Arınç'tan Kılıçdaroğlu'na gönderme!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'nın Orhangazi ilçesindeki konuşması sırasında sözünün bir asker emeklisi tarafından kesilmesi üzerine, "Arkadaşımızı rahat bırakın. Ben Kemal Kılıçdaroğlu değilim ki, grup toplantısında birisi bir şey dediği zaman yumruğumu masaya vurup, 'Bu adamı dışarı atın' diyeyim" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Orhangazi'de AK Parti'nin seçim bürosu açılışına katıldı. Arınç'ın sözleri, asker emeklisi olduğunu belirten bir vatandaş tarafından kesildi. Asker emeklisi, "Sayın Başbakan Yardımcım. Astsubayların ölüm oruçlarından haberiniz var mı? Ben asker emeklisiyim. Bizim de polis memurlarının da hakları çok az" diye bağırdı. Arınç, vatandaşa, "Sen asker emeklisisin. Ben de asker bir babanın evladıyım. Belediye seçimleri sırasında asker emeklisinin şeyini bana verme. Çok şükür bu işleri takip ediyoruz. Astsubayların ve uzmanların şartlarını en iyi şekilde yerine getirecek bir hükümet var. Çalışıyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"BEN KEMAL KILIÇDAROĞLU DEĞİLİM Kİ"

Bu sırada emniyet güçleri, Arınç'a seslenen vatandaşın yanına gitti. Arınç, asker emeklisi olduğunu söyleyen kişiye müdahale edilmemesini isteyerek, "Ben Kemal Kılıçdaroğlu değilim ki, grup toplantısında birisi bir şey dediği zaman yumruğumu masaya vurup, 'Bu adamı dışarı atın' diyeyim" şeklinde konuştu.

Geçmiş dönemlerde Başbakan Menderes'in 10 yıllık dönemi hariç siyasi partilerin hükümette uzun süre kalmadığını hatırlatan Arınç, yolsuzluk iddialarıyla hükümetin yıpratılmak istendiğini ifade etti. Birtakım kesimlerin AK Parti hükümetinin önünü kesmeye çalıştığını dile getiren Arınç, "Yaptığımız işler karşısında milletimizle aramızı açamayan güçler var. Akşamki manzaraya bakın. Muhalefetin adı var ama kendisi yok. Muhalefet başka şeylerle meşgul. Onları kendi haline bırakın. Bizimle seçim sandıklarıyla boy ölçüşemiyorlar. Bu ülkede hizmetin değil, hizmet yapmak isteyenlerin önüne geçmenin peşindeler" ifadesini kullandı.

"MİLLET SÖZÜNÜN ERİ OLANIN ARKASINDAN KOŞUYOR"

Yolsuzluk iddiaları ile ilgili AK Parti'nin suçlandığını ifade eden Arınç, "Biz istikrarlı bir hükümetiz. Her seçimde oyumuz artıyor. Bu böyle devam eder de hizmete devam edersek sağlık hizmetleri, ulaşım hizmetleri, dış politikadaki davranışlarımız devam ederse, genel seçimlerde yüzde 50'nin çok fazlasını görürüz. Millet çalışanı takdir ediyor. Hizmet edeni destekliyor. Millet, sözünün eri olan, dik duran ve diklenmeyen insanın arkasından koşuyor. Parlamentoda başarılı değiller. Liderlerinden memnun değiller. Partilerin iktidara geleceğinden ümitleri yok. Bu partiyi, onun liderini, bakanlarını suçlayarak, yolsuzluk yaftasıyla, 'Şunu çaldılar' diyerek itibarsız hale getirmek istiyorlar" dedi.

"OĞLUNUN SUÇUNDAN BÜTÜN AİLEYİ SUÇLAMAK DOĞRU BİR HAREKET DEĞİL"

"Hiç inkar etmeyelim. Hepimiz insanız. Dış görünüş itibarıyla birbirimize güveniriz ama sonra içimizden birileri bir yanlışlık yapabilir" diyen Arınç, hata yapana adaletin cevap vereceğini dile getirdi. Bir babanın suçundan dolayı oğlunu hedef almanın yanlış olduğunu anlatan Arınç şunları söyledi:

"Babanın suçundan oğlunu hedef almak, oğlunun yaptığından bütün ailesini suçlamak dünyanın hiçbir yerinde doğru bir hareket değildir. Cezalarda ve suçlarda şahsilik prensibi vardır. Bir bakanın oğlu, babası ile irtibatı yoksa, yanlış yapmışsa suç ona aittir. İrtibatı varsa, o zaman ikisinin de beraber yargılanması, hesaplarını vermesi gerekir. Biz hükümet olarak, AK Parti olarak, adımız gibi AK olarak yolsuzluk yapanın yanında değiliz, olmadık ve olmayacağız. Bizi haksız yere suçlayanları insafa davet ediyorum."

"YANLIŞ YAPANIN HESABI GÖRÜLÜR"

Yolsuzluk iddialarına tepki gösteren Arınç, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Millet sizin bu hareketinizi doğru bulmuyor. Bu hükümeti yıpratamadılar ya, bu lideri götüremediler ya, 10 senedir bu iktidar değişmedi ya, 'Onu zayıf karnından vurmamız lazım' diyorlar. 'Ağzımıza geleni söyleyelim, iftiralar atalım. Yalanlarla, dolanlarla ortalığı birbirine katalım' diyorlar. Duvara çamur atsan tutmasa da izi kalır şeklinde yapılan bu propagandaya, güneş balçıkla sıvanmaz diye cevap vermek de mümkün. Bize yapılan bu iftiralar AK Parti'den bir şey götürmedi. Alnımız açık. Yolsuzluklarla mücadele etmeyi bu partinin varlık sebebi olarak bilen insanlar topluluğuyuz. Hiç kimse buna izin vermez. Yanlış yapanın hesabı görülür. Biz partimizi bunlardan her zaman temizleriz."

ARINÇ'TAN HALK BANKASI YORUMU: "DEMEK Kİ BU İŞTE BİR İŞ VAR"

Halk Bankası genel müdürünün tahliyesi ile ilgili konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Tahliye eden mahkemenin bir gerekçesi var. Ben de 25 yıllık bir avukatım. Mahkeme diyor ki, 'Suç vasfının değişmesi ihtimaline binaen tahliye edilmiştir.' O zaman kulak kabartıyorum ben. Demek ki mahkeme bu adamın üzerine atılan suçların vasfının değişeceğine inanıyor. Demek ki bu işte bir iş var, diyorum" dedi.

Bursa'nın Orhangazi ilçesinde AK Parti ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen yemekte konuşan Bülent Arınç, dün akşam Türksat 4A'nın uzaya fırlatılmasının gurur verici olduğunu söyledi. Kendisini milliyetçi olarak görenlerin bununla iftihar etmesi gerektiğini belirten Arınç, "Türkiye uydu vasıtasıyla uzaya çok önemli bir uydu fırlattı. Bundan bir ay kadar önce Başbakanımızla Japonya, Malezya ve Singapur seyahatine ben de katıldım. Bu uydu ile bütün dünyaya haber gönderebileceğiz. Türkiye'den yapılan televizyon yayınları, iletişim çok daha güzel olacak. Hamdolsun, 500 milyon liradan daha fazlasına mal olan, projelerinde Türk mühendislerini çalıştığı Türksat 4A uydusuyla ve inşallah eylül ayında da 4B uydusunu fırlatarak artık uzay Türkiye'nin damgasını çok daha fazla görecek" dedi.

"NE DEMEMİ BEKLİYORSUN? BANA NE?"

Halk Bankası Genel Müdürünün tahliye edilmesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Arınç, dün bir gazetecinin bir açılışın ardından cami avlusunda soru sormasına kızdığını dile getirdi. Tahliyeler konusunda sözün mahkemelerde ve savcılarda olduğunu dile getiren Arınç, "Dün bir açılıştaydım. Banka genel müdürü tahliye edilmiş. Böyle şeylere asabım bozuldu. Geçtiğimiz günlerde Bursa'da da birisini tersledim. Caminin avlusunda bana bir şey sormaya kalkıyor. 'Tahliye edilmiş, ne diyorsunuz?' diyor. Tahliye olduğundan haberim yok. Ne dememi bekliyorsunuz. Bana ne? Tahliye edilmişse edilmiştir. İçeriye tıkılmışsa tıkılmıştır. Yargı sonunda bir karar verecek. 'Ama efendim' diyor. Ben savcı değilim. Kim tahliye olmuş kim olmamış, dosya kapandığı zaman kim hüküm giyer, ben bunu bilemem" dedi.

