Çantada damping can verdi

Çantada damping can verdi
Çanta sektöründe uzun yıllardır hizmet veren Ramazan Gezginç, devletin sektörde uyguladığı anti damping uygulamasıyla birlikte sektörün adeta yeniden dirildiğini söyledi.

Çanta sektöründe geriye dönüş devletin 3 yıl önce başlattığı anti damping uygulamasıyla tekrar canlandı. Sektörü değerlendiren Gezdo Çanta sahibi Ramazan Gezginç, ‘‘Sektör son 3 yıldır anti damping adıyla devletin uygulamış olduğu dışarıdan ürünün ülkeye girişinin engellenmesi bizim işlerimizin canlanmasına neden oldu. Daha önce ülkemize gelen Çin malı ürünler bizlere çantacılığı tekrar öğretti. Çünkü çok güzel işçilik, malzeme kaliteli ve düşük bir fiyat. Çin’de işçiliğin ucuz olması, Çin devletin üreticilere vermiş oldukları desteklerle alakalı çok daha güzel ürünler, maliyetlerin çok daha altında orada üretilip gönderiliyordu. Anti Damping olayı bu durumun önünü kesti. Ürünün ülkeye girişinin önü kesilince içeride yapılan üretim tatlanmaya başladı. Ama Türkiye’de dönen ticarette, birçok sektörde olduğu gibi öz sermayeyle iş yapılmadığı için kendi kendini yenilemekte çok zorlanıyor.

Günden güne ürünün işçiliği ve kalitesi çıkan adetlere yansıdı. Kalite arttı, işçilik maliyetleri arttı, çıkan adet geriye geldi. Türkiye’de ki gerek uygulanan vergiler gerekse işçi maliyetlerinin yüksek olması fiyatları yukarıda bıraktı. Ama pazarda gerek işi bozulan arkadaşlar olsun gerekse market tarzı olan yerlerin haksız rekabetleri yani, kampanyalarla yüzde 50 civarında indirimler yapması piyasayı baltaladı. Küçük ve orta ölçekli diye tabir ettiğimiz bizim gibi kobilerin iş yapması zorlaştı. Resmi olarak hem işçilerinin maliyetlerini, Hemde bütün vergilerini ödemeye çalışıyorsun. Ama marketler kendi sektörü olmadığı halde çantasından tekstiline her şeyi çok uygun fiyata satması ve merdiven altı dediğimiz gayri resmi çalışan arkadaşların piyasaya ürün pompalaması bizim sektörün sıkıntılarını oluşturuyor. Bunların hepsini harmanladığınız zaman son 4-5 yılda bir yere oturmayı bekleyen bir sektörle karşılaşıyoruz. Oturacak yerini bulamıyor. Türkiye’de neden oturamıyor diye sorarsak, burada ticaret peşin parayla dönmüyor. İhracat yapamıyor. Çünkü yurtdışına gittiği zaman tercümana vereceği meblağı bile çok görüyor. Böyle karmaşa içerisinde giden bir sektörle karşı karşıyayız’’ dedi.

ÇANTA ÜRETİMİNDE 3. SIRADAYIZ
Devletin sektörle ilgili çizdiği yol haritasının olumlu ilerlediğini ifade eden Gezginç, ‘‘Son noktaya baktığımız zaman, devletin çizdiği yol haritasının da bu olduğunu düşünüyoruz. Kalan firmalar çok güçlü olacak. Yapan ve yapmayan belli olsun mantığı işlenecek. Böyle bir konuma gidiyor düşüncesindeyiz. Çanta anlamında baktığımız zaman İstanbul ve İzmir’in ardından 3. Sıradayız. Biz üretimde iyi bir yerdeyiz fakat bir markamız yok. Çantada marka olmak biraz zordur belki ama ayakkabıda marka olmak daha kolaydır. Ayakkabı üreten arkadaşlarda marka olmaktansa büyük markalara fason üretim yapmayı tercih ediyorlar. Bunun nedeni de sağlam ticaret olarak görülüyor. Kısa vadede sağlam ticaret olarak görülse de uzun vadede baktığımız zaman firmayı bir yere götürmediğini görebiliriz’’ diye konuştu.

ÇANTADA MARKALAŞAMADIK
Türkiye’de markalaşma yönünde çantada bir adım atılmadığının da altını çizen Gezginç, ‘‘Türkiye’de çanta markası yok. Dünyaca ünlü markaların oluşturduğu konsept içerisinde çantada yer alıyor. Genel anlamda o ürünlerin fasonları da benzer olarak Türkiye’de üretiliyor. Marka değeri oluşturmak için kaliteli ve titiz çalışmak, iyi bir ekip oluşturmak gerekiyor. Markanızı müşteri marka yapar. Sizin modelleriniz ve kaliteniz bunu en iyi yansıtan şeylerdir. İstikrarlı bir şekilde hareket ederek, çizgiyi bozmamakta markalaşmada atılan önemli adımlardan biridir’’ ifadelerini kullandı. SAMİ GEDİZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.