Küresel krizin ardından dünyanın girdiği yeni bir döneme girdiği yorumları yapılırken, buna adapte olmak isteyen iş dünyası, kişisel gelişim çalışmalarına katılmayı ve yaşam koçlarından destek almayı artırdı.
Nefes Eğitmeni ve Yaşam Koçu Nevşah Fidan Turan, iş dünyasının, şirket performansının, çalışanların içsel durumlarıyla olan bağlantısının farkına vardığını belirterek, buna yönelik olarak çalışmalara katılımın arttığını söyledi.
Kişilerin mutlulukları, sakinlikleri, kendileriyle uyum içinde olması ve potansiyellerini kullanmalarının, şirkete doğrudan etkisi bulunması nedeniyle, bireysel veya grup çalışmaları yaptıklarını ifade eden Turan, şirketlerin bazı bölümlerine, karışık gruplara veya sadece yöneticilere yönelik çalışmalar olduğunu anlattı.
Turan, eğitime gelen çalışan veya yöneticinin bireysel olarak memnun kalmasıyla, eğitimin arkadaşları, çalışanları ve şirket için iyi olacağını düşünerek, arkadaşlarına, insan kaynakları bölümlerine bunu önerdiğini dile getirdi.
-''ŞİRKET ÇALIŞANLARIYLA EĞİTİM, ŞİRKETİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR''-
Eğitim alan kişide meydana gelen değişimi çevresindekilerin fark ettiğini vurgulayan Turan, ''Kişi bir anda, stresini bırakmış daha uyumlu, daha huzurlu, daha yüksek performansta, şevk içinde çalışmaya başlayınca, etrafındaki herkesin dikkatini çekiyor ve sormaya başlıyorlar. Eğitimi şirket çalışanlarıyla aldıklarında, bu, şirketi doğrudan etkiliyor'' diye konuştu.
Turan, yöneticilerin genellikle bireysel olarak çalışmak istediklerini belirterek, şunları anlattı:''Onların çalışma arkadaşlarıyla değil kendi performansları, şevkleri, motivasyonlarıyla veya konsantrasyonlarıyla ilgili problemleri oluyor, o yüzden geliyorlar. Şu ana kadar çalıştığım CEO, şirket üst düzey yöneticileri, sahiplerinde en büyük ve ortak problem konsantrasyon ve şevk eksikliğiydi. Hepsi, çok yoğun çalışmaktan veya yoğun hayattan pili bitmiş, tükenmiş vaziyette geliyor. 'Artık devam edecek gücü bulamıyorum, işe sıkılarak gidiyorum, eski şevkim, motivasyonum kalmadı, konsantrasyonumu yitirdim' gibi.''
En fazla bankacılık, telekomünikasyon, medya sektörlerine danışmanlık verdiğini kaydeden Turan,''Dışardaki kaos ve hareketli iş temposuyla baş edebilmek için, içeride insanın çok huzurlu, sabır ve dayanma gücünün o baskıya karşı çok yüksek olması lazım. Bu yoksa, insanlar darmadağın oluyor'' dedi.
-''BAŞARIDANSA, MUTLULUK VE TATMİN ÖNEM KAZANMAYA BAŞLADI''
Nevşah Fidan Turan, artık alternatif yöntem ve sistemlerin olduğu başka yaşama geçildiğine işaret ederek, her geçen gün doğala yönelen insan sayısının artığını, yaşam alışkanlıklarının değiştiğini, insanların daha sağlıklı olmak için bilinçli seçimler yapmaya başladığını söyledi.
Kimsenin eskisi kadar hırslı olmadığını ve mutluluğun daha önemli hale geldiğinin altını çizen Turan, ''Başarıdansa, mutluluk ve tatmin daha önem kazanmaya başladı. İnsanlar bu değişime ayak uydurmak için bize ihtiyaç duyuyorlar'' diye konuştu.
-''ÇALIŞMALARA KATILIMDA ARTIŞ VAR''-
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Canan Yolaç da, değişen dünyanın yeniden yapılanmasıyla ilgili olarak bugünlerde iş dünyasından, işadamların, yöneticilerin ve çalışanların desteğe ihtiyaç duyduğunu belirterek, çalışmalara katılımda artış gözlendiğini bildirdi.
Kişilerin bedensel sağlıkları, nefesleri, düşünce oluşturma biçimlerine yönelik çalışma yaptığını ifade eden Yolaç, dünyanın düşünce biçimi de değiştiğinden yeni dünyada şirketlerin, işadamlarının nasıl konumlanacağı ve neleri göz önünde bulundurmaları gerekeceği konusunda çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Yolaç, bankacılık, enerji, inşaat sektörünün aralarında bulunduğu sektörlerden işadamlarına danışmanlık yaptığını kaydederek, kurumların grup çalışmalarının desteklediğini ve geçen yıla göre bu yıl artış gözlendiğini belirtti.
İş adamlarının, bireysel danışmanlığı daha fazla tercih ettiğine dikkati çeken Yolaç, grup çalışmalarında ise bütüne odaklanmak, kişilerin kendilerini yeniden çerçevelemesini içeren çalışmalar yaptığını ve bu kapsamda konferanslar verdiğini belirtti.
-YENİ DÜZENDE REKABET YERİNE ''KAZAN KAZAN''-
Canan Yolaç, konferanslarda sistem içindeki tıkanıklığı bularak, bunu başka açıya taşımaya, şirket içi etkileşime bakmaya çalıştıklarını, böylece insanların işleriyle ve hayatla baş etmelerinin kolaylaştığını dile getirirken, grup çalışmalarına katılımın daha fazla olduğuna işaret etti.
İşadamlarının, ''negatif ektiği her şeyin bir gün kendilerine döndüğünü'' fark ettiğini belirten Yolaç, ''İş dünyası çevreci, bilinçli, dünyayı, insanları ve bütünü koruyan bilinç yapısında olmaya başlayacak. Hırsla ve bencilce değil, bütünü kapsayan, 'ben iyiyim, bütün de iyi olmalı' felsefesinden gidebildiğinde, bu insanlar huzur bulacaklar'' diye konuştu.
Yolaç, yeni düzende rekabet yerine ''kazan kazan'' stratejisinin öne çıkacağını anlatırken, ''Bütüne hayrı olan, gerçekten ince düşünceyi dikkate almış insanların çağı olacak'' dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.