Kaynakları da hedefleri de aynı

Türkiye’yi hedef alan bütün terör örgütlerinin hedefinin de kaynağının da aynı olduğunu söyleyen Gazeteci-Yazar İsmail Yaşa, terör örgütlerin başka isimler adı altında ortaya çıksa da hepsinin kökeninin PKK olduğunu söyledi.
Kaynakları da hedefleri de aynı

Gazeteci Yazar İsmail Yaşa Fırat Kalkanı Operasyonu, Musul Operasyonu ve bölgedeki Türkiye’nin konumu, hamleleri ile ilgili Yeni Haber’e açıklamalarda bulundu.  Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak için operasyonlarda yer aldığını ifade eden İsmail Yaşa,  Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden İŞİD, PKK, DAEŞ, PYD gibi terör örgütlerin başka isimler adı altında ortaya çıksa da aslının PKK olduğunu söyledi.  Bu terör örgütlerinin varlığını Türkiye’yi tehdit ettiğini belirten Yaşa, “Bu tehdidin sadece sınır içerisinde yok edilmesinin mümkün olmadığı açıkça görüldü. Dolayısıyla sınır ötesinde de mücadele ediliyor. Bunun için yapılan operasyonların önemlidir. Aynı şekilde Fırat Kalkanı Operasyonunda da bu böyledir.  Türkiye sınırından terör örgütlerini uzaklaştırmak buralarda terör örgütlerinin kendilerine alan açıp yuvalanıp Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmelerini önlemek için bu operasyonları yaptı ve Musul’daki operasyonlara da aynı nedenle katılmak istiyor. Gerekirse Suriye’nin kuzeyinde olduğu gibi orada da güvenli bölge oluşturulabilir” dedi.

operasyon--(1)-001.jpg

TÜRKİYE’NİN ARAP DÜNYASIYLA İLİŞKİSİNİ KESMEK İSTİYORLAR

ismail-yasa-004.jpgPKK’nın değişik bölgelerde değişik isimlerde ortaya çıktığını vurgulayan Yaşa, “PKK Türkiye’de de birçok maske ile ortaya çıkabiliyor. TAK, KCK oluyor HDP oluyor. Bence HDP eşittir PKK’dır. Hiçbir farkı yok.  Suriye’de PYD diye ortaya çıkıyor. Yok, asker kanadı YPG diyor. Irak’ta da aynı şekilde. Irak’ta zaten PKK var ama oluşacak bir boşlukta Musul’da olsun diğer yerlerde olsun PKK’nın kendine daha fazla yer açması petrol kaynaklarında faydalanacak şekilde oraya yerleşmesi Türkiye’nin güvenliği için çok ciddi tehlike teşkil ediyor.  Türkiye’nin terör koridoru dediğimiz Kuzey Irak’tan Suriye’nin kuzeyinden Türkiye sınırından Akdeniz’e kadar uzanacak koridor Türkiye’nin Arap Dünyasıyla coğrafi olarak karasal bağlantısını kesmek amacı taşıyor. Fırat Kalkanı Operasyonu da bu koridor hayallerini tamamen bitirmek için yapıldı. Bütün bunlar bizim hem Suriye’nin kuzeyine hem Irak’ın kuzeyine duyarsız kalamayacağımızı gösteriyor” diye konuştu.

operasyon--(3).jpg

SURİYE’DE AKAN KAN UMURLARINDA DEĞİL

“Bölgede bir satranç oynanıyor” diyen Yaşa, “Türkiye hamlelerini yapıyor. Artık bölgeyi daha iyi okumaya başladı. Bölgede oyunun nasıl oynandığını fark etti. Önemlisi bizim bugüne kadar iki açmazımız vardı.  Birincisi ABD ve Batıya güveniyorduk. Daha doğrusu birlikte hareket etme gibi bir irade vardı. ABD ve Batı Suriye’ye müdahale konusunda ikna edilmeye çalışıldı ama sonuçta görüldü ki Suriye’de sadece İran ve Rusya değil ABD’de rejim yanlısı bir tavır sergiliyor. Suriye’de akan kan çok da umurlarında değil bu açıkça görüldü. Türkiye kendi göbeğini kendi kesmesi zorunda olduğunu net bir şekilde gördü. Bunu anlamak önemliydi” ifadelerini kullandı.

operasyon--(2)-001.jpg

TÜRKİYE GEREKEN MÜDAHALEYİ YAPACAKTIR

Operasyonların 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılmasının isabetli olduğunu ifade eden Yaşa, “Bu müdahaleler olmadan bir başarısız darbe yaşandı. Bu darbe vesilesiyle de devletin önemli kurumlarında ciddi bir temizlik yaşandı. FETÖ ile Suriye’ye veya Irak’a müdahale etmeye giderseniz bu müdahale sizin aleyhinize döner. Dolayısıyla bu operasyonların FETÖ temizliğinden sonra yapılması da isabet oldu. Bundan sonra bölge üzerinde planları olan büyük devletlerle Türkiye’nin bölgedeki rakiplerinin hamleleri mutlaka olacaktır. Ama Türkiye’nin planları olacaktır. Türkiye artık yerel unsurlarla ilişkilerini geliştirerek kullanabilmeyi öğrendi. Suriye’nin kuzeyinde Fırat Kalkanı Operasyonunu yerel unsurlarla birlikte yapıyoruz. Irak’ın kuzeyinde gerekirse aşiretlerle Musul halkıyla birlikte Türkiye gerekeni yapacaktır” dedi.
İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