Çin vahşeti sürüyor

Çin vahşeti sürüyor
Çinin 5 Temmuz 2009da gerçekleştirdiği Urumçi katliamın birinci yıldönümünde açıklama yapan İHH ve AYDER, Doğu Türkistanda Çinin baskı ve zulümlerin devam ettiğini söyledi
Çin, Doğu Türkistan’ın Urumçi bölgesinde geçen yıl 5 Temmuz 2009’da gerçekleştirdiği katliamın birinci yıldönümünde bir kez daha kınandı. İnsanı Yardım Vakfı (İHH) ve Anadolu İnsani yardım Vakfı (AYDER) düzenledikleri basın toplantısında Çin’in Doğu Türkistan’daki saldırılarını ve baskılarının devam ettiği vurgulanarak, uluslararası güçlerin devreye girmesi gerektiği ifade edildi. AYDER binasında açıklama yapan İHH Konya Şube Başkanı Hidayet Yılmaz, Doğu Türkistan’ın Avrasya’nın kalbi olduğunu belirterek, “Bölge 12 asırdır İslam kültürüyle yoğrulmuş, köklü bir geçmişe sahip olan kadim bir medeniyet merkezidir. Fakat bu topraklar iki buçuk asırlık süreçte Çin tarafından sürekli baskıya, istilaya ve işkence tabi tutulmuştur. Urumçi vilayetinde geçen yıl 5 Temmuz’da yaşanan katliam işkencenin devam ettiğini göstermektedir. Saldırılarda kanlı olaylar, gece yarısı ev baskınları, yargısız infazlar ve suçsuz yere keyfi tutuklamalar gerçekleştirilmiştir. Çin, işgal idaresi birçok asker ve polislere sivil kıyafetler giydirerek ve ellerine tek tip sobalar vererek sokaklara salmıştır. Oluşturulan bu özel linç ekipleri, Doğu Türkistan Türklerini yaşlı, kadın ve çocuk ayrımı yapmaksızın vahşice katletmiştir” dedi. “Ateşe verilen Uygurların ev ve işyerleri kül haline getirilirken Urumçi sokakları Doğu Türkistan cesetleri ile doldu” diyen Hidayet Yılmaz, gece yarısı kamyonlara balık istifi gibi doldurulan Müslümanların şehir dışına bir yere götürülerek, kepçe ile açılan çukurlarda toplu şekilde yakıldıklarını da aktardı. Birçok batılı devletin ve dünyanın jandarmalığına soyunan küresel güçlerin katliam sırasında sessiz kaldığını anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: “Bu sessizliklerinin sebebi Çin’deki ekonomik çıkarları ve Doğu Türkistan’ın Müslüman oluşudur. Bölge, petrol, doğalgaz, uranyum, volfram, altın, kömür gibi oldukça zengin kaynaklara sahiptir. 1873 yılında Osmanlı Devleti’ne bağlanan bölgede yaşanan dram için kelimeler bulamıyoruz. Bu İslam beldesi, 1.8 milyarı aşan Müslüman toplumun gözü önünde Çin denizinde çaresizce boğulmak istenmektedir. İnsanlar nükleer denemelerde kobay olarak kullanılmaktadır. Doğum yasağı vahşi şekilde uygulanmaya devam etmektedir. On binlerce insan ibadetlerini yerine getirdiği için çok kötü şartlardaki kamplarda, zindanlarda tutulmakta ve birçoğu kurşuna dizilmektedir.” İki ülke ilişkilerinde köprü vazifesi görecek olan Uygur meselesinin mutlaka çözüme kavuşturulması gerektiğini dile getiren Yılmaz, BM, İslam Konferansı Örgütü, AB ve tüm insan hakları savunucuların problemin çözümünde görev almaya çağırdı. Hidayet Yılmaz, Filistin’e insani yardım götüren ‘Mavi Marmara’ gemisine İsrail tarafından yapılan saldırıcı sonucunda hayatını kaybeden 9 kişi için program düzenleyeceklerini de söyledi. Yılmaz programın, 10 Temmuz 2010 tarihinde saat 20.30’da Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenleneceğini ve tüm halkın davetli olduğunu ifade etti.
 
Merhaba

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.