• Konya19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Recep Konuk da evet diyor
06 Eylül 2010 Pazartesi 17:35

Recep Konuk' da 'evet' diyor

12 Eylülde yapılacak Referanduma sayılı günler kala siyasi partiler çalışmalarını hızlandırdı
12 Eylül’de yapılacak Referanduma sayılı günler kala siyasi partiler çalışmalarını hızlandırdı.
Anayasa değişikliği için Konya’da rekor düzeyde “evet” oyu hedefleyen AK Parti Teşkilatı, Milletvekilleri ile birlikte hem tek tek vatandaşa Anayasa değişikliğinin gerekçelerini anlatıyor hem de Konya’daki sivil toplum örgütleri ile kanaat önderlerini ziyaret ederek onların varsa tereddütlerini giderip desteklerini istiyor.
Bu çerçevede AK Parti Konya Milletvekili ve Eski Tarım ve Köy İşleri Bakanı Sami Güçlü, Konya Milletvekili Hüsnü Tuna ile Konya İl Başkan Vekili Ziya Özboyacı ve İl Başkan Yardımcısı Mustafa Gürüler’den oluşan AK Parti Heyeti, Pankobirlik Genel Başkanı, AB Holding ve Konya Şeker A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk’u ziyaret ettiler.
 
Ziyaretlerinde, yüksek standartta bir demokrasiye geçiş için ilk ve en önemli adımın 12 Eylül referandumuyla atılacağını vurgulayan AK Parti Heyeti, milletin kendi anayasasını yapma konusunda ilk defa yetki kullanacağı bu süreçte üreticilerin desteğini de almak istediklerini belirttiler.
 
82 Anayasasının halkoyu ile kabulü konusuna da değinen Konuk, “bugün milletin hakemliğinde değişmesine veya değiştirilmemesine karar verilecek 82 Anayasası şekli olarak demokratik bir oylama ile kabul edildi. Hayır propagandasının yasak olduğu bir halk oylaması ile yürürlüğe girdi. 1982 yılından beri yürürlükte olan mevcut Anayasamızda defalarca değişiklik yapıldı, birçok maddesi değişti. Bu değişikliklerden 2’si referandum yoluyla gerçekleşti. Bir değişiklik önerisi ise referandumda reddedildi. Millet bu anayasa dönemindeki ilk referandumda siyasi yasakları kaldırırken, ikincisinde yerel seçimlerin erkene alınmasına izin vermedi. Son olarak da kendisine sorulan Cumhurbaşkanı’nı halk seçsin mi sorusuna, ben seçeceğim cevabını verdi. 82 Anayasası döneminde bu bizim dördüncü referandumumuz.
 
 İlk üç referandumda net ve tek soru sorulmuştu seçmene, bugün cevap tek ancak soru çok. Yani milletimiz askeri idare dönemleri sonrası onayına sunulan Anayasalar hariç ilk defa sivil bir dönemde kapsamlı bir Anayasa düzenlemesini oylayacak. Emir komuta zincirinde “Evet” demenin vazife “hayır” demenin de sadece şekli olarak serbest, ancak propagandasının yasak olduğu dönemlerin aksine bu değişiklik için herkes meydanlarda. Olayın iki tarafı var. Her iki tarafta görüşünü anlatıyor, referandumda seçmenden destek istiyor” ifadelerini kullandı.
“Referandumların en önemli özelliği, somut bir konuda milletin tercihini tartışmaya yer bırakmayacak şekilde tespit etmesidir” diyen Konuk, çıkan sonuç ne olursa olsun, kararın bir bütün olarak Türk milletinin kararı olacağını belirterek şunları söyledi; “12 Eylül’de de çıkan sonuç her ne olursa olsun, o sonuç oyumuzun rengine bakılmaksızın hepimizin müşterek kararı olacaktır. Evet ve Hayırların yüzdelerle ifade edileceği ancak sonuçta çoğunlukla alınan karar üzerinde herkesin mutabık olacağı 12 Eylül referandumuna giderken bazı tespitleri yapmamız gerekiyor.  Birincisi, bu anayasa değişikliği sürecinde “evet” propagandası yapanlar da, “hayır” propagandası yapanlar da mevcut 1982 Anayasası’nın müellifleri değildir ve işin müellifleri ortada yoktur. Bu durum bu Anayasa’da yapılan ilk değişiklikten itibaren böyledir.
 
