'Domuz gribi gelişmiş ülkelerin ürünü'
Yayınlanma:
Türkiye İmam Hatipliler Vakfı'ından (TİMAV) domuz gribi değerlendirmesi.
Türkiye İmam-Hatipliler Vakfı (TİMAV) yönetim kurulu üyesi Mehmet Erdoğdu, insanoğlunun canlıların fıtratı ve ekolojik dengeyle oynaması sonucu domuz gribi türü hastalıkların ortaya çıktığını ve bu hastalıkların gelişmiş ülkelerin insanlığa bir armağanı olduğunu söyledi.
İlk olarak Meksika'da görülen ve bugüne kadar 100'ü aşkın insanın ölümüne yol açan domuz gribiyle ilgili İHA muhabirine bir değerlendirme yapan TİMAV yönetim kurulu üyesi Mehmet Erdoğdu, domuzun Müslümanlara yasak edildiğini belirterek, "Ancak bize yasak diye domuzu gereksiz bir hayvan olarak göremeyiz. Kur'an-ı Kerim'de de hiçbir varlığın lüzumsuz yere yaratılmadığı belirtiliyor. Ancak Allah'ın bize yasak ettiği bazı şeyler vardır. Bunlardan bir tanesi de domuzdur. Zararını ya da faydasını hiç düşünmeden Allah bize yasak etti diye domuzun etini yemiyoruz. Bugünkü olay ise farklı. Bir hastalık söz konusu. Bundan önce de kuş gribi vardı ve onun eti bize helaldi. Bunların bu yönlerinden çok oluş nedenlerinin araştırılması gerekiyor. Bence bunun en önemli nedeni Allah tarafından yaratılan canlıların yaradılış mayası olan fıtratlarına müdahale edilmesidir. Örneğin bir tavuk normalde 4 yılda yumurtlamaya başlarken bugün yapılan müdahalelerle 2 yılda yumurtlamaya başlıyor. Bu tür müdahalelerde ekolojik dengenin bozulmasına neden oluyor" dedi.
Ekolojik dengenin bozulmasına neden olan etkenleri geri kalmış ülkelerden çok gelişmiş ülkeler tarafından oluştuğuna da dikkat çeken Erdoğdu, "Ekolojik dengeye müdahale sonucu bu tür virüsler ortaya çıkıyor. Bu konuda suç ise geri kalmış ülkelerden çok bugün dünyada gelişmiş olarak sayılan ülkelerindir. Bugün AİDS gibi virüsler geri kalmış ülkelerden çok gelişmiş ülkelerde ortaya çıkıyor. Bu tür hastalıkları ilerlemiş ülkelerin insanlığa attığı bir kötülük bir armağan olarak görüyorum" şeklinde konuştu.
Sağlık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.