Açılımın işaretleri tarihten alınmalı

Açılımın işaretleri tarihten alınmalı
Konya Aydınlar Ocağında, açılımın geçmişinin Fransız Devrimine kadar dayandığını kaydeden yazar Mustafa Azılıoğlu

Konya Aydınlar Ocağı’nda, açılımın geçmişinin Fransız Devrimi’ne kadar dayandığını kaydeden yazar Mustafa Azılıoğlu, “Tarih bir ibretler aynasıdır. Siyasiler ile devlet adamlarının tarihi iyi bilmesi şart” dedi.

 

Konya Aydınlar Ocağı’nda, Prens Sabahattin’in Âdem-i Merkeziyetçilik fikrinden yola çıkarak son açılımla ilgili açıklamalar yapan araştırmacı-yazar Mustafa Azılıoğlu, “Kürt Açılımı, Ermeni Açılımı ve Alevi Açılımı, devleti ayakta tutmak ve parçalanmayı önlemek için yapılan bir açılımdır” dedi.

Sille Kültür Evi’nde düzenlenen Salı Sohbeti’nde; “Sultan Vahidettin’in Vatandan Ayrılışı Münasebetiyle Prens Sabahattin’in Fikirleri ve Siyasi Mücadelesi”ni dile getiren yazar Mustafa Azılıoğlu, Prens Sabahattin’in, 1877’de İstanbul’da doğduğunu ve 1948’de İsviçre'nin Nechautel kentinde çok perişan bir vaziyette öldüğünü, üç sene bir tabutun içinde bekletilen cenazesinin 1951’de İstanbul’a getirilerek Eyüp mezarlığında babasının kabri yanına defnedildiğini kaydetti. Azılıoğlu, Âdem-i Merkeziyetçilik fikrinin, merkeze bağlı yerinden yönetim ve yerel yönetimler olduğunu ve eğitimde bireyi esas tutan bir fikir olduğunu kaydeden Azılıoğlu, bu fikri ANAP ve AK Parti’nin savunduğunu ifade etti.

 
Fransız İhtilâli (1789 – 1799) ile monarşinin devrilip yerine cumhuriyetin ikame edildiğini ve sloganlarının “Hürriyet-Adalet-Eşitlik” olduğunu belirten yazar Azılıoğlu, “Fransız İhtilâlini anlamadan günümüzdeki açılımı anlamamız mümkün değildir” diyerek bu ihtilalle ortaya atılan milliyetçilik ilkesinin, Osmanlı’nın parçalanmasında çok etkili olduğunu belirtti. Fransız Devrimi’yle başlayan milliyetçilik akımını savunan Osmanlı aydınları arasında Namık Kemal, Şinasi ve Ali Suavi’yi sayan Azılıoğlu, Arnavut aydınlarının da bundan çok etkilendiğini dile getirdi.  Osmanlı’daki parçalanmanın siyasî, iktisadî ve dinî olarak ortaya çıktığını kaydeden Azılıoğlu, 1838’de imzalanan Balta Limanı Antlaşması ile Osmanlı’nın sanayisinin çöktüğünü, bunun günümüzdeki karşılığının Tansu Çiller döneminde imzalanan Gümrük Antlaşması olduğunu belirterek “Bu iki antlaşma yapılmasaydı, Osmanlı ve Türk sanayisi daha iyi durumda olabilirdi” diye konuştu.

Sözlerine “Laiklik düşüncesi de Fransız İhtilâli’nin bize kazandırdığı bir argümandır” şeklinde devam eden Azılıoğlu, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, 1. Meşrutiyet ve 2. Meşrutiyet’in ilânlarının açılımı ifade ettiğini ve o dönemde; Osmanlı’nın parçalanması ve bölünmesini önlemek adına Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük, Batıcılık ve Âdem-i Merkeziyetçilik fikirlerinin ortaya atıldığını söyledi.

Günümüzdeki Ermeni açılımı, Kürt açılımı, Alevi açılımı gibi ortaya atılan ve sonra “Demokratik Açılım” olarak sunulan gelişmeler; devleti ayakta tutmak, parçalanma ve bölünmeyi önlemek için yapılan ve onlara; “biz sizi kabul ediyoruz” anlamına gelen girişimlerdir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.