• Konya14 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yavuzun Hoşgörü Kitabesi hala yerinde
23 Mayıs 2012 Çarşamba 19:27

Yavuz'un 'Hoşgörü Kitabesi' hala yerinde

Kudüs'de Yahudilere ilk kez ağlama duvarında ibadet etme hakkını Kanuni verdi
Kudüs'de Yahudilere ilk kez ağlama duvarında ibadet etme hakkını Kanuni verdi
 
Kudüs'de Osmanlı'nın tüm dinlere ve azınlıklara sunduğu hoşgörü izlerine hala şehir duvarlarında rastlamak mümkün. Tarihe "Pax Otomana" yani "Osmanlı Barışı" adıyla geçen Osmanlı medeniyetinin en parlak yılları sayılan Kanuni döneminde bu kavramı haklı çıkaran kitabe, Kudüs duvarlarında asırlara meydan okuyarak 482 yıldır hala yerinde durmakta.
 
-Yahudilere ağlama duvarında ibadet iznini ilk olarak Kanuni verdi-
 
Tevrat'taki adıyla Yerusalim, yani sulh ve selametin yeri olarak anılan Kudüs'ün üç bin yıllık tarihinde şehirde sayısız savaş ve çatışma yaşandı. Toplam 26 kez el değiştiren şehirde sadece Haçlı istilasında tarihi kaynaklar, 70 bin kişinin kılıçtan geçirildiğini anlatıyor. Kudüs'ün, Tevrat'ta yer aldığı gibi sulh ve selamet yeri olarak yaşadığı yegane dönemse yine Osmanlı'nın 400 yıllık hükümranlık dönemine rastlıyor.
Daha önce şehre ibadet için giremeyen Yahudiler, Kanuni'nin fermanıyla bu dönemde Mescid'i Aksa'nın bir parçası olan, Müslümanların Burak Duvarı dediği, 'Ağlama Duvarı'nda' mülkü İslam Vakfı'nda kalmak şartıyla ibadet etme imkanını yakaladılar. Yahudiler bu döneme kadar sadece Kudüs dışında bulunan Zeytin dağındaki Yahudi mezarlığında ibadet edebilme iznine sahiptiler.
 
-Yavuz'un 482 yıllık hoşgörü kitabesi-
 
Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim, Kudüs'ü 30 Aralık 1517 tarihinde fetheder. Osmanlı fethettiği şehirlerin pek çoğunun girişlerine kitabeler astırırdı. Yavuz bu geleneği Kudüs'te de bozmaz ve giriş yaptığı şehrin el Halil kapısına, şehrin surlarını tamir ettirirken 1537 yılında bir kitabe koydurur. Ancak bu kitabe diğerlerinden çok farklıdır. Kitabenin üzerinde -Lailahe illallah İbrahim Halilullah- yani, -Allah'tan başka ilah yoktur, Hazreti İbrahim onun dostudur- yazdırır. Kudüs'ün çok dinli kutsal yapısını göz önünde bulunduran Yavuz, buranın sadece tek bir dine ait olmadığını düşünerek kapı kitabesine, Hazreti İbrahim'in adını Kuran'da geçtiği şekliyle koydurtmuştur.
Osmanlı'nın bu yazıyı hem de en güçlü olduğu dönemde kapıya yazdırtması ise dikkati çeken başka bir detay. Yavuz'un, Osmanlı'nın bu engin tolerans örneğini sergilediği 482 yıllık kitabesi, Hz. Ömer meydanına açılan hala şehrin en büyük ve en işlek kapısı el Halil kapısında, hergün altından gelip geçenleri selamlamakta.
 
 
-Osmanlı barışı hayranı Yahudi tarihçi Cohen-
 
17. Yüzyıl'ın Kudüs'üyle ilgili önemli araştırmacılardan Kudüs İbrani Üniversitesi Öğretim üyesi Yahudi tarihçisi Profesör Amnon Cohen konuyla ilgili olarak kitabında şu tespitte bulunuyor: "İmparatorluğun diğer sancaklarında olduğu gibi Kudüs'te de Yahudi ve Hristiyanlar ekonomik sistemle bütünleşmişlerdi. Osmanlı'nın bu azınlıklara yaklaşımı, Müslüman nüfusa karşı davranışından çok da farklı değildi. Hristiyan veya Yahudilerin yeni kurulan yerel şer'i mahkemelere besledikleri güven ve zorunlu olmadıklarında bile 'kadı'nın yargısına başvurmak istemeleri bunun bir göstergesidir."
Yahudi ve Hristiyanların inanç ve değerlerine olan saygının ifadesi olan 482 yaşındaki kitabe, dünyanın muhtaç olduğu barış ikliminin bir sembolü olarak yerli yerinde durmakta.
Taner Aydın / Kudüs/ AA
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA