• Konya14 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Sendikalı olmak avantajlı bir durum
12 Mayıs 2015 Salı 11:08

Sendikalı olmak avantajlı bir durum

YUSUF KARAKAŞ / YENİ HABER

Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir basın sektöründe istihdamdan düşük ücret sorununa ve sendikal haklara kadar geniş bir yelpazede açıklamalarda bulundu. Özdemir özellikle sendikalaşma noktasına vurgu yaptı.

Her meslekte önce sosyal güvence şarttır diyen Sefa Özdemir, sosyal güvencenin korunması, çalışan lehine, çalışanın korunması içinde sendika gerekli olduğunu söyledi. Türkiye’de sendikal yapının çok sağlam olmadığını söyleyen Özdemir, ’’Bunu iki yönlü değerlendirmekte fayda var. Sendikaların sadece ücret sendikacılığı yaptığı için işveren ve kamu tarafından eğer yasal bir zorunluluk yoksa çok kabul edilebilir bulunmuyor. Özellikle çalışanın haklarını savunmak adına, kamu tarafından yapılacak haksızlıklar adına onların hakkını savunan, arkasında duracak bir kuruluş olarak sendikalar gerekli. Ama maalesef şuanda sektör olarak en büyük sıkıntı basın sektöründe diye düşünüyorum. Çünkü resmi olarak Anadolu Ajansı dışında hiçbir kurumda sendika yok. İşte Cumhuriyet, Sabah gibi gazetelerde ki o da siyasi nedenlerden dolayı  sendikalı gibi duruyor. Onun dışında genel olarak basın sendikası yoktur, buda çok üzücü bir durum’’ şeklinde konuştu.

GAZETECİLERİN HAK VE GÖREV MÜCADELESİ

Sendikalı olmanın Anayasal bir hak olduğunu, fakat Anayasal hakkı kullanmanın kanun boşluğundan yararlanarak işveren tarafından uygulanmıyor diyen Sefa Özdemir, herhangi bir sendikaya bağlı olmanın da  zorunlu olmadığını söyledi. Sadece insanları üye yaparak onların bir şekilde haklarını savunmayı amaçladıklarını ifade eden Sefa Özdemir, ’’Avrupa birliği normlarına göre bir zorunluluk olduğu söyleniyor ama biz hazırlık aşamasında olduğumuz için şuan ülkemizde böyle bir zorunluluk görülmüyor, zaten kuruluşlarımızda da böyle bir zorunluluk yok. Sendikalı olmanın herhangi bir dezavantajı yoktur. Basın sektöründe, sendikalı olmak her zaman bir avantajdır. Hem ücretlerin korunması adına, hem de ücretlerin ödenmesi adına önemlidir. Ama sendikaların yapısı çok önemli, sendikalar kurulurken içeriği, tüzüğü hazırlanırken şuna dikkat edilmeli; Sadece ücretini değil aynı zamanda işçinin yaşam koşullarına, çalışma şartlarını, sosyal haklarını almada destek olmalı, bunun yanı sıra, iş yerinin de ayakta kalması içinde işveren açısından da olaya bakması lazım’’ dedi.

ASGARİ ÜCRETİN ÜÇ KATI MAAŞ MÜMKÜN MÜ ?

Sendikaların işçilerin bazı haklarını koruyup gerisine karışmam dememesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, bunun iki yönlü bir durum olduğunu ve genel olarak çalışan açısından sendikanın bir dezavantajı olmadığını ifade etti. Basın konseyi, cemiyet ve sendika gibi farklı isimler altında ayrılmış olsa bile hedeflerinin aynı olduğunu söyleyen Sefa Özdemir bunların yapılarının farklı olduğunu söyledi. Sefa Özdemir, ’’Yani bir dernek kurulurken üye yapısına göre hangi amaçla kuruluyorsa üyelerin haklarını korumak, onların sosyal haklarının korunmasına destek olmak ve onlarla ilgili bir sorun olduğunda haklarını korumak için vardırlar. Ama yasal bir yaptırımları yoktur. Yani bir dernek, bir basın konseyi,  bir gazeteciler cemiyeti gidip te siz şu işçiye parayı, sosyal hakları vereceksiniz, iznini doğru dürüst kullandıracaksınız diyemez, böyle bir hakkı yoktur. Böyle bir durumda karşısındaki kişi de sen kimsin diye cevap verebilir. Biz cemiyet olarak sadece basın sektöründe insanları üye yaparak, onlarla ilgili bazı çalışmalar yapmak, aktiviteler, eğitim seminerleri yapıyoruz’’ dedi.  Gazetecilik mesleğinin daha iyi şartlarda yapılması için çalışanın maaşının asgari ücretin üç katı olması gerektiğine vurgu yapan Sefa Özdemir, şuan asgari ücretin çok fazla üzerine çıkılmayan bir durumda olduklarını söyledi.

BASIN KARTI FARKLI AMAÇLAR İÇİN KULLANILMAMALI!

İstihdam alanın teknoloji ve ajansların sayı olarak artması ile beraber basın sektöründe istihdam alanının daraldığını belirten Sefa Özdemir, ’’Bugün gelinen noktada sektörde 4 yıllık iletişim mezunu çalıştırma zorunluluğu getirildi. Bu önemli bir değişim oldu. Ayrıca normal emeklilik için 25 yıl çalışma gerekirken basın sektöründe gazeteciler yaklaşık 4 yıl gibi bir sürede erken emekli olma şansı var. Buda yıpranma payı olarak geçiyor’’ dedi. Çok sık gündeme gelen basın kartı konusuna değinen Özdemir, basın kartının kendimizi ifade etme açısından önemli olduğunu ve bunun bir kimlik görevi gördüğünü söyledi. Özdemir, ’’Basın kartının herkese verilmesi gerekir. Nasıl ki polisin polis olduğunu gösteren bir kimliği varsa basın kartı da bizim kimliğimizdir. Basın kartı olunca hayatı neredeyse bedava yaşama noktasına geleceğini sanıyor. Aslında ilk zamanlarda avantajlarımız vardı. Telefon görüşmesinde, ulaşım biletlerinde indirim gibi bir çok avantajı vardı. O dönemde arkadaşlarımız bununla yetinmediği için bunlarda gitti. Şuan basın kartı sadece basın kartı olarak kaldı.biz bu kart ile ayrıcalık istemiyoruz bu bizim kimliğimizdir önemli olan çalıştığımız kurumda hakkımızı tam olarak almamızdır. Bazı arkadaşlar o zaman ne işe yarıyor diyor. Olur mu o bizim kimliğimizdir kendimizi ifade etmemiz için var’’ diyerek sözlerini noktaladı. 

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA