'2012 yılında ekonomide sert fren yapıldı'
Yayınlanma:
ASKON Konya Şubesi Sektörler Birim Başkanı Osman Başaran 16-19 Mayıs tarihlerinde Tüyap fuar alanında yapılacak Konya Yapı Dekorasyon ve Endüstrileri Fuarı öncesi sektör değerlendirmesi yaparak...
ASKON Konya Şubesi Sektörler Birim Başkanı Osman Başaran 16-19 Mayıs tarihlerinde Tüyap fuar alanında yapılacak Konya Yapı Dekorasyon ve Endüstrileri Fuarı öncesi sektör değerlendirmesi yaparak; ‘’2012 yılında ki ani frenlemenin ardından bu yıl inşaat sektörü tekrar hızlanmaya çalışıyor’’ dedi.
Sektörün sıkıntılarını ve çözüm yollarını dile getirme gayretinde olduklarını ifade eden, kendilerinin de İdolwin markasıyla pvc kapı, pencere sektöründe faaliyet gösterdiklerini anlatan Sektörler Birim Başkanı Osman Başaran; Kayıt dışı ekonomi, şehirlerarası ayrım, standartların uygulanmaması gibi inşaat sektörünün önemli sorunlarına değindi.
“2012 Yılında Ekonomide Sert Fren Yapıldı’’
2012 yılında ekonomide frene basılmasını bir örnekle anlatan Başaran, ‘’150 km/saat hızla giden bir aracı sert bir frenle durma noktasına getirildi. Elbette ki tekrar hızlanmasının biraz zaman alacaktır. Türkiye ekonomisi de aynen bu durumdadır’’ dedi.
Ülke ekonomisindeki bu durumun inşaat sektöründe de aynen yaşandığını kaydeden Başaran, ‘’2012 yılında ki ani yavaşlamanın ardından 2013 yılında İnşaat Sektörü tekrar hızlanmaya çalışıyor’’ ifadelerini kullandı.
“Kapı Ve Pencerede Standart Ölçülere Geçilmek Zorunda’’
Türkiye’de kapı ve pencere üreticilerinin seri üretim yapamadıklarını anlatan Başaran, ‘’AB ülkelerinde kapı ve pencere ölçülerinde standartlar var. Bu sayede oralarda standart ve seri üretimler yapılabiliyor. Bizde ise kapı ve pencerelerde bırakın ölçü standardını, bir binanın aynı katında bulunan 2 dairenin kapı ve pencere ölçüleri bile farklı olabiliyor’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’de kapı ve pencerelerde standart ölçü olmaması nedeniyle kapı ve pencere üreticilerinin 1 yıl içerisinde ancak 7 ay çalışabildiğine dikkat çeken Başaran, ‘’Standart ölçüler olsa kapı ve pencere üreten firmalar geriye kalan 5 ayda öz sermayeleri oranında stoğa çalışabilirler. Ayrıca standart ölçülerin olmamasından kaynaklı üretimlerde ciddi fireler verilmekte. Bu firelerin milli ekonomiye zararı Milyar TL’ler ile ölçülüyor. Hatta bizim sektörümüzle alakalı olarak PVC Hurdacılığı diye ciddi bir sektör bile vardır. Bu nedenle özellikle kapı ve pencerelerde standart ölçülere geçilmesi gerekmektedir.
“Kayıt Dışı Ekonomi Kayıt Altına Alınmalı, Şehirler Ve Sektörler Arası Ayrım Yapılmamalıdır’’
Kayıt altına alınamayan ya da alınmayan satışlar hem bizim açımızdan haksız rekabete neden olarak zarar vermekte hem de milli gelir açısından dezavantaja neden olmaktadır. Rekabet gücümüzü hayli zayıflatan bu uygulamalar, şehrimize ve firmalarımıza zarar vermesinin yanı sıra, tahsil edilemeyen Kdv ve Kurumlar Vergisi nedeniyle ortaya çıkan bütçe açığı, yine vergisini düzenli ödeyen bizlerden vergi artırımı adı altında tahsil edilmektedir. Başta Gaziantep olmak üzere pek çok doğu ve güneydoğu bölgesi şehirlerine gösterilen müsamahanın cezası ve bedeli bize ödettirilmektedir. Bizim hesaplarımız ve defterlerimiz, haklı olarak, en ince ayrıntısına kadar incelenirken bazı firmaların gayri resmi satışları sonucunda aldıkları senetleri resmi banka hesaplarından tahsil etmelerine bile göz yumulmakta ve herhangi bir yaptırım uygulanmamaktadır. Bu adaletsizliğin bir an evvel düzeltilmesi gerekmektedir.
