Erdoğan'dan tarihi 'açılım' konuşması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup konuşmasında şunları söyledi:
- Önümüzdeki Cuma günü bizler için partimizin 8. kuruluş yıldönümü. Bunu birlilte kutlayacağız. Cuma günü gerçekleştireceğimiz Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda 8 yılın muhasebesini yapacağız.
- Bu kadro 8 yıl gibi bir süreye 10 yılların hizmetini sığdırmıştır.
-Ülkemiz her alanda çok farklı bir idare anlayışıyla pozitif bir sorun çözme yaklaşımıyla bu döneme gelmiştir. Türkiye öz güvenini tekrar kazanmış, birlik ve beraberlik için yaşamaya devam etmiştir.
- 8 yılda Türkiye demokrasisi çok farklı bir boyut kazandı. Sistem ve siyaset normalleşti.
- Millet odaklı siyaset anlayışını bunun yanında bütünüyle milletin birbiriyle kucaklaşma anlayışını idrak ettiğimiz böyle bir anlayışla geleceğe yönelik adımları attığımız dönemi yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız.
- Demokrasiyi yüceltmek, devlet millet kaynaşmasını sağlamak hedeflerimiz arasında yer aldı. Bu hedeflerimizi de büyük ölçüde gerçekleştirdik.
- Her türlü engelleme girişimi karşısında nasıl bir demokratik duruş sergilediğimizi aziz milletimiz takdir ediyor.
- Üst üste girdiğimiz 4 seçimden 1. parti olarak çıkmayı başladık. Rehavete kapılmadık, şımarmadık, yozlaşmadık...
- Bugünden bakınca geride bıraktığımız dönemin Türkiye'nin demokrasi tarihinde nasıl bir yere geldiğini belki de hakkıyla değerlendirmeyebiliriz.
- Demokrasi tarihini yazanlar Türkiye'nin demokrasi serüveninde gelinen noktada Ak Parti'nin politikasının altını kalın çizgilerle çizecekler...
HARÇ ZAMMI AÇIKLAMASI
- Bakınız son zamanlarda hiç bir adap dinlemeden kalkıp yol kesme gibi şeyler yapılıyor.
- Gençlerimiz bazı garip olaylara teşvik ediliyor. Nihai kararı veren YÖK değil, bakanlar kuruludur. YÖK böyle bir talepte bulunur. Talep Bakanlar Kurulu’na geldi. Harç paylarını yüzde 8 oranında arttırmıştır.
- Üniversite harç noktasında katkı payları yüzde 8 oranında artırmıştır. Dikkat edin ünversiteler yüzde 400'e-500'e varna oranlarda zam istendi. Ama biz yüzde 8'i uygun bulduk.
- Bizim dönemimizde ortalama yüzde 5’in üzerine bu harçlar hiç çıkmadı, şimdi yüzde 8 oldu.
- Kredi ve Yurtlar Kurumu da son 6 yıldır talep eden her öğrenciye burs ve kredi vermiştir. Müracaat edip de burs veya kredi alamayan üniversite öğrencimiz olmamıştır.
- Türkiye çetelerle savaşmayı daha önce yapsaydı nasıl bir ülkede yaşıyor olurduk?
- Türkiye geçmişte içine kapanmasaydı, aktif bir dış politika izleseydi, bugün nasıl bir Türkiye'de yaşıyor olurduk? Biz bu soruları kendimize sorduk, soracağız.
- Gelecek nesillerin bu soruları sormaması için elimizden geleni yapıyoruz. Eğer Türkiye enerjisini, bütçesini, huzurunu, gencecik fidan gibi delikanlılarını teröre kurban etmeseydi, son 25 yılını çatışmayla, boşaltılan köylerle, heba etmeseydi bugün nerede olurduk?
- Eğer sorun ortaya çıkarken tedbir alınsaydı, çözüme kavuşsaydı, 10 binlerce insanımız hayatını kaybetmeden suhuletle çözülseydi bugün Türkiye nerede olurdu?
- Bu meseleyi herkesin sorgulamasını rica ediyorum. Nerede yanlış yapıldı? Nerede yanlış tavırlar sergilendi?
- Kardeşliğimizin kopacağına kim nasıl inanma cüretini gösterdi de aramıza nifak tohumları ekme gayretine girdi.
- Kız alıp veren, birbirine akraba olan Türkiyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle birbirine düşman etmek mümkün müdür?
- Horon bizim, Zeybek bizim, Zılgıt bizim. Bizi birbirimizden ayırmak kimin haddine? Bizi düşman eylemek kimin haddine. Türkiye'nin vatandaşlarını ayrı gayrı görmek kimin haddine? Türki, Kürdü, Lazı, Gürcü ve Çerkeziyle herkes bizim kardeşimizdir. Buna kimse gölge düşüremez.
Yaklaşık 30 yıldır annelerimiz telefonun başında Kaçkar gibi, Erciyes gibi olduğu yere yıkılıp kaldılar
- Evlat acısından daha büyük acı yoktur. Gittiğim bir evde yaşadım. Gözü yaşlı anne anlattı: "Oğlum dün beni aradı. Anne biz yola çıktık dua et şehadeti özlüyorum." diyormuş... 24 sat sonra oğlunun şehit edildiği haberini almış. Göğsünden çıkan emanetleri çıakrdı bana gösterdi o acılı annne, görünce benim de içim sarsıldı.
- Hangi annenin kalbi buna dayanır. Anneliğin ideolojiliği yoktur. Annenin sağcısı, solcusu yoktur. Oğlu her ne sebeple hayatını kaybetmiş olursa olsun burada çok ciddi bir yanlış olduğu ortadadır
- Bu süreçten kimsenin kazançlı çıkmayacağı, kaybedenin anneler olduğu aşikardır
- Şehit anneleri Diyarbakır’da bir araya gelip kucaklaşabiliyor da birilerine bakıyorsunuz bu buluşmadan da rahatsız oluyorlar.
- İçişleri Bakanımız mahiyetinde bir süreç devam ettiriyoruz.
- Bu ülkenin aydınlarıyla, medya mensuplarıyla, STK’larla görüşmeler yapılsın diyoruz. Bunları Bakan Atalay yürütüyor.
- Dün bakıyorsunuz ana muhalefet ve diğer muhalafet partisine mektup gidiyor ve hemen anında ret cevabı geliyor. Hani bunlar uzlaşmadan yanaydı. Bu meselede çözüm aramayacaksın nerede çözüm arayacaksın..
- 2005'de dile getirdiğimiz düşüncelerle bugün aynı yoldayız...
2013'de sona erecek olan bu projenin adı demokratik açılım projesi olacaktır...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.