Bu vakıfları daha önce duydunuz mu?
Vakıf medeniyeti olarak bilinen Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, yoksul öğrencileri pikniğe götürme, yaz aylarında soğuk su dağıtımı yapma, çöplüklerde fidan yetiştirme, fakir kişilerin evlerinin bakım ve onarımını yapma, borcundan dolayı hapse düşenlere yardım etme gibi ilginç görevleri yerine getiren çok sayıda vakfın kurulduğu bildirildi.
Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, insanlığın tarih boyunca sahip olduğu en ulvi ve en büyük müessesenin vakıf müessesesi olduğunu söyledi.
İnsanların bütün canlılarda olduğu gibi önce kendi varlığını ve neslini koruma çabasında olduğunu ifade eden Genç, vakıf müessesesinde ise kendisinden sonra gelecekler ve diğer yaratılanların yardımına ve hizmetine koşulmasının amaçlandığını belirtti.
Genç, vakıfların Cumhuriyet döneminde de varlığını devam ettirme imkanı bulduğunu ve tüm hayatı kucaklayarak nerede bir boşluk görmüşse o yarayı sarıp sosyal hayatın çatlak vermesini önlediğini dile getirerek, ''Vakıflar insanlar, hayvanlar ve çevre için kurulan binlerce eserle, toplumumuzun ayrılmaz bir parçasını oluşturmuştur'' diye konuştu.
Hizmet verdikleri Konya, Karaman ve Aksaray'da da 400'e yakın eski eser bulunduğunu, bunlardan 300'ünün restorasyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Genç, 40-50'ye yakın eserin restorasyonunu da birkaç yıl içinde tamamlamayı planladıklarını bildirdi.
Genç, hedeflerinin bölgelerinde restorasyonu yapılmamış tarihi eser bırakmamak, tüm eserleri gelecek nesillere ulaştırmak olduğunu sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.