"BU İŞTE BİR İŞ VAR"

Tahliye eden mahkemenin bir gerekçesinin olduğunu ifade eden Arınç, kendisinin de 25 yıl avukatlık yaptığını hatırlatarak, "Mahkeme diyor ki, 'Suç vasfının değişmesi ihtimaline binaen tahliye edilmiştir. O zaman kulak kabartıyorum ben. Demek ki mahkeme bu adamın üzerine atılan suçların vasfının değişeceğine inanıyor. Demek ki bu işte bir iş var diyorum. Bırakılım mahkeme ne zaman bitecekse. Sen niye bu olanı AK Parti hükümetine karşı bir koz olarak kullanıyorsun" diye konuştu.

"HÜKÜMETİN, BAŞBAKANIN VE BENİM NE KABAHATİM VAR?"

"Halk Bankası'nda genel müdür şöyle bir yapmış diyorsan benim hükümetim ve başbakanım ile ne alakası var"? diyen Arınç, "Bir bakanın oğlu şöyle şöyle yapmış. Tamam çok yanlış ve kötü bir şey. Bu ne kadar gerçek, sen mi karar vereceksin? 'Yok efendim, evlerde şunlar bulunmuş bunlar bulunmuş'. Biz çok yıllar avukatlık yaptık. Çok aramalarda içerile neler konulduğunu, sonra bunların suç aleti gibi gösterildiğine şahidiz. Gerçek olduğunu da biliriz. Dolayısıyla bu kadar gürültünün arkasında gerçek ne kadardır, buna bir hakimin ve savcının karar vermesi lazım. Bırakalım, bütün bunlar mahkemelerce tartışılsın. O bakanın oğlundan dolayı Başbakanın, hükümetin ve benim ne kabahatim var? Türkiye'de AK Parti'nin ne kabahati var?" dedi.

ÇETE YORUMU: "ÇAKANI ÇAKMAYANI HEPSİ İÇERİDE"

11 yıldır AK Parti hükümeti olarak yolsuzluklara karşı mücadele ettiklerini ifade eden Arınç, "Eskiden ne çeteler vardı, ne çeteler. İsimleri bile unutuldu. Türkiye'yi mafyalardan ve çetelerden temizledik. 55 tanesini yargının önüne getirdik ve çökerttik. Hala içeride olanlar var. Eski kabadayılarının ismi geçer. Hala onların eski namlı hadiseleri anlatılır. Çakanı çakmayanı hepsi içeride. Bana isimleriyle söyletmeyin kardeşim. Biz bunlarla mücadele etmişiz. Terör çetelerini bastırmışız. Sen bana nasıl yolsuzluk kelimesini kullanırsın. Sen kendine bak, kendi içine bak. Başkalarına bak. Buna da bakacaksan bu da bir yurttaşlık bir görevidir. Yolsuzluğa karşı herkes el ele vermeli. Bunu kim yapıyorsa, ne maksatla yapıyorsa hesabını kurmalıyız ama burada bir halk mahkemesi kuracak halimiz yok ki. Türkiye'nin mahkemesi var, savcısı var. Onlar karar verecekler" ifadelerini kullandı.

"BUNLAR SİYASET MALZEMESİ OLMAMALI"

Yapılan bu iddiaların seçimden 2 ay önce bir gürültü koparılıyormuş gibi verildiğini söyleyen Arınç, "Ben size söyleyeyim. Tek bir sebebi var. Yolsuzluk ve hırsızlık diyerek, AK Parti'ye seçim kaybettirmeye çalışıyorlar. Arkadan da cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ne kadar yıpratırlarsa, AK Parti'nin adayının önüne geçecekler. 11 senedir her şeyi dediler, 5 kuruş menfaatleri olmadı ama böyle bir konuda yıpratırsak, 'Biz buradan da bu işi kolaylaştırırız' diyorlar. Allah'ın hesabı var. O hesap bunların tuzaklarından daha güçlü. Ona güveniyoruz, Rabb'im bizi iftiralardan korusun. Biz birbirimize güveniyoruz. Aramızda yanlış yapanlar da olabilir. Bunların hesabını mahkemeler sorar. Bunlar siyasetin malzemesi olmamalı diye düşünmeliyiz" şeklinde konuştu.