• Konya12 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Vahdettinin Mezarı Ülkeye Getirilmeli
10 Mayıs 2013 Cuma 18:21

'Vahdettin'in Mezarı Ülkeye Getirilmeli'

Osmanlı Devleti'nin tarih sahnesinden çekilmesinin ardından yurt dışına gönderilen hanedan mensuplarının 1974 yılında Türkiye'ye dönmelerine izin verilmesi üzerine İstanbul'a yerleşen Sultan...

Osmanlı Devleti'nin tarih sahnesinden çekilmesinin ardından yurt dışına gönderilen hanedan mensuplarının 1974 yılında Türkiye'ye dönmelerine izin verilmesi üzerine İstanbul'a yerleşen Sultan II. Abdülhamid'in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Anadolu Ajansı'na açıklamalar yaptı.Suriye'de devam eden olayların hanedan mensuplarını da yakından ilgilendirdiğine dikkati çeken Osmanoğlu, son Padişah Sultan Vahdettin'in mezarının Şam'da olduğunu hatırlatarak, "Vahdettin Han orada yatıyor. Ben onun buraya getirilmesi taraftarıyım. Çünkü bir padişah başka bir ülkede yatmamalı. Bunun önlemini almalıyız. O yüzden en kısa zamanda Vahdettin Han'ın mezarının getirilmesi lazım" ifadesini kullandı.
Osmanoğlu, "Ailenin büyüklerinden 1932 doğumlu Dündar Efendi Şam'da yaşıyor. Dündar Efendi'nin Türkiye'ye getirilmesini istiyoruz. Kendisine bir şey olursa Türk milleti emanetine sahip çıkmamış olur" diye konuştu.
Osmanoğlu, Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından bu yana Ortadoğu coğrafyasının huzur bulmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Müslüman din kardeşlerimiz sahipsiz. Çünkü bir baş yok. Bir baş olursa İslam dünyasında her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum. Maalesef zulüm görenler sürekli Müslümanlar oluyor."Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, yakın tarihte ilk defa ziyaret ettiği Gazze'de yaşadıklarını şöyle anlattı:"Duygularımı anlatmak çok zor, çünkü Gazze demek Abdulhamid demek. İttihatçılar, Filistin'i İngilizlere satmış biliyorsunuz. 110 sene sonra ilk defa Osmanlı ailesinden birinin oraya girmesi ve Abdulhamid'in torunu olması insanları hem sevince hem de hüzne boğdu. Bizim orada olmamız gerektiğini düşündükleri için üzgündüler. 'Bizi yalnız bırakmayın' dediler. İsrail'in yaptığı saldırıları gördük, aileleri ziyaret ettik, camilerin bombalandığını gördük."Gazze'de Abdulhamid'e ait cami olmadığını belirten Osmanoğlu, "Abdulhamid adına cami yapılırsa iyi olacağını düşünüyorum. Bizden çok şey istiyorlar, imkanlarımız nispetinde bunları değerlendirmek isteriz" şeklinde konuştu.
'AYASOFYA İBADETE AÇILMALI'
Bu senenin İstanbul'un fethinin 560. yıl dönümü olduğuna işaret eden Osmanoğlu, şöyle devam etti:
"Üzerimizde beddualar var. Bunların kaldırılması için önce Ayasofya'nın ibadete açılması lazım. Ayasofya'ya uygunsuz kıyafetlerle insanlar geliyor. Hepimiz görüyoruz bunları ve bu bizi çok üzüyor. Ayasofya'da bir bölüm var, bazen cuma günleri oraya gelip namaz kılıyoruz ama içimiz burkuluyor. Biz en kısa zamanda namaz kılmak için buraya gelmek istiyoruz. Cumadan sonra insanlarla selamlaşmayı istiyoruz."
'HANEDAN SİYASET ÜSTÜDÜR'
Osmanoğlu, bazı partilerden siyasete girme teklifi aldığının hatırlatılması üzerine şu cevabı verdi: "Yeni bir parti olsa neyi seçerdiniz diye sordular. 'Ben de yeni bir parti olsa olsa Devlet-i Ali Partisi olur' dedim. Hanedan mensupları siyaset üstüdür. Herhangi bir partiden milletvekili seçilmelerini doğru bulmuyorum. Herkes hangi takımı tuttuğumu da merak ediyor. Ben kendi tuttuğum takımı söylemiyorum ama kalpleri yumuşatmak adına Mehter Takımı'nı tutuyorum diyorum."
Yaşayan hanedan mensuplarının bir araya getirilmesi amacıyla vakıf kurma çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Osmanoğlu, "O proje, hala devam ediyor. En kısa zamanda bu vakfın da faaliyete geçmesini ve bize sahip çıkılmasını istiyoruz. Hükümet futbolcularla, akil insanlarla bir araya geliyor. İsteriz ki Osmanlı'nın torunlarıyla da bir araya gelsin. Ben bütün hanedanı Türkiye'de görmek istiyorum. Hanedana iade-i itibarının geri verilmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA