• Konya19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
TİBi yeniden yapılandıracağız
22 Aralık 2014 Pazartesi 12:20

"TİB'i yeniden yapılandıracağız"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, "Hükümet olarak TİB'in yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede çalışmalarımızı tamamladık" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu.

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı tarafından karşılanan Elvan, gündemdeki son gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Kazancı'ya yeni görevinde başarılar dileyen Elvan, Anadolu Ajansı'nın özellikle son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdiğini belirtti. "Ben inanıyorum ki sizin önderliğinizde Anadolu Ajansı tüm dünyaya daha fazla sesini duyuracak" diyen Elvan, AA'nın dünyanın önde gelen ajanslarından biri olma yolunda önemli bir aşama kaydettiğini, bundan sonraki süreçte de çok daha iyi noktalara gelineceğine yürekten inandığını söyledi.

Bakan Elvan, "paralel yapı" ile mücadelede gelinen aşamaya ilişkin ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bağlı olarak çalışan Telekomükasyon İletişim Başkanlığı (TİB) bünyesinde de "paralel yapılanma olduğu, yasadışı telefon dinlemeleri ve işlemler yaşandığı" iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TİB kurulmadan önce özellikle yasadışı dinlemelere yönelik çok yoğun şikayetlerin söz konusu olduğunu hatırlatan Elvan, hem jandarma hem emniyet hem Milli İstihbarat Teşkilatının dinlemelerinin bir anlamda üst yapısını oluşturan bir kurum oluşturulması konusunda hemfikir olunduğunu ve TİB'in kurulduğunu belirtti. Bakan Elvan, bu başkanlığın çok iyi niyetlerle kurulduğunu belirterek, "Buna rağmen zaman içerisinde maalesef oradaki çalışan personelin de kendi yetkilerini aşarak birtakım uygulamalara girmeleri Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını önemli ölçüde zayıflattı ve yıprattı" dedi.

"Kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algı ters tepti"

Özellikle Mayıs 2013'te Türkiye'nin hem ödemeler dengesi hem büyüme hem de faiz oranları açısından tarihinin en iyi noktasına ulaştığına dikkati çeken Elvan, faiz oranlarının 4-4,5 seviyesine kadar düştüğünü anımsattı.

Elvan, o dönemde sadece ekonomik anlamda değil, sosyal yönüyle de Türkiye'de canlanma ve gelişmenin yaşandığını dile getirerek, dünyada söz sahibi olabilme ve rekabet edebilme açısından güçlü bir konuma ulaşıldığını söyledi.

Bu durumun bazı çevreleri son derece rahatsız ettiğinin altını çizen Elvan, mayıs ayı içerisinde "Gezi olayları"nın başladığını hatırlattı. "Gezi olayları" öncesinde de o dönemde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı itibarsızlaştırmaya yönelik ciddi kampanyalar başladığını dile getiren Elvan, Mayıs 2013'te bunun doruk noktasına ulaştığını belirtti.

Elvan, Gezi olaylarının sakinleşmesinden sonra Erdoğan'a yönelik itibarsızlaştırma kampanyalarının yoğun bir şekilde devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"O tarihlerde de darbe girişimine paralel bir şekilde yasa dışı dinlemelerle elde edilen ses kayıtları bir şekilde sosyal medyada montajlanarak, değişik şekillerde yapılan konuşmaları belki birleştirerek, farklı anlam vererek kamuoyuna sundular. Amaç bir anlamda o dönemde Sayın Başbakanımızı ve hükümetimizi ortadan kaldırmak ve Sayın Başbakanımızın cumhurbaşkanı olma yönündeki toplumun eğilimlerinin önüne geçmekti. Bu yapılan, bir anlamda kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algı bir anda ters tepti. Bizim milletimiz kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın da son 12-13 yıllık dönemde neler yaptığını biliyor, muhalefetin de neler yaptığını biliyor ve paralel yapının da neler yapmak istediğini çok iyi biliyor."

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, 30 Mart seçimlerinden büyük bir başarıyla çıktıklarını ifade ederek, muhaliflerin, hükümeti devirme girişiminde bulunanların ummadığı bir sonucun ortaya çıktığını söyledi.

Milli iradenin "Biz bu ülkenin arkasındayız, biz bu ülkenin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan"ın arkasındayız" dediğini dile getiren Elvan, bu süreçte çok sayıda hukuk dışı dinlemelerin ortaya çıkması nedeniyle Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının denetlenmesini istediklerini, bunun üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının hemen harekete geçtiğini söyledi.

3 konuda soruşturma

Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının TİB'de bazı işlem kayıtlarının ve logların silindiğini tespit ettiğini ifade eden Elvan, şöyle devam etti:

"Siz, iyi niyetle çalışıyorsanız neden geçmiş kayıtları silersiniz? Log kayıtları dediğimizde, vatandaşımızın anlaması için biraz daha açmamız gerekiyor. Bir tane dijital telefonumuz var. Telefonda son 1 yılda kiminle görüştüğünüz, hangi numaralara ulaştığınızın kaydı, başkalarında yoktur ama kendi sisteminizde kayıtlıdır. Buna log kaydı diyoruz. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında da her uzmanın, her yöneticinin yaptığı iş ve işlemler aslında normalde bilgisayarda sürekli olarak kaydediliyor. Bunların tamamı siliniyor. Bunun bir anlamı olmalı. Siz 17-25 Aralık operasyonunda bu kayıtları ortadan kaldırıyorsunuz, neden silinir bunlar? CD'ler, oradaki özellikle mahkeme kararı ile ortaya çıkmış olan dinlemelerin birer kopyası CD olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında bulunuyordu. Bunların tamamı parçalanmış, kırılmış. Bunu neden yaparsınız.

Bununla ilgili olarak neticede, birinci aşamada özellikle log kayıtlarının silinmesi, dinleme kayıtlarının silinmesine yönelik bir soruşturma başlatıldı ve bu tamamlandı. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından bu kayıtların silindiğine dair tespitler ortaya kondu ve Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığına tarafımızdan aktarıldı. Bu arada gündeme özellikle yine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında hangi amaçla konduğu bilinmeyen çanak antenlerin olduğu ve bu çanak antenlerin verici özellikleri olduğu ortaya çıktı. Normalde biz bu çanak antenleri alıcı olarak kullanırız ancak verici olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Bu arada ortaya çıkan bazı bilgi ve belgeler doğrultusunda Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı yasa dışı dinleme ve casusluğa yönelik bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma da Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından devam ediyor. Bununla ilgili Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı bilirkişi tayin etti. Bunlar gerekli çalışmaları yaptılar. Zannedersem tabii detayını bilemiyoruz, bunlar Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığına aktarıldı ve bu çerçevede savcılık tarafından gerekli işlemler yürütülüyor. Ama bu arada silinen kayıtların kazanılması yönünde yine çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar doğrultusunda geçmişte mahkeme kararı olmadan ülkemizin cumhurbaşkanı, başbakanı, siyasi liderler, önemli gazeteciler aşağı yukarı 700'ün üzerinde kişinin dinlenildiği tespit edildi. Bununla ilgili de Cumhuriyet Başsavcılığı çalışmalarını yürütüyor. Bunun dışında bazı mahkeme kararlarına bazı bakanların isimleri dahil edilerek de dinlendiği ortaya çıktı. Bu Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ikinci soruşturma."

Üçüncü soruşturmanın ise yasadışı olarak kriptolu telefonların dinlenmesi olduğuna dikkati çeken Elvan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığındaki bazı kayıtlarda kriptolu bakanların telefon numaralarının dinlendiğini bildirdi.

TİB'e ve yasadışı dinlemelere yönelik soruşturmalar hakkında bilgi veren Bakan Elvan, "Özetleyecek olursak 3 ayrı soruşturma söz konusu. Bir tanesi TİB'in geçmişe yönelik işlemler ve log kayıtlarının silinmesiyle ilgili yürütülen soruşturma var. İkincisi yasadışı dinleme ve casuslukla ilgili bir soruşturma var. Üçüncüsü ise kriptolu telefonların dinlenmesine yönelik bir soruşturma var, devam ediyor" ifadelerini kullandı.

