Fikri Akyüz yazmaya başlıyor...

Daha önce Yeni Şafak'tan Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert'le profesyonellik anlamında bir sinerji oluşturamadıkları için ayrıldığını açıklayan Akyüz Takvim Gazetesi ile anlaştı. Konuyla ilgili Haber 7'ye konuşan Akyüz, Takvim'le neden anlaştığına açıklık getirdi. 

Akyüz'ün açıklaması şöyle: "Medya, bir serüven midir yoksa maraton mu? Tabii, kendine güvenmeyenler için bir serüvendir ama iddialı olmayı sevenler için bir maratondur. Keza iddialı olmak ile ihtiraslı ya da megaloman olmak arasında da muhakkak ki ciddi bir fark var. Takvim'de yazmam için yapılan teklifi kabul etmemdeki etkenlerden biri, Takvim'in yıllar önceki tetikçi ve müstehcen yayın anlayışından kurtulmuş olmasıdır.

Diğer etken ise, grubunun CEO'su Serhat Albayrak ile genel yayın yönetmeni Fikret Ertuğrul'un profesyonellik anlamındaki donanımları idi. Zira ben Yeni Şafak'tan, haftada iki yazı yazdırıldığım yani gün sayısı artırılmadığı için ayrılmıştım. Oysa Takvim'e geçerken, adını andığım kişiler, istediğin sayıda yaz dediler.

Eh mademki iki ay boyunca yazmadım, yazmaya hemen haftada 5-6 gün yazmakla başlamam doğru olmazdı. Çünkü arabamı sürerken 5. vitese atmadan önce 4. vitese geçiyorum. Tabii ki fren diye bir mekanizma olduğunu da biliyorum. Hatta dikiz aynaların da çok işe yaradığını biliyorum. Dolayısıyla sağıma soluma bakmam gerekiyor. Çünkü ben ne kadar dikkatli kullanırsam kullanayım hem sağımdan hem solumdan giden o kadar dengesiz sürücü var ki.. İç dikiz aynasını da kullanmak gerekiyor, çünkü arada bir arkaya bakmak gerekiyor. Ha, geri vites mi? Elbette o da çok önemli.. Çünkü arada bir geri vitese takmak faydalıdır. Öyle olmasaydı en lüks araçlarda bile sadece ileri vitesler olurdu. Diyelim ki hata yaptım, beni ikaz edin. Yani hatalıysam ya [email protected]'ye yazın ya da cep telefonunuzdaki mesaj hanesine 3425 yazın "Hatasız Kul Olmaz" şarkısı cebinize gelsin!"