaların kimseye fayda vermeyeceğini hatta Türkiye’nin gelişiminin önünü tıkadığını bildirdi. Başörtüsünün artık Türkiye’nin herhangi bir iktidarı, YÖK ve Rektörler tarafından kullanılmaması gerektiğini dile getiren Öksüz, “Yasağın kalkması yönünde başörtülü öğrencilerimiz büyük mücadele vermişlerdir. Çok sayıda öğrenci okulunu yarıda bırakmak zorunda kalmış ve büyük emek vererek kazandığı bölümü bırakarak psikolojik sorunlar yaşamıştır. Artık bu mağduriyetin bitirilmesi noktasında YÖK bir iyi niyet göstermiştir. Bazı siyasi partilerin ‘bu sorunu biz çözeriz’ anlayışını bırakıp samimi olduklarını göstermek için bu iyi niyete sahip çıkmalıdır. İmam hatip lisesi ve meslek lisesi öğrencilerini mağdur eden katsayı uygulamasında olduğu gibi Danıştay’a başvurulmalıdır. İstanbul Üniversitesi’nde uygulanan bu gelişme en kısa zamanda diğer üniversitelerde de uygulanmalıdır” dedi. İstanbul Üniversitesindeki öğrencilerin yaptığı gibi yaşanan bu süreçte başörtülü öğrencilere aktif sabır çağrısı yapan Öksüz, kendilerinden mücadeleyi sürdürmelerini fakat mücadeleyi sürdürürken İslam’ın getirdiği inanç doğrultusunda hareket etmelerini istedi. Başörtüsü ve türbana isim takıntısından ziyade fonksiyonuna bakılması gerektiğini vurgulayan Öksüz, fonksiyonunun idrak edildiği takdirde sorunun çözümü noktasında önemli bir adımın atılacağını ifade etti. Türbanlı öğrencileri sınıftan çıkarmayıp tutulan tutanakların ise herhangi bir fişlemeye meydan vermeyeceğini de belirten Öksüz, “Fakat bu tutanak tutulan öğrencilere türban yüzünden değil de farklı nedenlerle disiplin cezaları verebilirler. Bu bir geçiş dönemidir. Yine öğrenci arkadaşlarımızı aktif sabıra davet ediyorum. Türkiye’de Ergenekon’la birlikte gelişen süreçte sosyal psikoloji değişti. Toplum artık bu tür davranışlara izin vermeyecektir” diye konuştu. Selçuk Üniversitesi’nde yasağın devam ettiğinin hatırlatılması üzerine Öksüz, yöneticilerin kendi inançları ve ideolojileriyle hareket etmek yerine dünya normlarına uygun hareket etmelerini istedi. Öksüz, “Yöneticiler objektif davranmalıdır. Dünyada inanç özgürlüğü en temel insan haklarındandır. Her bireyin kendi görüşü olabilir fakat birey kendi görüşünü topluma yansıtmamalıdır. Bu noktada yöneticiler dünya normlarını göz önüne alarak hareket etmelidir” dedi.
Sağlık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.