"TİB'in mutlaka yeniden yapılandırılması gerekiyor"

Elvan, TİB'in yeniden yapılandırılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Maalesef TİB hem bu süreçte o başkanlığa verilen yetkilerin kötüye kullanılması neticesinde ciddi bir kredibilite kaybına uğramıştır, yıpranmıştır. Biz Hükümet olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının mutlaka yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede çalışmalarımızı da aslında tamamladık. Bu çalışmalarımızı inşallah kısa süre içesinde Bakanlar Kurulunda konuşur, tartışırız. TİB'in yeniden yapılandırılmasına yönelik ciddi bir adım atmış oluruz. TİB'in mevcut binasından çıkarılıp farklı bir yere aktarılması gerektiğine de inanıyoruz. Çünkü orada ne yapıldığını açıkçası bilemiyoruz. O nedenle bizim yeni bir binaya ihtiyacımız var. Önümüzdeki dönemde de bu yönde bir girişimimiz olacak. Ancak şu anda TİB'de gerçekten yasalara, kurallara, hukuka uygun bir şekilde çalışmalar yürütülüyor. Mahkeme kararlarıyla dinleme kayıtları sürekli olarak kontrol ediliyor. Kaç mahkeme kararı var, kaç kişi kontrol ediliyor, bunların çapraz kontrolleri yapılıyor. Bir anlamda TİB o eski anlayışından kurtarılıp sağlıklı bir yapıya şu aşamada kavuşturuldu. Ama yine de TİB'in mutlaka yeniden yapılandırılması gerekiyor."

Bu konudaki başka bir soru üzerine de Elvan, TİB'in yeniden yapılandırılması sürecinde üzerinde durdukları 2-3 alternatifi Bakanlar Kurulunda ele alacaklarını, bir karara bağladıktan sonra açıklama yapmasının doğru olacağını söyledi.

Ermenek'teki maden kazasında hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin mağduriyetlerinin giderilmesi ve bu tür kazaların tekrarlanması için ne tür önlemlerin alındığına ilişkin bir soru üzerine, iş güvenliği konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kapsamlı bir çalışma yaptığını söyledi.

Söz konusu çalışmayı Bakanlar Kurulu'nda da tartıştıklarını anlatan Elvan, "İnşallah, önümüzdeki günlerde iş güvenliğine yönelik hazırlanan bu tasarı Meclisimizden geçer ve daha sağlıklı bir yapıya kavuşuruz" diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının da Maden Kanunu'na ilişkin çalışmaları bulunduğunu dile getiren Elvan, bazı yapısal sorunların ortadan kaldırılmasının gerektiğini ifade etti.

Kazanın sorumlusu kimse mutlaka hesap vereceğine işaret eden Elvan, "Bundan vatandaşımız, yöredeki insanımız emin olsunlar. Hiçbir zaman hiçbir şekilde suçlu olan birinin birileri tarafından korunması, savunulması söz konusu olamaz ve olmayacaktır. Suçlu kimse mutlaka bunun hesabını yargı önünde verecektir" dedi.

Ölen işçilerin yakınlarına yönelik kapsamlı bir çalışma başlattıklarını anlatan Elvan, Soma'da yaşamını yitirenlerin ailelerine verilen hakların aynısının Ermenek'teki vatandaşlara verilmesini kararlaştırdıklarını söyledi.

Elvan, işçilerin başta eşleri olmak üzere, yakınlarına konut verebilmek amacıyla çalışma başlattıklarını belirterek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) her bir aile için bir ev yaptırma taahhüdünde bulunduğunu anımsattı.

Bunun yanı sıra bazı belediyelerin de konut yapımı veya satın alınması yoluyla yardım edebileceklerini ifade ettiklerini aktaran Elvan, "Bunları organize ediyoruz. Her bir kardeşimizin yakınını düzgün, rahat yaşayabileceği bir konuta yerleştireceğiz" dedi.

Olayın yaşandığı havzada bin 500'e yakın madencinin çalıştığının altını çizen Elvan, "Madenlerin bir kısmı kapandı. İşsiz olan kardeşlerimiz var. Madende çalışıp da işsiz kalan kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimize bir yasayla ödeme yapacağız ancak bu yasal sürecin tamamlanmasına kadar geçen sıkıntılarının giderilmesine yönelik maddi yardımda bulunuyoruz" diye konuştu.

Elvan, başlatılan yardım kampanyası çerçevesinde ölenlerin yakınlarının evlerinin tamiratı, beyaz eşya gibi ihtiyaçların giderilmesi gibi çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi.

