Bayramlar birlikte güzel

Ramazan’ı, sonbaharda yağmurun yağması ve kurumuş yaprakların dökülüp ağaçların temizlenmesine benzeten Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Güzel, “İnşallah bu ramazan da günahlarımızı biraz azaltmıştır. Nefse biraz törpü vurmuştur. Aslında Cenab-ı Allah’ın bir ayeti var biz onu hep atlıyoruz.  “Sabırla ve namazla Allah’tan yardım isteyin” diyor. Buradaki sabır kelimesinin de tam karşılığı elbette Ramazan’dır. Dolayısıyla Ramazan da hem sinirlerimize hâkim olma hem yeme içme noktasında olsun insanların ben oruçluyum diyerek nefsine hâkim olması konusunda olsun bir sabır örneği gösteriliyor. İnşallah fert olarak ve bütün ümmeti Muhammed olarak bu Ramazan birliğimize beraberliğimize vesile olsun” dedi.

RAMAZAN’I BURUK GEÇİRİYORUZ

Müslümanların, İslam Âlemi’nin içinde bulunduğu durum nedeniyle duygusal anlamda epey zorladığını söyleyen Güzel, “Ramazan’ı buruk geçiriyoruz. Bir yerde bir hayvana bir insana bir şey olduğunda Dünya’yı ayağa kaldıran Avrupa maalesef Filistin konusunda sessiz kalmaya devam diyor. Dolayısıyla ben yıllardan beri şunu savunurum Avrupa’da Hristiyanlık bir çatı oluşturmuştur. Roma bunu yapmıştır. Vatikan bunu yapmıştır. Papa ne derse adeta o oluyor. Fakat bize geldiğimiz zaman İslam bizim için birleştirici bir maya olması gerekirken, bir tutkal vazifesi görmesi gerekirken maalesef biz darmadağınız. Mezhebi kavgalarla ayrıştırılmışız. Genele bakıldığı zaman sayıca onlardan üstünken sırf kenetlenemediğimiz için resmen seyirci kalıyoruz. Biz böyle seyrettikçe İslam âlemine sinsice saldırmaya devam edecekler. Darbe olmadı başka olaylarla, o olmadı doları yükselterek bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Papanın dünyayı ikiye bölüp Fransa Hollanda gibi devletlere sömürün sömürebildiğiniz kadar demesine artık bir dur dememiz gerekiyor. İşte sırf bu yüzden liselerde bu ders verilmeli diye düşünüyorum. Filistin böyle… Kudüs böyle… Kudüs’ün bir dokunulmazlığı var aslında başkent olamayacağı yıllar öncesinden söylendi. Çünkü üç dinin kutsalları var orada.  Ama ona da dokunuldu. Allah’tan bu konuda Dünya Amerika’yı biraz yalnız bıraktı. Netice de şunu söyleyebiliriz ki biz Müslümanız. Ayeti Kerime’de buyurulduğu gibi; “Mü’minler ancak kardeştir.” Kardeşlerin arasını ıslah edeceğiz. Elbette ufak tefek sorunlarımız olur. Fakat Ramazan’da olduğu gibi her zaman bu konularda müsamahalı olmayı kendimize düstur edineceğiz” dedi.

“SILA-İ RAHİM YAPALIM”

Müslümanların gün geçtikçe değerlerinden koptuğunu söyleyen Güzel, “Aslında çok duyarsınız ben dua ediyorum Allah duamı kabul etmiyor diye. Bunun için Hz. Peygamberimizin şöyle bir hadisi var; “Bir kişi ben dua ediyorum kabul edilmiyor diyorsa iki şeyine baksın. Biri kul hakkı var mı ikincisi sıla-i rahim yapıyor muyum?”  Dolayısıyla maalesef sıla- rahimi unuttuk. Değerlerimizden kopuyoruz. Tatil yerlerine bakıyorsun rezervasyonlar son noktaya gelmiş vaziyette. Adeta işte baba, anne, büyükler gelecek işte bayramda hizmet edilecek anlayışıyla adeta sıla-i rahimden kaçmalar başladı. Ve maalesef yavaş yavaş eş dost terkedilmeye başlandı. Babanın, annenin, akrabaların duası önemlidir ve onlara hizmette bulunmanın ya da onları ziyaret etmenin ecri sevabı çok büyüktür. Bu değerlerin ihmal edilmesindense sık sık gündeme getirilmesi gerekiyor. Siz basın medya alanında bizde verdiğimiz derslerle inşallah gündeme getirelim. Ve gençlerimizi bu özenti durumdan kurtarıp kendi özümüze çevirelim. Ramazanı nasıl ki birlik beraberlik içerisinde tutuyoruz. Bayramı da aynı coşkuyla yapalım” diye konuştu.

GÜLŞEN YILMAZ / YENİ HABER GAZETESİ