Anayasada 'Türk Milleti' olmalı
Yayınlanma:
Prof. Dr. Yavuz Atar, Konya Aydınlar Ocağında Anayasalar bireylerin özgürlüklerini güvence altına almak için vardır dedi.
Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve YÖK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz Atar, Konya Aydınlar Ocağı’nda “Anayasalar bireylerin özgürlüklerini güvence altına almak için vardır” dedi.
Şehir Konferansları kapsamında Sille Kültür Evi’nde gerçekleşen Salı Sohbeti’nde, 60 ve 82 anayasalarında iktidarda bulunan iç ve dış güçlerin çıkarları ile kendi önceliklerinin ortaya konduğunu, 82 Anayasası’nın maddelerinin ise 17 kere değişikliğe uğradığını ifade eden Prof. Dr. Atar, “Ülkemizde devlet iktidarını seçilmişlere veren bir anayasaya ihtiyaç var. Anayasalar bireylerin özgürlüklerini güvence altına almak için vardır. Anayasalarda önemli olan bireyin özgürlüğüdür. Esas olan bireydir, devlet onun hizmetinde araçtır. Yeni Anayasa bireyle başlamalı, insan hak ve özgürlükleri de ardından sıralanmalı” şeklinde konuştu.
2007’de bir Anayasa Taslağı hazırlandığını ve “Partiyi kapatırız” tehdidi etkili olduğundan askıya alınan bu taslağın daha sonra kamuoyunda tartışmaya açıldığını hatırlatan Prof. Atar, “‘Bu anayasa taslağı niye daha özgürlükçü değil’ diye itiraz edenlere şimdi daha hak veriyorum” diyerek 2010’un 12 Eylül’ünde referandum sonucunda kabul edilen Anayasa Değişikliği Paketi’yle birlikte Yüksek Yargıyla ilgili endişelerin ortadan kalktığına dikkati çekti.
YENİ ANAYASA’YA İHTİYAÇ VAR
Konuşmasına “Türkiye’nin gerçekten yeni bir Anayasaya ihtiyacı var” diyerek devam eden Prof. Atar, tarihini bile değiştirmenin önemli olduğuna işaret ederek “Siyasi partiler tarafından üçer kişinin önerildiği Meclis’teki Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan bir uzlaşma çıkar mı? Güç ve çıkar çatışmalarından dolayı ortaya bir uzlaşma çıkmayabilir. Ben doğrusu hiç beklemiyorum. Fakat en azından ilkeler üzerinde anlaşırlar. Bu arada uzlaştıkları maddeleri de yazmaları gerekir” dedi.
Konuşmasına “Türkiye’nin gerçekten yeni bir Anayasaya ihtiyacı var” diyerek devam eden Prof. Atar, tarihini bile değiştirmenin önemli olduğuna işaret ederek “Siyasi partiler tarafından üçer kişinin önerildiği Meclis’teki Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan bir uzlaşma çıkar mı? Güç ve çıkar çatışmalarından dolayı ortaya bir uzlaşma çıkmayabilir. Ben doğrusu hiç beklemiyorum. Fakat en azından ilkeler üzerinde anlaşırlar. Bu arada uzlaştıkları maddeleri de yazmaları gerekir” dedi.
Yeni Anayasa ile ilgili beklentilerini de sıralayan hukukçu Yavuz Atar, “Yeni Anayasa 100 madde civarında, ayrıntıları kanunlara bırakan, kısa, net ve anlaşılır cümlelerle kaleme alınan bir metin olursa daha iyi olur. Böyle bir anayasanın olabilmesi için o ülkedeki demokrasinin, hukuk ve insan hakları düzeyinin biraz yüksek olması lazım. Yüksek mahkemelerinin de gelişmiş ve kaliteli olması gerekir. Şunun, bunun adamının olmasının pek bir önemi yok. Anayasa Mahkemesi de bağımsız, objektif, kaliteli olmalıdır. Yargı da bağımsız kişilerden oluşmalı. Benim adamım olsun yanlıştır” şeklinde görüş belirtti.
ANAYASADA “TÜRK MİLLETİ” OLMALI
Sohbetin soru-cevap kısmında kendisine sorulan soruları da cevaplandıran Prof. Dr. Atar, bir soruya karşılık olarak şu cevabı verdi: “Bu ülkenin Anayasasının girişinde tarihi ve sosyolojik bir kavram olan “Türk Milleti” diye bir ibare olması lazımdır.”
Bir başka soruya “Yeni bir anayasa hazırlanırken karar vericiler Meclis ve Sivil Toplumdur. Biz hukukçular teknik açıdan yön verebiliriz. Şüphesiz STK’lar her zaman devreye girebilir. Sivil toplum zaten anayasa tartışmaları çerçevesinde durumu sahiplendi de. TÜSİAD ve TOBB gibi kuruluşlar kendi anayasa taslaklarını da sundular zaten” diye cevap veren Atar, demokratikleşme ve özgürlüklerin yayılmasında sivil toplumun önemli bir unsur olarak her zaman dikkat çektiğini dile getirdi.
Sohbetin soru-cevap kısmında kendisine sorulan soruları da cevaplandıran Prof. Dr. Atar, bir soruya karşılık olarak şu cevabı verdi: “Bu ülkenin Anayasasının girişinde tarihi ve sosyolojik bir kavram olan “Türk Milleti” diye bir ibare olması lazımdır.”
Bir başka soruya “Yeni bir anayasa hazırlanırken karar vericiler Meclis ve Sivil Toplumdur. Biz hukukçular teknik açıdan yön verebiliriz. Şüphesiz STK’lar her zaman devreye girebilir. Sivil toplum zaten anayasa tartışmaları çerçevesinde durumu sahiplendi de. TÜSİAD ve TOBB gibi kuruluşlar kendi anayasa taslaklarını da sundular zaten” diye cevap veren Atar, demokratikleşme ve özgürlüklerin yayılmasında sivil toplumun önemli bir unsur olarak her zaman dikkat çektiğini dile getirdi.
82 Anayasası’nda yer alan 24. Madde’deki laiklik ile ilgili ibarelerin istismara açık olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Atar, Başkanlık ve Yarı Başkanlık Sistemi ile ilgili soruyu cevaplandırırken de kendisinin “Rasyonel Başkanlık Sistemi”nden yana olduğunu söyledi. Bu sistemde hem Başkanın, hem de Meclisin parti denetimine tabi tutulduğunu ve seçimlerinde bir yapıldığını sözlerine ekledi.
Konferanstan sonra Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Prof. Dr. Yavuz Atar’a, üzerinde Selçuklu arması olan Puhu Kuşu işlemeli çini tablo hediye ederek “Türkiye’de iş yapmak, deveye hendek atlatmak kadar zordur” dedi.
Spor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.