Artçı deprem uyarıdır
Yayınlanma:
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fethullah Arık, uyarıcı küçük depremlerin insanları tedirgin etmekten ziyade depreme hazırlıklı kıldığını söyledi
17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi’nin üzerinden 11 yıl geçti. Yaşanan depremin yıl dönümünde depremle ilgili değerlendirme yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fethullah Arık, aradan geçen 11 yılda bina kalitesi açısından daha iyiyiz demenin iyimserlik olacağını söyledi. Yeni binalarda önlem alınmış olmasına karşılık, yapı stoğunun önemli bir bölümünün eski yapılardan oluştuğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Fethullah Arık, “Eski yapılarda iyileştirme çalışması yapılmadı. 1999’dan sonra jeoteknik yapı dikkate alınmaya başlandı. Belediyeler biraz daha kontrollü davranıyorlar. Ama özellikle kırsal alanda planlama imarı olmayan yerlerde yapılar halen denetimsiz yapılıyor” diye konuştu.
KÜÇÜK DEPREMLER KORKUTMUYOR, UYARIYOR
Konya’da geçtiğimiz yıl Ramazan ayı içerisinde 10-11 Eylül tarihlerinde ciddi sayılabilecek iki deprem ve bu depremlerin artçılarının yaşandığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Arık, “Konya’da birkaç bina dışında depremden ciddi zarar gören binalar olmamıştı. Depremler sadece paniğe neden oldu. İnsanlar Konya’da da deprem olabileceğini gördü. Bu tür küçük depremlerin, insanları deprem konusunda uyardığını söyleyebiliriz. İnsanlar bu depremden sonra zemin etüdü ve yapı denetimi konularına daha çok önem vermeye başladı” diye konuştu.
Kentlerin depremsellik durumunun da deprem güvenliği açısından önem arz ettiğini dile getiren Arık, “Kentlerin depremsellik durumuna göre haritalar yapılıyor. Bu haritalar o dönemde tarih boyunca meydana gelmiş olan depremlere göre çiziliyor. Konya’da da tespit edilmemiş aktif fayların bulunma ihtimali yüksek. Ülkemiz zaten genç ve aktif fayların üzerinde yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Deprem güvenliği konusunda binanın imalatı sırasında kullanılan malzemenin kalitesinin de önemli olduğuna deyinen Yrd. Doç. Dr. Fethullah Arık, “Bina yapımında kullanılan malzemenin kaliteli olmasına dikkat edilmeli, işçilikte de kalite aranmalıdır. Kullanılan arsanın zemin etüt çalışmaları yapılmalı, zeminin taşıma gücü değerlendirilmelidir. Üzerine herhangi bir yapı inşa edilemeyecek bir zemin yoktur. Fakat her zeminin taşıyacağı yük miktarı farklıdır. Bir zemine yapılan bina, o zeminin taşıyacağı yük miktarını aşmamalıdır. Zeminle ilgili parametrelerin yapılması, sağlıklı ve güvenli binalar için büyük önem taşımaktadır” dedi.
YAPI DENETİMİNDE JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ DE OLMALI
Yapı denetiminin yıl başından itibaren özel şirketler tarafından yapılacağını söyleyen Fethullah Arık, yapı denetimi şirketlerinin bünyesinde mutlaka jeoloji mühendisi bulundurması gerektğini söyledi. Şirketlerin zemin etüdü yaptırmaktan kaçınmaması gerektiğinin altını çizen Arık, binalar için en öncelikli yapılması gereken çalışmanın zemin etüt çalışması olduğunu da sözlerine ekledi
KÜÇÜK DEPREMLER KORKUTMUYOR, UYARIYOR
Konya’da geçtiğimiz yıl Ramazan ayı içerisinde 10-11 Eylül tarihlerinde ciddi sayılabilecek iki deprem ve bu depremlerin artçılarının yaşandığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Arık, “Konya’da birkaç bina dışında depremden ciddi zarar gören binalar olmamıştı. Depremler sadece paniğe neden oldu. İnsanlar Konya’da da deprem olabileceğini gördü. Bu tür küçük depremlerin, insanları deprem konusunda uyardığını söyleyebiliriz. İnsanlar bu depremden sonra zemin etüdü ve yapı denetimi konularına daha çok önem vermeye başladı” diye konuştu.
Kentlerin depremsellik durumunun da deprem güvenliği açısından önem arz ettiğini dile getiren Arık, “Kentlerin depremsellik durumuna göre haritalar yapılıyor. Bu haritalar o dönemde tarih boyunca meydana gelmiş olan depremlere göre çiziliyor. Konya’da da tespit edilmemiş aktif fayların bulunma ihtimali yüksek. Ülkemiz zaten genç ve aktif fayların üzerinde yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Deprem güvenliği konusunda binanın imalatı sırasında kullanılan malzemenin kalitesinin de önemli olduğuna deyinen Yrd. Doç. Dr. Fethullah Arık, “Bina yapımında kullanılan malzemenin kaliteli olmasına dikkat edilmeli, işçilikte de kalite aranmalıdır. Kullanılan arsanın zemin etüt çalışmaları yapılmalı, zeminin taşıma gücü değerlendirilmelidir. Üzerine herhangi bir yapı inşa edilemeyecek bir zemin yoktur. Fakat her zeminin taşıyacağı yük miktarı farklıdır. Bir zemine yapılan bina, o zeminin taşıyacağı yük miktarını aşmamalıdır. Zeminle ilgili parametrelerin yapılması, sağlıklı ve güvenli binalar için büyük önem taşımaktadır” dedi.
YAPI DENETİMİNDE JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ DE OLMALI
Yapı denetiminin yıl başından itibaren özel şirketler tarafından yapılacağını söyleyen Fethullah Arık, yapı denetimi şirketlerinin bünyesinde mutlaka jeoloji mühendisi bulundurması gerektğini söyledi. Şirketlerin zemin etüdü yaptırmaktan kaçınmaması gerektiğinin altını çizen Arık, binalar için en öncelikli yapılması gereken çalışmanın zemin etüt çalışması olduğunu da sözlerine ekledi
Merhaba
Sağlık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.