Sektörler arası ayrımında gözden geçirilmesi gereken bir başka husus olduğunu düşünüyorum. Tabiî ki gıda, turizm ve tekstil sektörleri ülkemiz ekonomisi açısından son derece önemli ve katma değer yaratan sektörlerdir. Ama inşaat sektörünün hacmi ve bu sektörden geçimini sağlayan kişilerin sayısı azımsanmayacak boyutlardadır. En azından Kdv oranında indirim yapılması gerektiğini ve alt taşeronları ile birlikte milyonlarca kişinin geçimini sağladığı inşaat sektörünün hak ettiği değeri alamadığını düşünüyoruz.
“İnşaat Malzemesi Satıcılarına Yer Tahsisi Yapılmalıdır’’
Bilindiği üzere şehrimizin her köşesinde ( Büsan Sanayi, Meram Sanayi, Alakova Sanayi, Marangozlar Sanayi, Karatay Sanayi, Yeni Marangozlar Sanayi, Larende Caddesi, v.s.) inşaat malzemesi ile ilgili bir çok satıcı bulunmaktadır. Bu dağınıklığın inşaat malzemesi satıcılarına zarar verdiğini ve bu işin faydasının temeli Konya’ya dayanmayan yapı marketler tarafından görüldüğünü düşünüyorum. Zamanın ne kadar değerli olduğunu tartışmak bile yersiz olur. Bu bağlamda tüketicinin her türlü ihtiyacını giderebileceği bir bölgeyi tercih etmesi de son derece doğaldır. Sonuç olarak inşaat malzemesi satıcılarının bir arada olabileceği bir sanayi bölgesi tahsis edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son dönemde Toki ve S.T.K. iş birliği ile gerçekleşecek olan iş yeri projesini yakından takip ediyor, destekliyor, bu ve buna benzer projelere hız verilmesini ve bir an evvel hayata geçirilmesini ümit ediyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
Sektörün sıkıntılarını ve çözüm yollarını dile getirme gayretinde olduklarını ifade eden, kendilerinin de İdolwin markasıyla pvc kapı, pencere sektöründe faaliyet gösterdiklerini anlatan Sektörler Birim Başkanı Osman Başaran; Kayıt dışı ekonomi, şehirlerarası ayrım, standartların uygulanmaması gibi inşaat sektörünün önemli sorunlarına değindi.
“2012 Yılında Ekonomide Sert Fren Yapıldı’’
2012 yılında ekonomide frene basılmasını bir örnekle anlatan Başaran, ‘’150 km/saat hızla giden bir aracı sert bir frenle durma noktasına getirildi. Elbette ki tekrar hızlanmasının biraz zaman alacaktır. Türkiye ekonomisi de aynen bu durumdadır’’ dedi.
Ülke ekonomisindeki bu durumun inşaat sektöründe de aynen yaşandığını kaydeden Başaran, ‘’2012 yılında ki ani yavaşlamanın ardından 2013 yılında İnşaat Sektörü tekrar hızlanmaya çalışıyor’’ ifadelerini kullandı.
“Kapı Ve Pencerede Standart Ölçülere Geçilmek Zorunda’’
Türkiye’de kapı ve pencere üreticilerinin seri üretim yapamadıklarını anlatan Başaran, ‘’AB ülkelerinde kapı ve pencere ölçülerinde standartlar var. Bu sayede oralarda standart ve seri üretimler yapılabiliyor. Bizde ise kapı ve pencerelerde bırakın ölçü standardını, bir binanın aynı katında bulunan 2 dairenin kapı ve pencere ölçüleri bile farklı olabiliyor’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’de kapı ve pencerelerde standart ölçü olmaması nedeniyle kapı ve pencere üreticilerinin 1 yıl içerisinde ancak 7 ay çalışabildiğine dikkat çeken Başaran, ‘’Standart ölçüler olsa kapı ve pencere üreten firmalar geriye kalan 5 ayda öz sermayeleri oranında stoğa çalışabilirler. Ayrıca standart ölçülerin olmamasından kaynaklı üretimlerde ciddi fireler verilmekte. Bu firelerin milli ekonomiye zararı Milyar TL’ler ile ölçülüyor. Hatta bizim sektörümüzle alakalı olarak PVC Hurdacılığı diye ciddi bir sektör bile vardır. Bu nedenle özellikle kapı ve pencerelerde standart ölçülere geçilmesi gerekmektedir.
“Kayıt Dışı Ekonomi Kayıt Altına Alınmalı, Şehirler Ve Sektörler Arası Ayrım Yapılmamalıdır’’
Kayıt altına alınamayan ya da alınmayan satışlar hem bizim açımızdan haksız rekabete neden olarak zarar vermekte hem de milli gelir açısından dezavantaja neden olmaktadır. Rekabet gücümüzü hayli zayıflatan bu uygulamalar, şehrimize ve firmalarımıza zarar vermesinin yanı sıra, tahsil edilemeyen Kdv ve Kurumlar Vergisi nedeniyle ortaya çıkan bütçe açığı, yine vergisini düzenli ödeyen bizlerden vergi artırımı adı altında tahsil edilmektedir. Başta Gaziantep olmak üzere pek çok doğu ve güneydoğu bölgesi şehirlerine gösterilen müsamahanın cezası ve bedeli bize ödettirilmektedir. Bizim hesaplarımız ve defterlerimiz, haklı olarak, en ince ayrıntısına kadar incelenirken bazı firmaların gayri resmi satışları sonucunda aldıkları senetleri resmi banka hesaplarından tahsil etmelerine bile göz yumulmakta ve herhangi bir yaptırım uygulanmamaktadır. Bu adaletsizliğin bir an evvel düzeltilmesi gerekmektedir.
Sektörler arası ayrımında gözden geçirilmesi gereken bir başka husus olduğunu düşünüyorum. Tabiî ki gıda, turizm ve tekstil sektörleri ülkemiz ekonomisi açısından son derece önemli ve katma değer yaratan sektörlerdir. Ama inşaat sektörünün hacmi ve bu sektörden geçimini sağlayan kişilerin sayısı azımsanmayacak boyutlardadır. En azından Kdv oranında indirim yapılması gerektiğini ve alt taşeronları ile birlikte milyonlarca kişinin geçimini sağladığı inşaat sektörünün hak ettiği değeri alamadığını düşünüyoruz.
“İnşaat Malzemesi Satıcılarına Yer Tahsisi Yapılmalıdır’’
Bilindiği üzere şehrimizin her köşesinde ( Büsan Sanayi, Meram Sanayi, Alakova Sanayi, Marangozlar Sanayi, Karatay Sanayi, Yeni Marangozlar Sanayi, Larende Caddesi, v.s.) inşaat malzemesi ile ilgili bir çok satıcı bulunmaktadır. Bu dağınıklığın inşaat malzemesi satıcılarına zarar verdiğini ve bu işin faydasının temeli Konya’ya dayanmayan yapı marketler tarafından görüldüğünü düşünüyorum. Zamanın ne kadar değerli olduğunu tartışmak bile yersiz olur. Bu bağlamda tüketicinin her türlü ihtiyacını giderebileceği bir bölgeyi tercih etmesi de son derece doğaldır. Sonuç olarak inşaat malzemesi satıcılarının bir arada olabileceği bir sanayi bölgesi tahsis edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son dönemde Toki ve S.T.K. iş birliği ile gerçekleşecek olan iş yeri projesini yakından takip ediyor, destekliyor, bu ve buna benzer projelere hız verilmesini ve bir an evvel hayata geçirilmesini ümit ediyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.