"Gelecek yıl 8,5 milyar lira demiryolu yatırımı yapılacak"

Elvan, 17 Aralıkta hizmete açılan Konya-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattına yönelik ilginin nasıl olduğuna ilişkin bir soru üzerine, gelecek haftanın biletlerinin tamamen tükendiğini kaydetti. Çok yoğun talep olduğunu belirten Elvan, "Bu, sadece Konya-İstanbul hattına özgü değil. Diğer hatlarımızda da benzer bir durum söz konusu. Yüzde 90'e varan bir doluluk oranımız var. Memnuniyet oranına baktığımızda vatandaşımızın yine yüzde 90 oranında memnun olduğunu görüyoruz" dedi.

Hangi ile giderlerse gitsinler vatandaşların öncelikli talebinin yüksek hızlı tren olduğuna dikkati çeken Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yıllarca ihmal edilmiş bir alan. Osmanlı İmparatorluğu döneminde demiryolu yapılmasına başlanmış idi. Cumhuriyetin ilk yıllarında yine demiryolu inşası devam etti. Ancak 2003 yılına kadar, AK Parti iktidara gelinceye kadar demiryolu sektörü, demiryolu yatırımları neredeyse unutulmuş idi. Bugün biz çok yoğun bir şekilde demiryoluna ağırlık veriyoruz, yüksek hızlı tren yapımına ağırlık veriyoruz. Önümüzdeki yıl demiryolları için 8,5 milyar lira yatırım harcamamız olacak ki sadece birkaç yıl öncesine baktığımızda 3-4 milyar lira mertebesinden bu mertebeye geldik. 2016 yılından itibaren ise yılda ortalama 12 milyar lira civarında bir demiryolu yatırımı yapmayı planlıyoruz."

Devam eden demiryolu yatırımları

Devam eden demiryolu yatırımları hakkında da bilgi veren Elvan, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattının tamamlanmasıyla mesafeyi 600 kilometreden 400 kilometreye, seyahat süresini de 12 saatten 2 saate düşüreceklerini ifade etti.

Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi'nin de 2015 sonu itibarıyla tamamlanacağını dile getiren Elvan, Ankara'yı İzmir'e bağlayan yüksek hızlı tren hattı konusunda da Polatlı'dan Afyonkarahisar'a kadar olan kesimde yapım çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Afyonkarahisar-Uşak arasındaki kesimle ilgili ihaleye çıktıklarını anlatan Elvan, "2015 yılında Turgutlu'ya kadar olan kesimin de ihalesine çıkacağız. Yani nerenin ihalesine çıkacağız? Banaz-Eşme arası 101 kilometre, Eşme-Salihli 74 kilometre, Salihli-Turgutlu yaklaşık 38 kilometre. Bu 3 projemizin ihalesine 2015 yılında çıkacağız" diye konuştu.

Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesinin Türkiye bölümündeki çalışmaların durduğuna ilişkin haberlerin hatırlatılarak, projenin hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Elvan, şu anda mevcut kış şartlarında, projenin Türkiye kesiminde 600 işçinin çalıştığını söyledi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, proje konusunda herhangi bir aksamanın söz konusu olmadığını belirterek, "Hedefimiz 2015 sonu itibarıyla bu projeyi tamamlamak. Türk tarafındaki tünel çalışmalarını tamamladık ancak Gürcistan tarafındaki tünel çalışmaları tam olarak bitirilmedi. Türkiye'den kaynaklanan bir gecikme söz konusu değil" dedi.

Elvan, 3. Köprü ile ağır taşıtların Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerine uğramayacağını ve bunun da İstanbul'un trafiğinde önemli rahatlama oluşturacağını söyledi.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün kuleleri ve ayaklarının da neredeyse tamamlandığını bildiren Elvan, "Kulelerde 312. metreye geldik, tamamlamak için 10 metrelik bir kısım kaldı. Bu hafta perşembe ya da cuma günü 3. köprünün ilk tabliyesini atacağız. Sizleri de davet ediyorum. Köprünün silueti de yavaş yavaş görülmeye başlanacak. Buradaki hedefimiz 29 Ekim 2015'te bu köprünün açılışını gerçekleştirmek. Burada 95 kilometrelik bir Kuzey Marmara otoyol projemiz de var, bu otoyolu da yine aynı tarihte bitireceğiz" diye konuştu.

Elvan, İstanbul'un trafiğini rahatlatmak adına bununla da yetinmediklerini vurgulayarak, "Marmara Bölgesi'nin trafiğini daha da rahatlatmak adına, Sakarya-Akyazı'dan, Kocaeli'ye, buradan Kurtköy'e, Kurtköy'den de 3. havalimanına bir bağlantı yolu ihalesine çıktık. Bu projenin gerçekleşmesiyle İstanbul'a iki otoyol bir de D-100 girişi olacak. Şehre 3 ana giriş sözkonusu olacak" dedi.

Odayeri'nden Tekirdağ-Kınalı'ya kadar olan kesimin de yap-işlet-devret modeli ile ihalesine çıktıklarını da kaydeden Elvan, bu yatırımla Sakarya-Akyazı'dan, Kurtköy-3. havalimanı- Odayeri- Tekirdağ-Kınalı'ya kadar uzanan kesimde 2. bir otoyola kavuşmuş olacaklarını dile getirdi.

Elvan, bu çalışmaları yaparken çevreci etkileri de gözönünde bulundurduklarına dikkati çekerek, "Bakanlık olarak bu yatırımları gerçekleştirirken, Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın mutlaka görüşlerini alıyoruz ve bu doğrultuda hareket ediyoruz. Mümkün olduğu ölçüde ormanımızı tahrip etmeden bu yolları gerçekleştirme yönünde çaba sarfediyoruz. Zorunlu olan hallerde de zaman zaman orman içinden geçilmesi sözkonusu olabiliyor, bu tür durumlarda da mevcut kesilen ağacın en az 10 katı ağaç dikimini gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.

"Çanakkale Köprüsü'ne demiryolu hattı"

Bakan Elvan, Avrupa ile Asya arasındaki bir başka bağlantıyı sağlayacak ve içinde Çanakkale Boğazı geçiş köprüsünün de yer aldığı Otoyol Projesi hakkındaki soruyu da yanıtlayarak, Bursa'yı Bilecik'e bağlayan hızlı tren projelerinin devam ettiğini belirtti.

Bu proje tamamlandığında vatandaşların Bursa'dan İstanbul'a ve Ankara'ya 2,5 saatte ulaşabileceklerini dile getiren Elvan, bunun ciddi bir rahatlama getireceğini, iller arasında hareketlilik sağlayacağını anlattı.

Elvan, Bursa'nın metropol hüviyetinde olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bursa'dan, Ege Bölgesi'nden, Orta Anadolu'nun batısından, Trakya'ya ve yurt dışına taşımacılık yapan kardeşlerimiz, İstanbul üzerinden Kapıkule'ye geçiyorlar. Bu, İstanbul trafiğine inanılmaz bir yük getiriyor. Buna çözüm bulmak amacıyla, Balıkesir'den, Çanakkale'ye bir otoyol. Çanakkale, buradaki yapımı süren köprü ile geçilecek, oradan da Tekirdağ, Tekirdağ'dan da Kapıkule'ye kadar bir çıkış sağlayacağız.

Bu sayede Marmara Bölgesi'nde otoyolla bir ring oluşturmuş olacağız. İstanbul üzerindeki yükü alıp, Çanakkale üzerinden Avrupa'ya taşımış olacağız. Buradaki en önemli husus Çanakkale Köprüsü, bu köprü 2 bin 23 metre orta açıklık, toplam 3 bin 623 metre uzunluğu ile dünyanın en uzun asma köprüsü olacak. Bu köprünün proje çalışmaları tamamlanmıştı, ben arkadaşlarıma bu köprünün üzerinden bir demiryolu hattı geçirmek için talimat verdim. Proje revize ediliyor. Çanakkale Köprüsü üzerinden bir demiryolu hattı geçirmeyi düşünüyoruz. Böylece İstanbul trafiği rahatlatılacak, taşımacılık maliyetleri düşecek."

Elvan, bu sayede Ege Bölgesinin bütün taşımacılık faaliyetlerinin Çanakkale üzerinden çıkabileceğini belirtti.

Sözkonusu projeyi de yap-işlet-devret modeli ile hayata geçireceklerini bildiren Elvan, Çanakkale Köprüsü'ne talip olan yabancı firmalar ve ülkelerin olduğunu da sözlerine ekledi.

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA