Geçenhaftamutluluk konusundaki araştırmalara biraz değinmiştik. Buhaftada bu araştırmalara devam edeceğiz ve20haftadırdevam eden mutluluk dizisine son vereceğiz.İlk olarak şunu belirtelim ki, mutluluk üzerineyapılanbilimsel araştırmalar çok değil. Çünkü ruhbilim uzmanlarından Dacher Keltner’ın da belirttiği gibiinsanduyguları üzerineyapılanaraştırmaların yüzde 90’ı hep olumsuz duygular üzerine odaklanmış durumda. Depresyon, kaygı, stres, korku gibi duygular üzerine tonlarca araştırmayapılırken, mutluluk konusunda bilimdünyasındayapılanaraştırmaların sayısı yeni yeni artıyor.
Bilim, artık mutlu biryaşamınkanser ve kalp hastalıkları riskini yarı yarıya azalttığını kabul ediyor. Yani, iyi bir ruh sağlığınıninsanınbeden sağlığına doğrudan pozitif bir etkisi var. Mutluluğun ömrü uzatan, hastalıklarıkısaltan, bağışıklığı güçlendiren etkisi olduğu artık herkesçe kabul görüyor. Mutluluk bu kadar önemliyken acaba sosyal araştırmalara göreinsanlarmutlu mu?
143 ülke arasındayapılanbir araştırmaya göre en mutlu ülke Kosta Rika. Kosta Rikalıların yüzde 85’i kendi ülkelerindeyaşamaktanmemnun.Amerikaise bu sıralamada 114. sırada yer alıyor. Leicester Üniversitesi’nden analitik sosyal psikoloji uzmanı Adrian White’ın yaptığı bir başka araştırmaya göre ise en mutlu ülke Danimarka. White, yukarıda bahsedilen araştırmadan farklı olarak katılımcılara hem ülkelerindeyaşamaktanhem de şu an içinde bulundukları durumdan memnun olup olmadıklarını sormuş. Araştırmanın sonucu en mutlu ülkenin Danimarka, en mutsuz ülkenin ise Burundi olduğunu gösteriyor.Amerika, mutluluk sıralamasında 23. sırada yer alırkenTürkiyebu sıralamada 133. sırada yer alıyor.
Mutluluk konusunda alt sıralarda yer alan ülkemizde bakalım mutlulukla ilgili ne gibi araştırmalaryapılmış.
Doç. Dr. Halil Nalçaoğlu tarafından2009yılındayapılan“Türkiye'deYaşamTarzları ve Trendler” araştırmasına göre ülkemizde “Mutlu birinsanım” diyenlerin oranı yüzde 65. Bu yüzde 65’lik dilimin yüzde 33’ünükadınlaroluşturuyor.
TÜİK’in (TürkiyeİstatistikKurumu) yaptığı “2009YaşamMemnuniyeti Araştırması” ise mutluluğu sınıflandırıyor. Buna göre ülkemizinsanınınyüzde 85,4’ü kendini az ya da çok mutlu hissediyor. Orta düzeyde mutlu olanların oranı yüzde 31,1; mutlu olanların oranı yüzde 46,6; çok mutu olanların oranı ise sadece yüzde 7,7. Araştırmanın dikkat çeken bir noktası çok mutsuzların oranı ki bu oran yüzde 3,1. Bu oran seneden seneye artıyor.
İşte bu araştırmaya göre, hem bekâr hem de evlikadınlarerkekleregöre daha mutlu.Kadınlardanmutlu olanların oranı yüzde 87,7 ikenerkeklerdebu oran yüzde 83. Aynı şekilde evlikadınlar(89,8) evlierkeklere(84,2) göre daha mutlu. Evli olmayankadınlardaveerkeklerdeise mutluluk yüzdesi düşüyor. Yani araştırmalar gösteriyor ki, evliler evli olmayanlara göre daha mutlu.Kadınlariseerkeklereoranla daha mutlu.
Mutluluk düzeyi, öğrenim durumuna ve yaş grubuna göre değerlendirildiğinde ise en mutlu gruplarınüniversitemezunlarıyla 65 ve üzeri yaştakiler olduğu görülüyor. En mutlu kesimi 18-24 ile 25-34 yaş grupları oluşturuyor. ABD’de yaşlılar daha fazla mutlu iken ülkemizdegençlerindaha fazla mutlu olması dikkatçekici.
Bireylerin mutlulukları, mutluluk kaynağı olan kişilere göre ele alındığında da en büyük mutluluk kaynağının “tümaile” olduğu anlaşılıyor. En büyük mutluluk kaynağının tümaileolduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 71,2. Mutluluğun kaynağınıçocuklarolarak görenlerin oranı yüzde12,7; eş olarak görenlerin oranı ise yüzde 6,9.Anneve babasını mutluluğun kaynağı görenlerin oranı yüzde 3,2 iken torunları mutluluk kaynağı görenlerin oranı yüzde 1,5. Yüz kişiden sadece 2,4'ü kendisini mutluluk kaynağı olarak algılıyor ki, bu çok ilginç.
İskoçyadaki Glasgowüniversitesi’nin 90 bin evli çift üzerinde yaptığı bir araştırmaya göreçocuksahibi olanailelerçocuksahibi olmayanlara göre daha mutlu görünüyor. Mutluluk Araştırmaları Dergisi’nde (Journal of Happiness Studies) yayımlanan araştırmaçocuksahibi olmanın mutluluğu arttırdığını söylüyor. En büyük mutluluğu ise 3çocuksahibi olan çiftler yaşıyor.
Mutluluk konusunda yapılan araştırmaların ortak diyebileceğimiz bir noktası daha var ki, o da bir dine bağlı kimselerin daha mutlu olması. Bu konuda oldukça fazla araştırma yapan ve yapılan araştırmaları inceleyen Duke Üniversitesi’nden Harold Koenig, dine bağlı kimselerin daha mutlu olduğunu ve hayata daha pozitif baktığını belirtiyor. Nedenini ise, Tanrı’ya ve ölümden sonraki yaşama inanmanın insana bir anlam ve amaç sağlamasına bağlıyor.
Mutluluk konusundaki araştırmalar kısaca değinmiş olduk. Gördük ki ülkeler sıralamasında Türkiye gerilerde. Kadınlar erkeklere göre, evliler bekarlara göre, çocuk sahibi olanlar olmayanlara göre daha mutlu. Bu yazıyı okuyup da “Peki, nasıl mutlu olabiliriz?” diye bir soru aklınıza gelirse Haber /’de yayımlanan yirmi haftalık yazı dizisine göz gezdirebilirsiniz.
Bu haftadan sonra, çocuk eğitimi konusu ile devam edeceğiz. Aslında çocuk eğitimi konusuna geçmeden önce mutluluk konusunu ele almamızın nedeni yine çocuklardı. Çünkü kendi içinde mutluluğu ve huzuru yakalamamış bir insanın, iyi bir çocuk yetiştirmesi pek de mümkün görünmüyor. İyi bir çocuk yetiştirmek için gereken ilk adımı atmış olduk, şimdi sıra diğer adımlarda.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.