• Konya17 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Son senaryonun hedefi de Türkiye’yi etkisizleştirmek
13 Ekim 2015 Salı 10:12

Son senaryonun hedefi de Türkiye’yi etkisizleştirmek

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün Türkiye’de son dönemlerde yaşanan olaylar ilgili açıklamalarda bulundu. Saldırıların hem içerde seçim sürecini ve sonuçlarını etkilemeye yönelik hem de Türkiye’deki toplumsal dokuyu kutuplaşma üzerinden Türk- Kürt çatışması çıkartılmak istendiğini belirterek Türkiye’nin de uluslararası alanda da etkisizleştirilmek istendiğini söyledi.

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, terör örgütü tarafından Ankara’da gerçekleştirilen ve 95 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, 246 vatandaşımızın da yaralanması ile sonuçlanan hain terör saldırısı ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.  Ankara’daki terör eyleminin Türkiye’nin Cumhuriyet tarihi boyunca karşılaştığı en kanlı eylemlerden birisi olduğunu ifade eden Birol Akgün, eylemin sivillere yönelik olmasından dolayı üzerinde durulması gereken bir olay olduğunu söyledi. Bu olayların Türkiye’nin içine ve dışına yönelik olaylar olduğunu vurgulayan Akgün, “İçerisi bakımından Türkiye’nin bir şekilde siyasi istikrarının son bulması isteniyor. Çünkü güçlü bir Ak Parti iktidarı olduğu sürece Türkiye’nin hem içindeki dengelerle hem de Türkiye’nin dış politikasına yönelik dışardan gelen baskılara karşı ciddi bir direnç ortaya çıkıyor. 13 yıldır da Türkiye bu anlamda uluslararası sistemden bağımsız bir dış politika izleyebilecek bir konuma geldi. Türkiye’nin içerisindeki bu istikrar bozularak kendine olan güvenin sarsılması isteniyor. Bunu sağlamanın bir aracı olarak da seçimlere gidilirken Türkiye’deki seçimlerde tek başına bir iktidar çıkmaması için güvensizlik oluşturulmak isteniyor. Seçmelerin iradesine yönelik mesaj verilmeye çalışılıyor. Koalisyon hükümetinin Türkiye’nin o güçlü iktidarının kalkması isteniyor” diye konuştu.

TÜRK- KÜRT ÇATIŞMASI ÇIKARTILMAK İSTENİYOR

Seçilen hedeflerden dolayı terör saldırılarının Türkiye’nin toplumsal dokusuna zarar verici bir amacı olduğunu belirten Akgün, “24 Temmuz’dan bu yana Türkiye’deki çalışma ortamı yeniden başladı. Bu çalışmalar neticesinde Türkiye’nin sokaklarında hareketlenmeler var. Türk- Kürt çatışması çıkartılmak isteniyor. Bu zaman kadar devletin ve silahlı kuvvetlerin PKK ile mücadelesi daha çok siyasi bir mücadeleydi.  Ama şimdi bu olaylar kullanılarak Türklerin ve Kürtlerin birlikte yaşamalarına imkan olmadığı mesajı verilmek isteniyor. Suruç’taki saldırıyla Ankara saldırısı kitlesel hedef açısından benzerlik gösteriyor. Suruç’ta saldırılan sivil gençler, tamamen HDP tabanlı değildi. HDP’nin ulaşmaya çalıştığı özellikle marjinal sol ve alevi kesimlerden oluyordu. Bu tür terör saldırılarıyla bu kesimler arasında kan akrabalığı tesis edilmek isteniyor. Yine Ankara’daki saldırıda Barış Mitingini düzenleyenlerin hem HDP’nin tabanı hem marjinal sol hatta CHP’nin içindeki bazı grupların olduğu gözleniyor. Bunlar arasında ortak bir mağduriyet hissi yaratılarak özellikle hem hükümete hem de merkez siyasete karşı bir merkez güç inşa etmenin aracı olarak kullanılıyor. Tıpkı Madımak Oteldeki gibi Ankara’daki olaylarda hayatını kaybeden masum insanların üzerinden Türkiye’nin uzun dönem olarak toplumsal fay hatları yeniden harekete geçirilmeye, kutuplaşma artırılarak şiddetin dozu artırılmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.

İKTİDARSIZLIK DIŞ GÜÇLERİN İŞİNE GELİR

“İçerdeki iktidarsızlık daha çok dış güçlerin işine yarar” diyen Akgün, “Eğer bu olay söylendiği gibi IŞID tarafından yapıldıysa Suriye’deki son gelişmeler ile bunun irtibatını görmek lazım. Türkiye IŞID’e karşı oluşturulan ortak güce destek oldu. ABD ile beraber İncirlik Üssü’nün de kullanılmasıyla birlikte IŞID’e karşı açıktan cephe aldı. Türkiye’ye IŞID açısından Suriye’den uzak dur mesajı verilmeye çalışılıyor. Ama ben bu işin sadece IŞID’in ya da PKK’nın ya da başka bir terör örgütünün tek başına yapabileceği kanaatinde değilim. Çünkü Suriye’deki bir terör örgütü tarafından yapılmış olsa bile  arkasındaki istihbarat hattını, devlet hattını okumak gerekir. Bu kadar ince planlanmış olan bir eylemin sadece kendisini ölüme adamış bir iki teröristin durumdan vazife çıkararak feda etmesi okunamaz. Bunun arkasında daha fazla istihbarat güçlerinin Türkiye ile çıkar çatışması bulunan güçlerin elinin olduğunu görmek gerekir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’NİN ORTADOĞU’DAKİ ETKİNLİĞİNİ KIRILMAK İSTENİYOR

Terör olaylarının bir amacının da Türkiye’nin Ortadoğu’daki etkinliğini kırmak olduğunu ifade eden Birol Akgün, “Ortadoğu’daki yeniden yapılanma ve bölgenin yeniden dizayn sürecinde Türkiye’yi etkisizleştirmek amacı taşıyor. Bölgede kim etkin olmak istiyorsa bu olaylarda parmağı olduğunu düşünüyorum. Çünkü ancak Türkiye’yi içerden istikrarsızlaştırarak enerjisini, siyasetini, iç politikaya odaklayarak dışardaki güçlerin bölgede cirit atmasına kolayca bölgeyi dizayn etmesine zemin hazırlattırır. Türkiye Suriye’de olumlu rol oynuyor. Türkiye’yi bu denklem dışında bırakmanın yolu da terör ve siyasi istikrarsızlaştırmaktır” dedi.  

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA