Binalara renk etiketi

Binalara renk etiketi
Geçtiğimiz gün 2 katlı kerpiç binanın yakılmasıyla 3 kişinin hayatını yitirmesi ‘Binaların güvenilir olabilmesi için neler yapılması gerektiği? sorusunu ortaya koydu.

İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, bir binanın güvenilir olup olmadığını anlayabilmek için her binanın analizlerinin yapılarak etiketlendirilmesi önerisinde bulundu.

Bir binanın güvenliği için her zaman yapılara gerekli bakımların yapılması gerektiğine dikkat çeken Başkan Kamil Akın, “Aslında bir bina çökerken kendisini belli eder.  Çöken yapımız kerpiç , ahşap döşemeli bir yığma yapıdır. Yani yapıya etki eden yükleri kerpiç duvarlar taşımaktadır. Taşıyıcıları duvarlar olan yığma yapılar, betonarme yapılar, karma yapılar, prefabrik ve çelik taşıyıcı sisteme sahip birçok yapı bulunmaktadır. Yapı yıkılmadan önce mutlaka yıkılacağını belli etmiştir. O yüzden bu tür yapılara gerçekten anlayan birisinin bakması gerekmektedir” dedi.  

binalara-renk-etiketi-onerisi-suleyman-kamil-akin.JPG

HER BİNANIN BİR RENGİ OLMALI!

Her binanın paydaşları tarafından performans analizlerinin mutlaka yapılması gerektiğini belirten Akın, “Nasıl asansörleri etiketliyoruz. Her binanın enerji kimlik belgesini alıyoruz, mevcut yapıları da mutlaka etiketleyeceğiz. Diyeceğiz ki bu kırmızı bina, bu sarı bina, bu yeşil bina… Kriterlerimiz net olacak. Bu yapıların hesaplamaları uzman inşaat mühendisleri tarafından yapılıp kontrol edilecek. Yeşil bina güvenli bir bina anlamına gelecek ve o zaman onun fiyatı artacak. Kırmızı etiketli binanın hemen yıkılması ya da güçlendirilmesi gerekecek. Doğru şekilde güçlendirildiğinde o kırmızı etiket yeşil etikete dönecek. İnsanlarımız bir kereliğine güvenli bir bina almak için bir miktar fazla parayı öderler. Ama bina kırmızı yani güvensiz ise kesinlikle kimse ona talep göstermez ve böylece dönüşüm hızlanır. Yıkıp yenisi,  daha doğru olanı yapılır. Bugün 3 kişi öldü, yarın 30 kişi ölebilir. Önümüzde bir sürü örnek var. Zümrüt Apartmanı gibi yıkılmaya müsait bir sürü bina var. Yalnızca güçlendirmeyle kurtaramayacağımız binalar var. 80 yaşındaki adamı 18 yaşındaki haline getir diyebilir miyiz? Bunu yapma şansımız yok” şeklinde konuştu.

‘HER BİNAYI TESCİLLEMEK ZORUNDA DEĞİLİZ’

Özellikle kerpiç binalara zaman içerisinde tadilat yapılması gerektiğini ifade eden Akın, “Geçtiğimiz günde yıkılan 2 katlı kerpiç bina Koruma Kurulu tarafından korumaya alınmış. Yani binaya çok rahat müdahale edemiyorsunuz. Gerekli tadilatı yapamadığınız için yıkılması önlenememiş. Ben normalde binayı karşıdan görsem zaten bu bina yıkılır derim. Ama tescilli olduğu için kolay müdahale edilemiyor. Prosedür ve maddi külfeti çok fazla. Hangi binanın ne amaçla tescillendiğini tam olarak bilen yok. Bana göre yıkılan kerpiç binanın çok önemli bir özelliği yok. Böyle binalardan Konya’da çok var ama biz bu tür üzücü olaylarla bunlardan haberdar oluyoruz.  Olan yine yaşamını kaybeden insanlara oluyor ve maalesef kendi doğum tarihlerinden çok daha önce yapılmış, projesiz, kaçak  binaları denetmedikleri gerekçesiyle benim meslektaşlarım zan altında bırakılıyor.. Biz her binayı tescillemek zorunda değiliz daha ince elenip sık dokunması lazım. Gerçekten özel binaları tescilleyelim ama gerekli bakımı bina sahibi yapamıyorsa kamulaştıralım ve bu binaları sağlamlaştırarak vatandaşın hizmetine sunalım.  Yapılması gereken budur” diye aktardı.

binalara-renk-etiketi-onerisi-2.jpg

‘RİSKLİ BİNA HERKES İÇİN RİSKTİR!’

“Riskli bina sadece oturanlara değil altından geçenlere, yanındaki binalarda oturanlara kısaca herkes için ölümcül ve onarılamaz sonuçlara sebep verir” diyen Akın, “Hiçbirimiz böyle bir yük karşısında yapının davranışını hesaplamıyoruz. Bu tür olayların yaşanmaması için devlet elinden geleni yaptı. TOKİ’lere yoksul grubu 1+1’ler yaptı bir kısım insanları oraya yerleştirildiler ama gözden kaçanlar da oluyor. Bana göre devletin esas amacı bu tür yapıları ortadan kaldırmaktır. Riskli bina kavramına baktığımızda herhangi bir afet sonrası çökecek ya da çökme ihtimali olan bina anlaşılmalı. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Şuandaki mevcut teknik altyapı ile binaların riskli olup olmadığını anlayabiliriz. Bir de bu işlerin yolunu açmamız lazım. İşinin abtalı, memleketini seven, vatanını seven ve insanını seven insanların mutlaka karar verici mekanizmalarda yer alması ve elini taşın altına koyması lazım” ifadelerini kullandı.

binalara-renk-etiketi-onerisi-1.jpg

‘TASARIMDAN ÇOK İHTİŞAMA ÖNEM VERİYORUZ’

Bir bina yapıldığı zaman tasarımından çok ihtişamına önem verildiğini ve bunun yanlış olduğunu vurgulayan Akın, “Bir insan bir ev alacağı zaman ilk başta bir uzman görüşü almalıdır. Bizim olaya bakış açımızda da terslik var. Kalite kavramının iki ölçüsü var. Birisi tasarım kalitesi ikincisi de yapım kalitesi. Tasarım kalitesi müşterinin ihtiyaçlarına cevap veren, dayanıklı yapıları yapmak. Yapım kalitesi de bu projeler doğrultusunda oluşturulmuş yapıyı düzgün teknikle, düzgün uygulamayla düzgün işçilikle ortaya çıkarmak. Biz projesi yalnızca ihtişama yönelik yerler yapıyoruz ama kullanışa ve sağlamlığa hiçbir şekilde önem vermiyoruz. Belediyelerin tasarımların önünü açacak şekilde imar planlarını yapmaları lazım.”   

Son olarak insanlara tavsiyelerde bulunan Akın, “Ben insanlardan ev alacaklarında mutlaka yapımcı firmayı, proje müellifini, projeyi kimin yaptığını, yapım esnasında yapı denetim firmasının düzenli bir firma olup olmadığını, kontrol etmelerini mutlaka önemle rica ediyorum. Ve ilgili kurum ve kuruluşların yapının sağlamlığıyla ilgili mutlaka bir uzman görüşü almaları çok önemlidir. Çünkü günümüz şartlarında insanlar ömür boyu para kazanıyorlar. Bu bedeli de götürüyorlar.  Bir konut almak için harcıyorlar o konut onların mezarı da olabilir onları ölünceye kadara muhafaza eden bir yuva da olabilir” diyerek sözlerini noktaladı. 


•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.