 1982 Anayasasını hazırlayanlar değişiklikler ile Anayasa’nın sözü ve ruhu değiştirilirken itiraz etmemişler, Danışma Meclisinde olup da daha sonra vekil olanlar Anayasa değişikliklerinde bizzat el kaldırmışlardır. İkincisi, 1982 Anayasası’nda 16 değişiklik yapıldı ve başlangıç kısmı dahil 83 madde değişti. Üçüncüsü, her seçim döneminde, “12 Eylül yönetiminden günümüze yansıyan çarpık hukuk anlayışını, anti-demokratik kurum ve uygulamaları tasfiye edeceğiz” veya “çağdaş anlamda demokratik bir anayasa önceliğimizdir” ya da “yeni bir anayasa” taahhütleri veya benzer ifadeler her partinin seçim beyannamesinde yer alır. Bu partiler için adı konulmamış bir demokratik gelenek haline gelmiştir. Partilerimiz darbe anayasasına karşı çıkmayı bir demokratlık beratı kabul etmektedir.
 
1982 Anayasası yüzde 93 gibi yüksek oranlı halkoyu ile kabulünden sadece 5 yıl sonra yine halkoyu ile değişti. Bu ilk değişiklikten sonra her parlamento döneminde değişiklikler yaşadı. Ve dün olduğu gibi bugün de bu anayasayı değiştirmeyeceğim diyen yok. 82 Anayasası’nın değişimi konusunda herkes hem fikirdir. Ancak herkesin değişim ana fikrinde birleştiği bir hususta Meclis’te uzlaşma sağlanamamıştır ve Meclis çareyi milletin hakemliğine müracaatta bulmuştur. Milletin hakemliğine gelecek mesele Anayasa Mahkemesine de götürülmüş ve Mahkeme iki maddede kısmi değişiklikten sonra referandum sürecinin devamına imkân tanımıştır. Yani konu milletin önündedir. Millet Mecliste çözülemeyen meselede kati ve son sözü 12 Eylül’de söyleyecektir. Bu son sözün daha sağlıklı bir ortamda söylenebilmesi için son sözü söyleyeceklerden biri olarak bazı hatırlatmaları yapmak zorundayım;
Bir; Anayasa değişikliği özü itibarıyla siyasi bir meseledir, ancak referandum siyasi meydan muharebesine dönüşmemelidir.
İki; bu siyasi mesele mahiyeti itibarıyla hukuki ve teknik yönü ağır basan bir meseledir. Millet bütününün siyasi, ekonomik ve sosyal hayatı ile devlet düzenini etkileyecek değişiklikler 12 Eylül’de oylanacaktır. Siyasetçilerimiz milletin her evladının hukuk fakültesi mezunu olmadığını düşünerek konunun özünü de anlatmalıdırlar.
Üç; 12 Eylül referandumunda Anayasa değişikliği oylanacaktır. Muhalefetin veya hükümetin ibrası yapılmayacaktır.
Dört; siyasi partilerimizden beklentimiz siyasi hesaplaşmayı 2011 Genel Seçimlerine bırakmalarıdır. Referandumların ruhuna uygun şekilde 12 Eylül’de milletten somut bir konuda net cevap isteniyorsa tartışma gerçek mecrasında yürümelidir.
Beş; tercihlerin bayraktarlığında seçmeni militarize edip, milleti cephelere bölmenin ülkemize bir faydası yoktur. Referandumlar cephe mantığı ile yapılmaz. Çünkü referandumdan çıkan karar bir oy fazla ile alınsa bile topyekün millet kararı olacaktır.
Altı; bizim anayasa tartışmalarından çıkardığımız sonuç şudur; Siyasi partilerimiz Türkiye’yi taşıyamadığı fikrinde birleştikleri Anayasa’nın hemen mi, sonra mı, toptan mı, parça parça mı değişmesi gerektiği konusunda, yani yöntemde uzlaşamamaktadır. Ancak yöntem farkına rağmen değişim bütün partilerimiz için ortak fikirdir.
Tüm bu tespitlerden sonra şunu söylemek istiyorum; siyasi tercihimiz ne olursa olsun, hangi mezhep, meşrep, nesepten olursak olalım, hangi hayat tarzını benimsemiş olursak olalım, zengin de olsak fukara da olsak önümüze gelecek Anayasa değişikliği teklifi hepimizin ortak geleceğini ilgilendiriyor. 12 Eylül’de o ortak gelecek oylanacak. O nedenle arzumuz, geniş tabanlı bir mutabakattan, tercihimiz ise değişimin gecikmemesinden, ilk adımın atılmasından ve değişim için kapının aralanmasından yanadır.”
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA