'Arz fazla, fiyatlar belirsiz'
Yayınlanma:
Türkiye Süt Üreticileri Merkezi Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Salih Okumuş, ülke genelinde süt fiyatlarındaki belirsizliğinin esas sebebinin arz fazlalığı olduğunu, bunun da nedeninin..
Türkiye Süt Üreticileri Merkezi Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Salih Okumuş, ülke genelinde süt fiyatlarındaki belirsizliğinin esas sebebinin arz fazlalığı olduğunu, bunun da nedeninin bir planı ve projesi olmadan üretim yapan yöresel mandıralar olduğunu savundu.
Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde yıllık kayıtlı 6 milyon tona yakın süt üretimi olduğunu, kayıtsız üretimlerle birlikte bu miktarın 12 milyon tona ulaştığını belirtti.
Süt fiyatlarının süt ihalelerinde 73,5 kuruş olarak belirlendiğini ifade eden Okumuş, ancak İç Anadolu ve güney illerindeki ihalesiz bölgelerde mevsimsel farklılıklara göre fiyatın 55 kuruşa kadar düştüğünü bildirdi.
Okumuş, fiyatlarla ilgili bir belirsizlik olduğunu, ihalesiz bölgelerde fiyatların geri çekildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Ülke genelinde süt fiyatlarındaki belirsizliğinin esas sebebi arz fazlalığı. Bunun da nedeni bir planı ve projesi olmadan üretim yapan yöresel mandıralar. Firmalar, ihtiyacı olduğunda normalin üzerinde fiyatla buralardan süt alırken, arz fazlası olduğunda çok düşük fiyatlardan bu mandıralardan süt alabiliyor. Bu da süt fiyatlarında çeşitli dalgalanmalara neden olabiliyor. Sütü 73,5 kuruşa alan da 55 kuruşa alan da ürününü aynı rafta satıyor. Böyle olunca da haksız rekabet ortaya çıkıyor. Bu nedenle mutlaka yöresel mandıralar disipline edilmeli, üretici daha da mağdur edilmemeli.''
-''FİRMALAR BAZI GÜNLERİ 'SÜT ALIM TATİLİ' İLAN ETTİ''-
Halen 1 litre sütün maliyetinin 65 kuruş olduğunu, buna karşın toptan 50 kuruşa süt satıldığını dile getiren Okumuş, ''Bu nedenle bazı ulusal firmalar haftanın belirli günlerini 'süt alım tatili' ilan ettiler ama ineklerin tatili yok. O tatil günlerinde üretilen sütler elde kalıyor. Üretici de sütünü mecburen 'öldü' fiyatına vermek zorunda kalıyor'' diye konuştu.
Süt üreticisinin ciddi şekilde darda olduğunu, önünü göremediğini ileri süren Okumuş, üreticilerin ürettiği sütün maliyetini bilmesine rağmen yarın kaça satacağını bilmediğini belirtti.
Okumuş, süt fiyatlarındaki dalgalanmaların önüne geçilebilmesi için üretim ve arz planlamasının yapılması gerektiğini dile getirerek, ''Üreticilerimiz üretirken ne kadar üreteceğini, kotaları bilmeli. Sanayici de uzun süreli anlaşmalarla sütü kaça alacağını ve işleyeceğini bilmeli. Ona göre üretici de plan yapabilir'' diye konuştu.
-ÜRETİCİLER BAKANLIĞIN TEDBİRLERİNİN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ BEKLİYOR-
Bu fiyat dengesizlikleriyle ilgili Tarım ve Köyişleri Bakanlığının bazı tedbirler alma hazırlığında olduğunu anlatan Okumuş, şöyle devam etti:
''Bu tedbirlerden biri piyasadan 200 bin ton fazla sütün çekileceği yönündeydi ama bu sütün ne şekilde alınacağı söylenmedi. Ayrıca 180 bin tona karşılık gelen süt tozu desteği verilmesiydi. Üretici şu anda Bakanlığın süt desteğini ve alınacak diğer tedbirleri bekliyor. Bu tedbirlerle arz fazlası çekilerek fiyatlar en azından 73,5 kuruşta kalması sağlanırsa üretici belki kar edemeyecek ama hiç olmazsa zarar etmeme pozisyonuna girmiş olacak.''
Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde yıllık kayıtlı 6 milyon tona yakın süt üretimi olduğunu, kayıtsız üretimlerle birlikte bu miktarın 12 milyon tona ulaştığını belirtti.
Süt fiyatlarının süt ihalelerinde 73,5 kuruş olarak belirlendiğini ifade eden Okumuş, ancak İç Anadolu ve güney illerindeki ihalesiz bölgelerde mevsimsel farklılıklara göre fiyatın 55 kuruşa kadar düştüğünü bildirdi.
Okumuş, fiyatlarla ilgili bir belirsizlik olduğunu, ihalesiz bölgelerde fiyatların geri çekildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Ülke genelinde süt fiyatlarındaki belirsizliğinin esas sebebi arz fazlalığı. Bunun da nedeni bir planı ve projesi olmadan üretim yapan yöresel mandıralar. Firmalar, ihtiyacı olduğunda normalin üzerinde fiyatla buralardan süt alırken, arz fazlası olduğunda çok düşük fiyatlardan bu mandıralardan süt alabiliyor. Bu da süt fiyatlarında çeşitli dalgalanmalara neden olabiliyor. Sütü 73,5 kuruşa alan da 55 kuruşa alan da ürününü aynı rafta satıyor. Böyle olunca da haksız rekabet ortaya çıkıyor. Bu nedenle mutlaka yöresel mandıralar disipline edilmeli, üretici daha da mağdur edilmemeli.''
-''FİRMALAR BAZI GÜNLERİ 'SÜT ALIM TATİLİ' İLAN ETTİ''-
Halen 1 litre sütün maliyetinin 65 kuruş olduğunu, buna karşın toptan 50 kuruşa süt satıldığını dile getiren Okumuş, ''Bu nedenle bazı ulusal firmalar haftanın belirli günlerini 'süt alım tatili' ilan ettiler ama ineklerin tatili yok. O tatil günlerinde üretilen sütler elde kalıyor. Üretici de sütünü mecburen 'öldü' fiyatına vermek zorunda kalıyor'' diye konuştu.
Süt üreticisinin ciddi şekilde darda olduğunu, önünü göremediğini ileri süren Okumuş, üreticilerin ürettiği sütün maliyetini bilmesine rağmen yarın kaça satacağını bilmediğini belirtti.
Okumuş, süt fiyatlarındaki dalgalanmaların önüne geçilebilmesi için üretim ve arz planlamasının yapılması gerektiğini dile getirerek, ''Üreticilerimiz üretirken ne kadar üreteceğini, kotaları bilmeli. Sanayici de uzun süreli anlaşmalarla sütü kaça alacağını ve işleyeceğini bilmeli. Ona göre üretici de plan yapabilir'' diye konuştu.
-ÜRETİCİLER BAKANLIĞIN TEDBİRLERİNİN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ BEKLİYOR-
Bu fiyat dengesizlikleriyle ilgili Tarım ve Köyişleri Bakanlığının bazı tedbirler alma hazırlığında olduğunu anlatan Okumuş, şöyle devam etti:
''Bu tedbirlerden biri piyasadan 200 bin ton fazla sütün çekileceği yönündeydi ama bu sütün ne şekilde alınacağı söylenmedi. Ayrıca 180 bin tona karşılık gelen süt tozu desteği verilmesiydi. Üretici şu anda Bakanlığın süt desteğini ve alınacak diğer tedbirleri bekliyor. Bu tedbirlerle arz fazlası çekilerek fiyatlar en azından 73,5 kuruşta kalması sağlanırsa üretici belki kar edemeyecek ama hiç olmazsa zarar etmeme pozisyonuna girmiş olacak.''
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.