• Konya16 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Sessiz katilin düşmanı
13 Mayıs 2014 Salı 09:32

Sessiz katilin düşmanı

Ülkemizde 18 yaş üstü üç kişiden biri, 45 yaş üstü iki kişiden biri yüksek tansiyon hastası. Bunların da yarısı farkında bile değil. Ayrıca hastaların yarısından çoğunun ilaçlarını uygun dozda kullanmadığı biliniyor.

Tansiyon, halk arasında söylendiği şekliyle 13,5/8,5 üzeriyse kalp krizi, felç riskiniz 2 kat, 15,5/9,5 üzeriyse 4 kat, 17,5/10,5 ve üzeriyse 8 kat artıyor. Birçok kişide tansiyon yavaş yavaş yükseldiğinden şikayete yol açmıyor ve farkedilmiyor. Tansiyon yaşla birlikte daha fazla yükseldiğinden, egzersiz yapmayan, çok sık sinirlenen, fazla kilolu olan, sigara kullanan, kolesterol ve şeker sorunu olan, anne baba ve kardeşlerinde yüksek tansiyon olan erişkinlerin, en azından 3 ayda bir tansiyonunu ölçtürmesi gerekiyor.

Tek bir ölçümle tanı konup ilaç başlanmaması, 15 gün kadar ev ve iş ortamında ölçümler yapılması öneriliyor.

Beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ilaç tedavisinden önce mutlaka denenmesi gerekiyor. Bağımsız hekimlerden oluşan bir araştırma kurumunun yaklaşık 7000 hasta üzerindeki araştırmasına göre, tansiyonu 14-16 ila 9-10 arasındaki kişilere hemen ilaç başlanmasının kalp kirizi, felç ve ölüm riskini azaltıcı etkisi olmadığı söyleniyor. Dr. Özgür Şamilgil sigaradan, egzersize, kilo kaybından, beslenmeye tansiyonu değerlendirdi…

O halde ne yapılmalı ?

Sigara, tuz, alkol

İlk aşamada, sigaranın tamamen kesilmesi, fazla tuz içeren özellikle hazır gıdaların (fast food) yenmemesi, alkol ve şekerli gıda alımının azaltılması veya bırakılması gerekiyor.

Egzersiz

Haftada 5 gün 45 dakika kadar inişli çıkışlı hızlı yürüyüş veya hafif koşu, hafif-orta düzeyde tansiyonu olanlarda belirgin düşme sağlıyor.

Kilo kaybı

Kilo almanın tansiyonu arttıcı ve vermenin de en az 1-2 rakam düşürücü etkisi olduğu biliniyor. İdeal kiloya inmek veya mevcut kilonun yüzde 10 kadar düşürülmesi tansiyonun ilaçsız düzelmesini veya en azından alınan ilaçlardan birinin kesilmesini sağlayabiliyor.

Beslenmenin püf noktaları:

Un, patates, pirinç, şeker ve fazla tuz içeren besinler en aza indirilmeli

• Margarin yerine soğuk sızma zeytinyağı kullanılmalı

• Kalsiyum eksikliğine engel olmak için günde 250 gr kadar ev yoğurdu, kefir tüketilmeli

• Haftada 3 gün, kızartma olmamak şartıyla her sefer 250 gr kadar yağlı balık yenilmeli,

• Magnezyum alımını arttırmak için günde 5 porsiyon koyu yeşil yapraklı taze sebze yenilmeli,

• Çok şekerli meyveler yenilmemeli, meyve suyu içilmemeli, az şekerli olmak kaydıyla nar, elma, armut, portakal, greyfurt, limon, muz, kavun, karpuz, avokado, tercih edilmeli,

• Günde toplam 60 gram kadar kavrulmamış kabak çekirdeği, tuzsuz yer fıstığı, badem, ceviz, fındık, çekirdekli kuru üzüm tüketilmeli,

• E vitamini ve diğer antioksidanlardan zengin besinler; zeytin yaprağı, kimyon, karabiber, kişniş, hardal, tarçın, ısırgan, zerdeçal, kırmızıbiber, zencefil, nane, susam, çörek otu, üzüm çekirdeği, meyankökü, biberiye, keten tohumu, dereotu, sarımsak, soğan, maydanoz tercih edilmeli,

• İdrar rengi uçuk sarı olacak miktarda su içilmeli,

• Kan D vitamini düzeyi ideal düzeyde tutulacak şekilde domates gibi yanmadan sağlıklı güneşlenilmeli veya doktora danışılarak kışın D vitamini alınmalı.

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA