28 Şubat'ta pembe diziyle savunma

28 Şubatta pembe diziyle savunma
Tutuklı sanığın kalmadığı 28 Şubat davası sulandırılmaya devam ediyor.

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak' suçundan yargılandıkları davanın 52. duruşmasında dün 'pembe dizi' tartışması yaşandı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tahliyelerine karar verilen dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tüm. Erol Özkasnak, emekli Tüm. Kenan Deniz'in de arasında bulunduğu sanıklar ve avukatları ile müşteki avukatları katıldı.

İRTİCA TAKİP ODASI'NDA GÖREV

Duruşmada emekli Albay Aydın Karaşahin, iddianamede 'BÇG'de yer almakla' suçlandığını ancak adının sadece 'BÇG İş Bölümü' adlı belgede geçtiğini belirtti. Şubat 1998'den itibaren Almanya'daki AWACS üssüne tayin kararının çıktığını, Nisan 1997'de 8-10 gün kadar BÇG salonuna gittiğini ifade eden, Karaşahin, burada basından irticanın takip edileceğinin söylendiğini anlattı; burada haberleri seyrettiğini, gazeteleri okuduğunu ancak suç olan hiçbir eylemde bulunmadığını savundu. Müşteki avukatlarından Figen Şaştım'ın, 'İrticai faaliyetleri takip etmek Genelkurmayın görevi kapsamında mıdır?' sorusunu yöneltti.

'ZEKAMIZA HAKARET EDİYORSUNUZ'

Sanık avukatı Ahmet Gündel ise müvekkilinin, 'Belki o dönemde Brezilya dizileri gündemdeydi, onlar izlenmiş olabilir. Gazete okumak veya televizyon izlemek ne zaman suç oldu?' dedi. Bu savunma üzerine müşteki avukatlarıyla, sanık avukatı arasında 'zekamıza hakaret ediyorsunuz' tartışması yaşandı. Öte yandan sanık Hamza Özaltun da savunmasında, 15 Nisan 1995'de Genelkurmay İç Güvenlik Plan Harekat Şubesinde idari astsubay olarak göreve başladığını, işinin gelen-giden evrakları kaydetmek olduğunu ve BÇG ile ilgisinin bulunmadığını iddia etti.

17 Aralık endişemizi artırdı

28 Şubat Platformu üyeleri, Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklaması yapan Avukat Fatma Benli, 28 Şubat sürecini özetleyerek, binlerce personelin ordudan atıldığını, memuriyetlere son verildiğini, üniversite öğrencilerinin fakültelerle ilişiğinin kesildiğini söyledi. Davada tutuklu sanığın kalmamış olmasının, davanın akıbeti hakkında kendilerini ve kamuoyunu endişeye sevk ettiğini belirten Benli, '17 Aralık sonrası Türkiye'de yaşanan gelişmeler dolayısıyla Genelkurmay Başkanlığı'nın Ergenekon ve Balyoz Davaları ile ilgili suç duyurusunda bulunması, yargı üzerinde baskı oluşturacağından devam eden davaya yönelik endişelerimiz kat kat artmaktadır' ifadesini kullandı. Davanın takipçisi olacaklarını belirten Benli, şunları kaydetti: 'Bu suçun mağdurları tüm Türkiye'dir. Bu noktada bizler, 28 Şubat darbesinin asker, sivil ayırımı gözetilmeksizin tüm aktörlerine karşı acilen soruşturmalar açılarak sermaye, yargı, bürokrasi, medya dahil 28 Şubat darbesinde görev alan tüm darbecilerin yargı önüne çıkarılmasını bekliyoruz.'

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.